Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2003 00:00
ETİLER, Levent, Akatlar ve Bebek gibi semtlerin bağlı olduğu
Beşiktaş'ta 3 Kasım'da %47 oy alan CHP'nin, yerel
seçimler öncesine yapılan delege seçimlerinde olaylar dinmiyor. CHP İstanbul İl Başkanı ne kadar genelgelere göre hareket edip tepkileri ciddiye almasa da parti ciddi şekilde zarar görüyor. İl yöneticileri ile karşıtlarının karşılıklı tepkilerine Genel Merkez'in duyarsız kalması CHP'yi zor günlerin beklediğinin işareti sayılıyor.Suçlamalar nedeniyle kanatlar daha da ayrışıyor. Önceki gün Beşiktaş örgütünden bir grup partili ile görüştük. ‘‘Eski il başkanı Cemal Özdemir, Göktürk'te ev almasına rağmen Beşiktaş'taki evini boşaltmadı. Buna rağmen kütükte olmasına rağmen ismi silindi. Altan Öymen'e yapılan oyunlardan ise utandık’’ dediler.Kendilerine sorduk:- Bu kadar naylon üye nasıl bulunuyor?- Simsarları var bu işin; isim getiriyorlar, gerisi kolay... Herşey kılıfına uyduruluyor. Sadece Beşiktaş'ta değil birçok ilçede oturmayan kişiler, üye yazdırılarak delege seçimlerinde oy kullandırıldı. Örnek verirsek... Beşiktaş'ta 5.500 üye yapıldı; 2.700'u naylon bunların...KARAR DEFTERİ YOKİddialar devam ediyor:- Oynanan oyunlar ortada... İl Başkanı gerçekleri söylemiyor. Oğlunu bile naylon üye yazımında (Ataşehir'de) görevlendirebiliyor. Tertipler sonucunda Beşiktaş İlçe Başkanımız bir anda ortadan kayboldu; buna karşılık toplanan yönetim kurulumuz delege seçimlerini iptal etti. Çünkü yönetim kurulu üyelerinin listelerden haberi yoktu; sandık başkanları kendilerinden habersiz belirlenmişti. Herşey hukuka; parti tüzük ve yönetmeliğine aykırı yapıldı. İlçe başkanı il'den aldığı talimat üzerine karar defterini saklıyor; Noter getirip tespit yaptırmak zorunda kaldık. Örgütün aldığı 75 nolu iptal kararı karşısında il ne yapacak merak ediyoruz?- Bunlar ne için yapılıyor?- Beşiktaş Belediyesi'ne şimdiden belediye meclis üyelikleri ve memur ve işçilik kadroları dağıtıldı! İnanın; Baykalcılara yalancıktan da olsa 'Altan Öymen'i ve Cemal Özdemir'i delege yapmayın, Beşiktaş'ı kazandığımızda işiniz hazır' vaadi verildi. Beşiktaş'ta oturmadıkları halde üye yapılanların itirazları kaymakamlık kayıtlarında görülebilir. İl'e gönderilen itirazlardan Mehmet Sevigen'in de haberi bulunuyor. Bayrampaşa'da Genel Merkez'den bazı yöneticilerin katıldığı o ünlü toplantıda neler konuşulduğunun açığa çıkması gerekiyor.Evet o kadar çok şey anlatıyorlar ki... Bunların karşısındakileri de aynı sınıfa sokabilirsiniz. Avcılar için de, Bahçeşehir içinde ve daha başkaları için de...Tüzük ve yasaları çiğneyenler, şeffaf ve demokrat olamayanlar yarın AKP karşısında hukuk devletini nasıl savunacak?Şenses tabii göbek atacakADNAN Şenses, Tayyip Erdoğan'ın karşısında neden göbek atıyor? Ankaralı petrolcular adına bayi karlarının artırılmasını istiyor? Yanıtını Zeytinburnu'nda oturan bir okurumuz veriyor: ‘‘Şenses'in petrol istasyonu yeşil alandı. Arsayı bu durumda satın aldı; iki günde Erdoğan'dan imar izni aldı. Birbirlerine bu nedenle sempati duyuyorlar.Ehliyet sınavıİSTANBUL'da ehliyet almak için sınav günü 5 Temmuz; sonraki ilk sınav günü de 31 Ağustos'ta.. Bu sürede ehliyet alma şansınız yok. Bürokrasiyi azaltacağız, vatandaşa kolaylık yapacağız derken böyle bir uygulamaya insanın aklı almıyor. Ehliyet sınavları bakanlığa bağlandığından beri yaklaşık bir ay öncesinden de kayıtlar donduruluyor. 