Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2002 00:00
ÖNCEKİ Cumhurbaşkanı Demirel'in, Cavit Çağlar'a dair söylediği sözlerde kullandığı kelimeleri ve ifadesinin gerisindeki dünya görüşünü, iktisadi açıdan irdelemeye bıraktığım yerden devam ediyorum.Demirel, ‘‘Çağlar 20 bin kişiye iş vermiştir, 20 bin kişi besliyor, 20 bin Cavit Çağlar'ı beslemiyor ki. Cavit Çağlar, ayda 20 milyon dolarlık döviz kazandırıyor Türkiye'ye. Bu Cavit Çağlar'ı zincire vurdular’’ şeklinde konuşmuştur. Türkiye otoritesi Demirel'e göre işgörenlerin, işverenlerinin beslenmesine bir katkısı yoktur. Yani işgörenlerle işverenler arasında tek yönlü bir ‘‘besleme’’ ilişkisi vardır. Bu da işverenin, işgörenlerini beslemesidir. Aksi varit değildir. Tamamen yanlış bir düşünce. Hayat, karşılıklı bir bağımlılıktır. Herkes birbirini besler. İşverenler, emekçilere hayır olsun diye değil, iş görsün diye iş verir. O kişi de işini görür, karşılığında ücretini alır. Aldığı bu ücretle beslenir. Yani işçi, emeğinin karşılığı olarak aldığı parayla ‘‘kendi kendini’’ besler. İş akdi, bir alışveriştir. Çalışma hayatında, kimsenin kimseyi tek taraflı beslemesi söz konusu değildir. Ancak Demirel'in devlet tecrübesine saygı göstermemiz gerek. Demek ki devlet, insanları beslemek üzere işe almaktadır. Devlet memurlarının ve işçilerinin, devletin beslenmesine yani yaşamasına bir katkısı yoktur. Bunu devletin başı Demirel söylüyorsa doğrudur.‘‘İşveren-işgören’’ ilişkisi, ‘‘besleyen-beslenen’’ ilişkisi olunca, beslenen (işgören) açısından ilişkinin gelişmesi, niteliklerinin yükselmesi ve yarattığı katma değerin artmasıyla değil, kendisini besleyen işverene gösterdiği sadakatiyle doğru orantılı olmak zorundadır. Demirel, kendi yakın referans çevresinde bunu görmüş olmalıdır, öyle ise haklıdır.Cavit Çağlar'ın ayda 20 milyon dolar döviz kazandırmasına gelince. Şüphe yok ki, sanayi şirketlerimizin ihracat yapması, ülke ekonomisi için hayırlıdır. Çağlar'ın şirketlerini tebrik ediyorum. Türk şirketleri ve halkı geçen yıl 53 milyar dolarlık döviz kazandı. Hepsini kutluyorum. Demirel özde bunu söylemektedir. Çağlar, çok başarılı bir işadamıdır. Çünkü, ‘‘çok adam çalıştırmakta, çok döviz kazandırmaktadır’’. Öyleyse Çağlar'ı el üstünde tutmak gerekir. O üzülmemeli, varsa hataları hoş görülmelidir.* * *Baştan aşağı yanlış bir değerleme. İktisadi anlamda başarı ‘‘iktisadi katma değer (Economic Value Added) yaratmaktır’’. Bu da, alınan borçların faizini ve anaparasını zamanında ödemeyi mümkün kılar. Cavit Çağlar, bu tanıma göre başarısız bir işadamıdır. Çünkü, aldığı borçların ne faizlerini, ne de anaparalarını ödeyebilmektedir. Bu 1991'de de böyleydi, 2001'de de böyle. Onun ödemediği borçlarını devlet, yani halk ödemektedir. Maalesef bu babda Çağlar tek örnek değildir. Özel sektörünün içinde, çok yatırım yapmış, çok adam çalıştıran ve hatta çok ihracat yapan işadamları, bu ülkenin milyarlarca dolar parasını batırmıştır. Onlar ‘‘milli geliri azaltmıştır’’. 200 milyar dolarlık iç ve dış borcumuzun karşısında, Sabancı'nın deyişiyle diğer avucumuzda sadece ‘‘üçün biri’’ kalmasının esas sebebi, Demirel'in sözlerinin gerisinde yatan iktisat anlayışıdır.SON SÖZ: Bankaya borç takma, kamuya ait arsa rantını cebe atma.
button