Oluşturulma Tarihi: Mart 01, 2005 00:00
ALMANYA’da yayınlanan bir Türk gazetesini keyfi bir kararla kapatan, malına mülküne el koyan Federal İçişleri Bakanı Otto Schily’ye ‘Berlin’de mahkemeler olduğunu biri öğretmeli’ derken geçen gün yanlış yapmıştık.O lafın aslı, ‘Berlin’de hákimler var’dır.Ama Alman Hıristiyan Demokrat Birliği Partisi Başkanı Bayan Angela Merkel ve arkadaşları Federal Meclis’e ‘Türkiye Ermenilerden özür dilesin’ diyen bir önerge vererek 90 yıl önceye gidince ‘Berlin’de sahiden hákim var mı?’ sorusunun yanıtını da o eski yıllar içinde aramak kaçınılmaz oldu.Tabii bunu öğrenmenin en iyi yolu Berlin’deki hákimlerin gerçekten hákim olup olmadığını somut olayda tartmak idi.Prof. Dr. Şeref Ünal’ın bu açıdan çok yararlı bir kitabı var. Prof. Ünal, 15 Mart 1921 tarihinde Berlin’in Hardenberger Caddesi’nde yürüyüşe çıkan eski Osmanlı Sadrazamı Talat Paşa’nın, Salomon Teilirian isimli, 24 yaşında bir Ermeni tarafından tek kurşunla öldürülmesi üzerine yapılan yargılamayı, mahkeme tutanaklarına ve öteki güvenilir kaynaklara dayanarak anlatıyor.Okuyunca görüyorsunuz ki mahkeme katil Teilirian’ı değil, öldürülmüş bulunan Talat Paşa’yı yargılayıp suçlu bulmuş. Suçu da Ruslara karşı savaşan Osmanlı ordusunun geri hatlarını emniyete almak amacıyla, Ruslarla işbirliği yapan Ermenileri Mezopotamya’ya sürerek on binlerce Ermeninin açlık, sefalet ve soygun gibi olaylar sonucu ölmesine yol açmakmış.Teilirian’ın aile bireyleri de bu olaylar sırasında ölmüş. Nitekim Teilirian, Talat Paşa’yı bunun intikamını almak için öldürmüşmüş. Mahkeme bu olayı ‘meşru müdafaa’ gibi değerlendirerek katilin beraatine hükmetmiş.Oysa kitap ortaya koyuyor ki Teilirian kendi başına ve şahsi hıncını almak için değil Boston’da kurulu Nemesis isimli bir Ermeni intikam örgütünün tetikçisi olarak bu cinayeti işlemiş. Mahkeme tam bir tiyatro oyunu gibi cereyan etmiş. Savcı Talat Paşa’nın katilinin cezalandırılmasını istiyor gibi yapmış. Ama Talat Paşa’yı suçlayan tanıklar dinlenirken, bunları yanıtlayacak tanıkları -örneğin Berlin’deki eşini ve Ermeni Tehciri sırasında Türkiye’de görev yapan Korgeneral Bronsat Von Schellendarf’ı- dinletmek gereğini duymamış. O nedenle Ermenilerin Doğu Anadolu’nun pek çok yerleşim yerinde Müslüman halkı keserek, camilere doldurup yakarak işlediği katliamı kimse mahkeme önüne getirememiş.Berlin’deki mahkemenin, cinayetin asıl tertipleyicisi Nemesis örgütünü yok sayıp Teiliran’ı beraat ettirmesi, bir başka tetikçi Archavir Chirakian’ın İttihat Terakki ileri gelenlerinden Sait Halim Paşa’yı 6 Aralık 1921’de Roma’da; Dr. Bahattin Şakir’i de 17 Nisan 1922’de Berlin’de öldürmesine kapı açmıştır. Aynı olayda Trabzon Valisi Cemal Azmi Bey de hayatını kaybetmiştir. Onu 25 Temmuz 1992’de Cemal Paşa’nın Tiflis’te öldürülmesi izlemiştir.Prof. Dr. Ünal’ın ortaya koyduğu kanıtlar şu soruyu kaçınılmaz kılıyor:Ermenilerden özür dilememizi isteyen Bayan Merkel acaba Berlin’deki hákimler nedeniyle özür dileyecek mi?
button