7 Haziran'a kadar kayıt yaptırmadığınız için Eylül ayını bekleyeceksiniz. İzdiham da cabası. Yetkililerin bu işi sağduyulu bir şekilde yapmaları gerekiyor.Ahmet PEKİN-İSTANBULDeprem ölçümdürHER depremden sonra, daha depremin ilk dakikalarından itibaren o deprem hakkında bilgi verildiği ve uzun uzun yorumlar yapıldığı malumunuzdur. Bu bilim dışı anlayış birçok ciddi bilim adamlarının ve kurumların uyarılarına rağmen sürdürülmüştür. Son Bingöl depreminde de bu depremin karakteristikleri hakkında hemen bir şey söylemenin doğru olmadığı, gözlem ve ölçüme dayalı konuşmak gerektiği, bunun için de bir süre beklemenin zorunlu olduğu her fırsatta tarafımızdan ifade edilmiş olmasına rağmen, genel ve ansiklopedik bilgiye dayalı açıklamalara devam edilmiştir.Depremden hemen sonra TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Yer ve Deniz Bilimleri Araştırma Enstitüsü'nün (YDBAE) Deprem Acil Gözlem ve Raporlama Ekibi (DEPAR) Bingöl'e hareket etmiş ve burada sismoloji, GPS ve InSAR uydu gözlemleri ile deformasyon ve radon gözlem istasyonları kurarak sistematik bir biçimde ölçüm yapmış, veri toplamıştır. Bu çalışmalar sonucunda depremde hangi fayın hareket ettiği, oluşan kırığın doğrultusu, uzunluğu, derinliği ve daha hangi bölgeleri risk altına aldığı veriye dayalı olarak tespit edilmiştir.TÜBİTAK-MAM'ın çalışmaları 1 Mayıs Bingöl depreminin TV'lerde açıklandığı gibi Doğu Anodolu Fayı üzerinde meydana gelmediğini ve gene söylenildiği gibi sol yönlü olmadığını ortaya koymuştur. Bu deprem Karakoçan Fayı'nın 10 km kuzeyinde ve ona paralel Hano Çayırı Fayı üzerinde sağ-yanal atımlı olarak gelişmiştir. Fayın uzanımı KBGD olup Doğu Anadolu Fayı'na diktir. Bu deprem ile fayın 20-22 km'lik bir parçası kırılmıştır. Kırılma yüzeyden itibaren 8-10 km derinlikteki bir alan içerisinde meydana gelmiştir. Depremde ortaya çıkan ortalama yer değiştirmenin (atım) 80-100 cm olabileceği hesaplanmıştır. Bu deprem Doğu Anadolu Fayı'nın (Bingöl'ün) kuzeyinde kalan parçası üzerinde gerilmeleri artırmış, güneyindeki parçası için normal gerilmeleri azaltmıştır.TÜBİTAK-MAM'ın varmış olduğu bu sonuçlar, depremin artık genel kültür söylemlerinden öte bir anlayışla ele alınması ve ölçüme dayalı araştırmaların ışığı altında tartışılması gereğini bir kez daha ortaya koymuştur. Herkesin bu anlayış doğrultusunda hareket etmesi toplumumuzun can ve mal güvenliği için doğru tedbirlerin alınması bakımından son derece önemlidir.Prof. Dr. Naci GÖRÜR-TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi BaşkanıÖnce Halkbank satılsın sonra binası22 yıllık Halkbank çalışanıyım, şu anda genel müdürlükte görev yapmaktayım. Son günlerde gazetelerde sıkça yer alan Halk Bankası binasının lüks ve hemen satılması gerektiği gibi yazılar manşetlerden verilmeye başladı. Zeki Sayın'ın ‘‘Hele bir de 29. katını görün’’ dediği binamızın 29. katında diğer katlardan farklı görünmesi gereken hiçbir şey yok; oldukça abartmışlar. İsterseniz gidip görebilirsiniz.Asıl konu şu: Bankayı özelleştireceğiz, diyorlar. Önce genel müdürlük binasını elden çıkarmak istiyorlar. Eğer satacaksanız önce bankayı satın, bina zaten kıymetli bir bina, her zaman satılabilir.AKP iktidarından önce TOBB bu binayı istediğini beyan etmişti. Şimdi sayın Zeki Sayın, ‘‘Halkbank Genel Müdürlük binasını TOBB'a teklif ettik’’ diyor. TOBB binayı zaten istiyordu. Banka koridorlarında konuşulanlara göre amaç, değerinin çok altında binaya sahip olmak... Ama taktik güzel; Zeki Sayın binayı kendisi satılığa çıkarıyor, yani gelin malımızı