Güncelleme Tarihi:
Avukatlar İlkay Sezer ve Hilal Demirelli şöyle konuştu: “Müvekkilimiz ile irtibatlı suç işledikleri iddia olunan Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nda emrinde çalışan silah arkadaşları hakkında İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1 Temmuz 2019’daki kararı ile ‘beraat’ verilmiştir. Bu karar nedeniyle 11 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Makamınca Başbuğ’a isnat edilen suçların ‘delilsiz’ ve ‘dayanaksız’ kaldığı anlaşılmış olup müvekkilimiz hakkında ‘İşleme Konulmama Kararı’ alınmıştır. Bu soruşturma izni verilmemesi anlamına gelmektedir. Bu karar aynı zamanda Başbuğ’a hakkının teslim edilmesi bakımından bir zorunluluktu.
Müvekkilimiz ile irtibatlı suç işledikleri iddia olunan kişiler hakkında İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama sürerken Cumhurbaşkanlığı Makamı tarafından Başbuğ hakkında ‘İşleme Konulmama Kararı’ verilseydi, o şartlarda, bu karar kabul edilemezdi. Sonuç olarak, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ‘beraat’ vermesi, isnat edilen suçların Cumhurbaşkanlığı makamınca ‘delilsiz’ ve ‘dayanaksız’ kaldığının anlaşılması ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun başka bir olanak tanımaması çerçevesinde Yüce Divan tarafından Başbuğ hakkındaki ‘davanın düşürülmesine’ ilişkin karar ‘beraat’ olarak değerlendirilmeli.”