Beşiktaş'taki terör saldırısı sonrası propagandası yapanlar için flaş karar

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Gülfen Yılmaz katıldı. Diğer sanıkları ise avukatları temsil etti. Duruşmada ek savunması alınan sanık Gülfen Yılmaz, daha önceki savunmasını tekrarladığını belirterek, "Facebook profil resminde örgütün bayrağının paylaşıldığı iddia edilmiştir. Benim paylaşımımdaki fotoğrafın örgüt bayrağıyla alakası yoktur. Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin bayrağıdır. Propaganda amaçlı paylaşılmamıştır." dedi. 

Esasa ilişkin görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet İlker Durmaz, daha önce sunduğu, sanıklara "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan kimi cezalar verilmesi yönündeki mütalaasını tekrar ettiğini bildirdi.

Son savunması da sorulan sanık Yılmaz, "Ben propaganda yaptığımı düşünmüyorum. Facebook'a girdiğimden dolayı pişmanım. Propagandayı kabul etmiyorum." diye konuştu. 
Diğer sanık avukatlarına da son savunmaları sorulduğu duruşmada söz alan sanıklardan Tolga Çoban'ın avukatı Onur Ardık, müvekkilinin muhalif olduğuna dair ikrarı bulunduğunu ve suç unsurlarının oluşmadığını öne sürerek, "Facebook paylaşımlarında Beşiktaş saldırısında ölen polislerle ilgili herhangi bir şey yoktur. Savcının mütalaasına katılmıyoruz. Beraat talep ediyoruz." ifadesini kullandı. 

10 SANIĞA HAPİS CEZASI 

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklardan Gülfen Yılmaz ve Hakkı Kanat'ın, zincirleme şekilde "basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 3 yıl 4 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. 

Bu sanıklara, duruşmalardaki tutum ve davranışları ile maddi gerçeğin ortaya çıkmasına katkılarının olmaması nedeniyle ceza indirimi yoluna gitmeyen heyet, aynı suç kapsamında sanıklardan Tolga Çoban'a 2 yıl 9 ay 22 gün, Helin Yılmaz'a 2 yıl 3 ay, Hakan Aydemir, İbrahim Budak, Cezmi Dincer, Faruk Akbaş ve Filiz Çolak'a 1 yıl 10 ay 15'er gün, Mehmet Sefa Konak'a da 1 yıl 6 ay hapis cezası öngördü. 

Heyet, "halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçundan yargılanan Fuat Bilal Akgül, "basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" suçundan yargılanan Dilek Ayhan ve Beril Özbaş ile "suç ve suçluyu övme" suçundan yargılanan Kadir Umut Can Keskin hakkında ise suç unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat hükmü kurdu. 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelilerin, İstanbul'da 10 Ekim 2016'daki Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park çevresinde gerçekleştirilen ve 39'u emniyet mensubu 46 kişinin şehit edildiği, 243 kişinin de yaralandığı PKK'nın terör saldırısından sonra Twitter ve Facebook gibi sosyal medya hesaplarından saldırıya ilişkin paylaşımlarda bulundukları iddia edilirken, şüphelilerin "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan cezalandırılmaları talep ediliyordu.