Güncelleme Tarihi:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sanat, kültür ve sporu kentin kılcal damarlarına taşıdıklarını bildirdi.
Kocaoğlu, 79. İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) kapsamında Kültürpark İzmir Sanat'ta düzenlenen “10. Sinema Burada Festivali”nin ödül töreninde yaptığı konuşmada, yerel yönetimlerin hemşehrilerinin gelir düzeyini artıracak, ihtiyaçlarını karşılayacak hedeflerini, aklı ve bilimi kullanarak gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi.
Sanatsal ve kültürel etkinlikleri şehrin her köşesine yayma gayretinde olduklarını ifade eden Kocaoğlu, şu bilgileri verdi:
“Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Opera binasını 2008 yılı sonunda tamamladık. 1200 kişilik konser salonu var. Akustik ve mimarisiyle Türkiye'de tektir. Belediyemize bağlı 37 beldenin 21'ine çok amaçlı salon yaptık. Buralarda düğünler, toplantıların yanı sıra konserler düzenleniyor, spor yapılıyor. Sanat, kültür ve sporu kentin kılcal damarlarına taşıdık. Geçen hafta Karşıyaka Bostanlı'da hayata geçireceğimiz Zübeyde Hanım Opera Binası'nın proje yarışmasını yaptık. 24 bin metrekare alan üzerinde oluşacak opera binasını denizle buluşturup kentin simgesi haline getireceğiz. Bir kentin doğal güzelliği, tarihi, ticareti, sanayi zenginliği kültür, sanatla birleştiği zaman bütünlük kazanır.”
Kocaoğlu, İzmir kent merkezinde 2,5 milyon kişinin yaşadığını, bunun 1,5 milyonunun pencerelerinden İzmir Körfezi'ni izlediğini, buranın önemli bir platform olduğunu, körfezin temizlenmesi için proje atağı başlattıklarını belirtti.
Körfezi yüzülecek hale getirmek için çalışma yürüteceklerini, bunu başaracaklarına yürekten inandığını dile getiren Kocaoğlu, “Havasını, suyunu, toprağını, körfezini koruyarak Türkiye'nin değil, Avrupa'nın en önemli kenti olacağız. Bornova'da Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'nda 5 bin kişilik amfi tiyatro, 1700 kişi oturma kapasiteli buz pateni pistini hazırladık. Ünlü halk ozanımız Aşık Veysel'in bir heykelini yaptırıyoruz. Anadolu'yu çok iyi anlatan bir heykel olacak. Veysel'in elinde sazı, başında kasketi yok, ama onun simgesi toprak ve ağaç var” dedi.
Konuşmanın ardından Kocaoğlu, sanatçı Şerif Sezer ve Ediz Hun'a 2010 Emek Ödüllerini sundu.
Sezer, ödülün verilmesinden çok onur duyduğunu, mutlu olduğunu bildirdi.
İZMİR BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Sanatçı Ediz Hun da ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, İzmir'in yaşamında her zaman kendisi için önemli bir kent olduğunu söyledi.
Annesinin 1933 yılında İzmir Kız Lisesi'nde öğretmen olarak görev yaptığını anımsatan Hun, cebinden o döneme ait iki siyah beyaz fotoğraf çıkartarak salondakilere gösterdi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmir Kız Lisesi'ni ziyareti sırasında annesi Necvet Hun'un dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, İzmir Valisi Kazım Dirik, okulun idarecileri ve öğretmenlerin yer aldığı fotoğrafı yıllardır sakladığını anlatan Ediz Hun, diğer fotoğrafında okulun ilk dönemindeki ahşap köşk olduğunu açıkladı.
1963 yılında film çekimi için geldikleri İzmir'de Kemal Filmin sahiplerinden Osman Fahir Seden'in Pasaport'ta nargile içtiğini, Kordonboyu'nda en güzel aşk sahnelerini gün doğumu ve gün batımında çektiklerini hatırlatan Ediz Hun, “İzmir benim için müstesna bir kenttir. Huzurlu bir kenttir. Sanat ve sanatçıya gösterdiğiniz sevgiye teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Kocaoğlu, daha sonra 2010 genç oyuncu ödüllerini Beren Saat, Demet Evgar ve Murat Yıldırım'a sundu. Törende yönetmenler Hilal Saral ve Tan Tolga Demirci'ye de festivale katkılarından dolayı plaket verildi.
Ödül alan sanatçılar Kocaoğlu ile hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra düzenlenen kokteyle katıldı.
Bu yıl ki teması “Korku Filmleri” olan etkinlik, Drakula İstanbul'da adlı film ile başladı.