Benim sevgili taşram

Güncelleme Tarihi:

Benim sevgili taşram
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2004 00:00

Hayal kırıklığına uğramış bir yönetici-yazar yıllar önce beni ‘‘Taşralı solcu şair’’ cümlesiyle tanımlamıştı. Yönetici-yazar aklı sıra beni küçümsemek, bana hakaret etmek istiyordu ama aslında beni övüyordu.Kendisi İstanbullu olduğu için bir taşralının hem solcu, hem de şair olabilmesi anlayabileceği bir olgu değildi.Anadolu'yu bilmiyordu ve Mersin'in hiçbir zaman onun düşündüğü anlamda ‘‘Taşra’’ olmadığını düşünemiyordu.*‘‘Benim Sevgili Taşram’’ (Dünya Kitapları, Anı Dizisi, Ekim 2003) değerli ve vefalı dostum Nedret Gürcan'ın anılar kitabı.Kitabında birkaç sayfayı bana ayırmış Nedret Gürcan. Anılar gerçekten gerçeğe uyuyor mu, bu sorunun hiçbir önemi yoktur eğer yaşamsal ve onurla ilgili bir yanılma yoksa. Bir dostun anılar kitabında insanın adının bile geçmesi o insana verilmiş en büyük armağandır.*Nedret Gürcan, aramızda kabul edilmiş unvanıyla ‘‘İmparator Osman’’ın oğludur. ‘‘İmparator Osman’’ ulusal Anadolu burjuvazisinin temsil yeteneği en yüksek üyelerinden biri idi, biridir. İstediği anda onlarca binek otomobili satın alabileceği halde, kendisi böyle bir makine almamış, oğullarının da almasına izin vermemiştir. Dinar'ın ortasındaki yazıhanelerinden un fabrikalarına hep kiralık faytonla gitmiştir.*‘‘İmparator Osman’’ın oğulları mı? Nedret dışında, anımsadığım kadarıyla, hepsi Galatasaray Lisesi'ni bitirmişler, ardından tahsil ve terbiye için Avrupa'ya gitmişlerdir. Aralarından biri galiba Yale mezunuydu.1960-65 arasında hepsi Dinar'da yaşamaktaydı.*Nedret Gürcan bizim kuşak için son derece önemlidir.Edebiyat ve şiirin İstanbul ile Ankara arasında üç-dört derginin sayfalarına sıkıştığı bir dönemde, 1954-1957 yılları arasında Afyon ilinin Dinar ilçesinde Şairler Yaprağı adlı bir şiir dergisi yayınlamış ve Mehmet Barlas'ın babası Cemil Sait Barlas'ın sahibi olduğu ve Muzaffer Erdost tarafından yönetilen Pazar Postası ile birlikte Türk şiirinin en büyük devrimci hareketi olan İkinci Yeni'nin gelişmesine katkıda bulunmuştur.*Yıl 1954. Nedret anlatıyor: ‘‘Sonunda 4.500 liraya Victoria marka pedal matbaayı, bıçağını, kasalarla hurufatı, iki sayı yetecek kadar kağıdı ve bir miktar da mürekkebi satın almış oldum. Ayrıca, 60 kilometre uzaklıktaki ilçeye gelip monte edecekler, çalıştıracaklar ve birkaç gün içinde bir matbaacı yetiştireceklerdi; hepsi fiatın içindeydi.’’Şairler Yaprağı'nda benim hiçbir şiirim, hiçbir yazım yayınlanmadı, ama derginin ciddi okuruydum Mersin'de. Şairler Yaprağı, bütün kapılar yüzüne kapandığı zaman Ahmet Arif'i yayınlamıştı. Başka? O sıralarda yaşları yirmili sayılarla yazılan Cemal Süreya'yı, Tarık Dursun K'yı, Ahmet Oktay, Orhan Duru, Özdemir Nutku, Güner Sümer, Yılmaz Gruda'yı yayınlamıştı. Aklıma gelen bunlar...Hepsi iyi de fabrikasına kiralık faytonla giden ‘‘İmparator Osman’’ acaba ne demişti bu işe?...*Nedret Gürcan şair (ciddi anlamda şair), işadamı, politikacı, gazeteci, yazar... Ve ulusal taşra burjuvazisinin bence örnek alınması gereken en önemli temsilcilerinden biri. Anılar da zaten şair, politikacı, işadamı, aydın olarak Nedret Gürcan'ın anıları.‘‘Benim Sevgili Taşram’’ işte böyle bir adamın kitabı. ‘‘Zenci’’ yazarlara yazdırılmamış, kendi elinden çıkmış, hayatın tadı ve tuzunda, hayatın sınavından geçmiş bir kitap.Üstelik en çok satan ilk on kitaba tavlada üç avans verebilecek bir kitap!...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!