Güncelleme Tarihi:
Çocukların okulda başarılı olmalarının temel şartlarından biri de, sağlıklı beslenmeleri. Beslenme uzmanı ve psikologlar, beslenme çantasında yanlış yiyecek yer alan çocukların güvensiz, pasif ve tembel olabildiklerini belirtiyorlar. Bu nedenle beslenme çantalarının protein, vitamin, kalsiyum ağırlıklı yiyeceklerle dolu olması gerekiyor.
Yanlış beslenme alışkanlığı çocukta kişilik bozukluğuna varana kadar birçok psikolojik hastalığa neden oluyor. Uzmanlar, kendine güveni olmayan çocuğun önce beslenme alışkanlığının irdelenmesi gerektiği üzerinde duruyorlar.
Beslenme çantasının hazırlanmasında, sofraya oturana kadar bebeklikten itibaren aile içinde yanlış bilgilendiren ve yönlendirilen çocuk 'güvensiz, pasif ve tembel' oluyor. Beslenme uzmanı Dilek Kasımoğlu, çocuğa hiçbir besinin yasaklanmamasını, çocuk psikoloğu Dr. Murat Güvençer ise ilk 18 aydan itibaren çocuğun kendi kendine beslenmesi gerektiğini söyledi. Dr. Güvençer ve Alman Hastanesi Beslenme Uzmanı Kasımoğlu, çocuğun beslenme alışkanlığında annenin büyük rolü olduğunu belirterek, ‘‘Çocuğun ağzına kaşığı bile anne götürüyor. Onun ne yiyeceğini, ne kadar yiyeceğini anne tayin ediyor’’ diyorlar. Dr. Güvençer, annenin çocuğa yemek yedirmek için baskıdan, bağırmaya, çeşitli oyunlarla oyalamaya kadar birçok yönteme başvurduğunu vurgulayarak, ‘‘Bu baskılarla çocukta ölüme kadar varan hastalıkların bir başlangıcı olan iştah bozukluğu meydana geliyor. Çocuğun kendine güveni gelişmiyor. Kendine güvensiz, sıkıntıya karşı dirençsiz, çekingen, pasif edilgen çocuklar oluşuyor’’ diye konuşuyor.
Okula giden çocukların birçoğunun annelerinin çalışması nedeniyle beslenme çantalarına da gereken önem verilmiyor. Oysa uzmanlar, gelişme çağındaki çocuklar için, genellikle poğaça, meyve suları veya bisküvilerle doldurulan beslenme çantasının önemli bir yere sahip olduğunu söylüyorlar. Beslenmenin bir yaşam biçimi olduğunu söyleyen Dilek Kasımoğlu, ‘‘Beslenme yavaş yavaş oluşan bir kültürdür. Çocuk gördükleriyle, yaşadıklarıyla büyür ve onu yaşam biçimi olarak seçer. Burada en büyük rolü anne üstlenir’’ diyor. Kasımoğlu'na göre, bir beslenme çantasında olması gereken besinler şunlar :
Meyve suyu yerine meyve: C vitamini ve madenleri içeriyor. Vücutta katalizör görevini üstleniyor.
Ekmek: Ekmek hep sabıkalı bir besin maddesi gibi gösterilir. Oysa tahıllar çok önemli. B grubu vitamini içerir. Doku yapımında, deri hastalıklarının önlenmesinde rolü var.
Peynir, süt, yoğurt: Kalsiyum içerir. Kemik bileşiminde etkili.
Yumurta, et, tavuk: Protein içerir. Büyüme, gelişmede büyük önemi var.
Tatlı: Çocuğa farkettirmeden, sürpriz yaparak, zaman zaman beslenme çantasına konulabilir. Sevmediği bir yiyeceğin ardından ödüllendirme amacıyla, ertesi gün beslenme çantasında bir çikolata yer alabilir.
Kasımoğlu, beslenme çantasına çocuğun sevdiği bir simit konulduğu zaman da yanına bolca beyaz peynir verilmesi gerektiğini belirtiyor. Poğaça yerine, peynirli bir sandviç, meyve suyu yerine meyve, süt veya ayranın tercih edilmesinin daha sağlıklı olacağını söylüyor.
Çocuk psikoloğu Dr. Murat Güvençer ise beslenme çantasını, annenin çocukla birlikte hazırlaması gerektiğini belirtiyor. Dr. Güvençer, ‘‘Ne yiyeceğini, ne kadar yiyeceğine böylelikle çocuk karar veriyor. Bu da ona güven verir’’ diyor.
Uzmanlar, yemek veren okulların listeleri hazırlamada dikkatli olması gerektiğini belirtiyorlar. Uzmanlar, ‘‘Yemek listeleri mutlaka beslenme uzmanları gözetiminde hazırlanmalı. Çünkü, yiyeceklerin besin değerlerini ve gelişmekte olan çocuğun alması gereken miktarı ancak onlar belirleyebilir’’ diyorlar.
Öğrenci okula aç geliyor
Öğrenciler üzerine yapılan bir araştırma, 6-14 yaş grubundaki öğrencilerin ‘yarı aç, yarı tok’ ders yaptıklarını ortaya çıkardı.
Öğretmen Dünyası Dergisi'nin 15 il, 59 ilçe ve 1 köydeki toplam 2 bin 730 öğrenciyle yaptığı anket çalışması, çocukların sağlıklı beslenmediğini gözler önüne serdi. Öğrencilerin yüzde 19.8'i sabah kahvaltı yapmadan okula gidiyor. Kahvaltı yapanların arasında süt içmeyenlerin oranı yüzde 76.1'i bulurken, yüzde 36.3'ü okula beslenme götürmüyor. Öğleden sonra derse katılan ancak öğle yemeği yemeyen öğrencilerin oranı ise yüzde 20.8 olarak saptandı.
Tam gün eğitim yapılan okullarda 642 öğrenciye uygulanan anket sonucuna göre de, öğrencilerin daha çok kantinden beslendikleri ortaya çıktı. Öğrencilerin yüzde 32'si kantinden yiyecek ihtiyacını giderirken, yüzde 15.5'i bakkaldan, yüzde 8'i seyyar satıcıdan aldığı yiyeceklerle karnını doyuruyor. Bu okullardaki öğrencilerden yüzde 28'i okula beslenme getirmezken, öğrencilerin yüzde 12.4'ü ise öğleni hiç bir şey yemeden geçiriyor.