alın, diyor. İyi bilirsiniz ki ‘‘malımı alın’’ derseniz, değerinin çok altında alıcı bulur.Biz çalışanların içi acıyor inanın.. Geçmişte önceki Hazine'nin elimizden aldığı ve mevcut binanın yapımı sırasında personele zam bile vermemişlerdi... Yani binaların yapımı aşamasında biz çalışanların da katkısı olduğu unutulmamalı...Biz satılmasın demiyoruz, ama bizlerin emeği olan bu bina değerinin altında satılmamalı... Devlet kendi değerlerini böyle heder etmemeli, yazık hem de çok yazık olur.Yücel KOCAMAN-ANKARAValiye danışmanBİZLER, eski hükümetlerde her türlü israfa ve kadrolaşmaya alışmıştık. AKP'nin bunlara karşı çıkacağını bekliyorduk. Ama öyle olmuyor.AKP'liler Köy Hizmetleri Müdürlüğü'ne İsmail Hakkı Kahraman'ı getirdiler. Ama daha önce bu kurumda 10 yıl genel müdürlük yapmış olan Asım Yılmaz, Vali İsa Parlak'ın özel emri ile Özel İdare bünyesinde çalışmak ve tüm kurum müdürlerini denetleme görevini yapmak, ayrıca maaşı da Özel İdare bütçesinden ödenmek üzere görevlendirildi. Duyduğumuza göre Ispartalı bakanımız -Erkan Mumcu- valimize özel ricade bulunmuş... Isparta'da zaten AKP'nin dört milletvekilinden üçü başka telden, Erkan Mumcu başka telden çalıyor. Bu görevlendirme dolayısıyla karşıt AKP'liler birbirlerinin kuyusunu kazıyorlar. Bu üzücü bir durum.AKP iktidarının da diğer partilerden hiçbir farkının olmadığının bir işareti olarak görüyoruz bu durumu.ISPARTA sevdalılarıJandarma, halkla kucaklaşıyorJANDARMA Teşkilatı'nın kuruluşunun 164. yıldönümü nedeniyle Çorlu'nun E 5 yolu üzerinde Ulaş Çamlık'ta yarın 13.00'te büyük bir etkinlik düzenleniyor. Çorlu İlçe Jandarma Komutanlığı'nca belediye hoparlörü, yerel radyolar ve köy minibüsleri ile yapılan duyurularda, yörede oturanlar 10 bin kişilik 'kır sofrası'na çağrılıyor.Açık davetiyede, Songül Karlı, Arif Şentürk gibi sanatçıların yanında halk oyunları ekiplerinin gösterilerinin yer alacağı bildirdi.İlk kez yapılan böyle bir piknik, jandarmanın halkla kucaklaşması olarak nitelendiriliyor.Devlet tapulu arazimize el koyduATATÜRK'ün bir sözü var: ‘Adalet Mülkün Temelidir.’ Bu sözü yargı kurumlarında gördükçe yüreğim cız ediyor. Biz çiftçilik yapan bir aileyiz. 1960'lı yıllarda TC tapusuna güvenerek bir tarla satın aldık. Kapı gibi tapumuzu elimize aldığımız için çok mutluyduk. 1970'li yıllarda orman idaresi bu bölgeye ağaç dikmeye kalkınca tapulu yerimiz diye itiraz ettik ve mahkemelik olduk. Bilirkişiler diyor ki: ‘‘Tarla bir orman alanı değildir. Hiçbir zaman orman ağacı yetişmemiştir. Ama % 12 civarında eğim olduğu için 6831 sayılı orman kanununun 1. maddesi gereğince orman alanı olarak iktisap edilmesi gerekir.’’Ve bize tek bir kuruş ödemeden devlet tapulu arazimize el koydu. Hangi hukuk devletinde böyle bir şey olabilir?İdris ÇAKIROĞLU-ÇANAKKALEBiliyor musunuz?TÜRK Telekom'un, Türkcel'e 2000'in ekim ayına ait olan borcunu fazla değil bir günlük gecikmeyle ödeyince, Ankara 7. Ticaret Mahkemesi gecikme faizi, masraflar ve itiraz cezası olmak üzere Türk Telekom'u tam 3 milyon dolar Türkcell'e ödemeye mahkûm ettiğini; mahkeme kararında Telekom yetkililerinin, sorumlular hakkında işlem yapma hakkının bulunduğunun belirtildiğini...Biliyor musunuz?MESAJ PANOSUBEYOĞLU Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu, Beşiktaş'ın şampiyonluğu için panolara kendileri adına 'kutlarım' diyorlar. Bencillik yapıyorlar; bizim adımıza da neden kutlamıyorlar? Bu ilçelerde kendilerine oy verenler neden yok sayılıyor?Necati ÖZKİPER-İSTANBUL
button