Güncelleme Tarihi:
Berat Kandili anlam ve önemi Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından Hadis-i Şerifler ile aktarılmaktadır. İbadetlerle geçirilmesi gereken Berat gecesi, anlam ve önemi nedeniyle İslam dininde öne çıkmaktadır. Bugün ibadetlerine ağırlık veren Müslümanlar için “Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim” Hadis-i Şerif’i ile müjdeler veren Peygamber Efendimiz, bu günün nasıl geçirilmesi gerektiği konusunda da önemli bilgiler vermiştir. İşte, Berat Gecesi fazileti hakkında detaylı bilgiler
BERAT KANDİLİ'NİN FAZİLETİ NEDİR?
Af, arınma, mağfiret ve kurtuluş vesilesi olan Berat gecesi hakkında Hz. Muhammed'in (s.a.s) şöyle buyurduğu ifade ediliyor: "Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah (C.C), bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve 'Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim' buyurur." Hz. Muhammed bu hadisinde Berat Kandili'nde oruç tutulmasını buyuruyor.
BERAT KANDİLİ NASIL İHYA EDİLMELİ?
Kur’an-ı Kerim okunmalı, okuyanlar dinlenmeli, uygun mekânlarda Kur’an ziyafetleri verilmeli, Kelamullah’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
Hz. Muhammed’ (s.a.s) salât ve selâmlar getirilmeli, kendisinin şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
Tefekkürde bulunulmalı, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
4 Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli, manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk’a niyazda bulunulmalı
Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı, gönüller alınmalı, kederli yüzler güldürülmeli.
Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli, idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamette bulunulmalı.
Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı, vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli, iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
Hayattaki manevî büyüklerimizin, hocalarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, mesaj yahut e-mail çekerek tebrik edilmeli, duaları istenmeli.
Başta bütün insanlık olmak üzere kendimize ve sevdiklerimize mümkün mertebe ismen dualar etmeli.