Güncelleme Tarihi:
* Bu proje nasıl ortaya çıktı?
- Max Factor ile bir araya gelince doğdu bu proje... Konseptin Backstage olmasının yanında herkes beni özgür bıraktı. Sergide kadınların doğal güzelliğini, hayat sahnesinde duygularını yansıtmaya çalıştım.
* Fotoğraflarını çekeceğiniz kişiler neye göre seçildi?
- Açıkçası ruhuma ve gönlüme göre seçtim. Güzel ten ve güzel bakan gözler olmasına dikkat ettim. Sağ olsunlar onlar da katıldılar.
* Daha önce fotoğrafladığınız isimler var mıydı aralarında?
- Sera Tosun, ıdil Atakol, Lalin Akalan ve Suzin Akalan’ı daha önce çekmiştim.
* Photoshop var mı bu resimlerde?
- Çok az var. Renkler için onlar da...
* Teknik ekip anlamında kimlerle işbirliği yaptınız?
- HoneyBee Prodüksiyon ile çalıştım. Saç ve makyajda Max Factor ekibi vardı tabii. Çekimler dört günde tamamlandı.
* Serginin ön hazırlığı ne kadar sürdü peki?
- İki ay kadar...
EN ÖZELİ SUZAN POLAT’IN FOTOĞRAFI
* Max Factor’ün yeni ürün tanıtımı için mi böyle bir sergi açıldı?
- Dediğim gibi biz hayat sahnesindeki kadınlara objektiflerimizle yaklaştık. Ürünün (Max Factor Second Skin fondöten) tanıtım dönemi de yakın olunca bu sergiyi açmaya karar verdik.
* Neden kulis fotoğrafları?
- Backstage (kulis) denince akla ayna önünde makyaj yapan ya da giyinen kadın gelir sadece... Oysa kuliste daha fazla yaşanmışlık oluyor.
* Sergideki en beğendiğiniz fotoğraf hangisi?
- Suzan Polat’ın dans ederkenki fotoğrafı... O benim için çok özel bir fotoğraf. Çünkü benim geçmişimde de dans var ve dans eden birini görüntülemek çok hoş oldu.
* Bu fotoğraflar sonra başka bir amaç için de kullanılacak mı?
- Serginin bir parçası olarak kalacaklar. Farklı bir amaçla kullanılmayacak.
HÂLÂ KENDİMİ EVLİ GİBİ HİSSETMİYORUM
* Hasman soyadının zararını görüyor musunuz?
- Hasman soyadının getirdiği bir sosyetik imaj var tabii... Ama ben iki senedir canla başla bu işi yapıyorum ve hayatımı bundan kazanıyorum. Bu, hobim değil yani...
* Sosyetik imajından belli ki rahatsızsınız...
- Aslında ruhum bohemdir, entel bir rakı-balık muhabbetini her şeye tercih edebilirim.
* Sanki Alican Özbaş ile bir anda evleniverdiniz... Gerçekten öyle mi oldu?
- Yok, iki yıldır beraberdik biz... Kendimi evlenmeye hazır hissediyordum. Çok ilginçtir, nikâh günümde bile heyecanlı değildim. Hâlâ evliymişim gibi
hissetmiyorum, belki de ilk aylar olduğu için böyle.
* Vücudunuzda birçok imza var...
- Dedemin, anneannemin, kız kardeşimin ve eşimin imzalarını dövme yaptırdım.
BABAMIN İLİŞKİSİ HAKKINDA YORUM YAPMAM
Babanızın Eda Taşpınar’dan ayrılmasından sonra bu konuda birçok yorum yaptınız...
- Aslında hiç yorum yapmadım, hepsi benim ağzımdan yazıldı. Herkesin hayatına saygı duyuyorum. Benim annemin, kardeşimin ya da babamın ilişkileri hakkında yorum yapma gibi durumum yok.
* “Babamın kızıyım demişti-niz” daha önce. Babasının kızları, babayı paylaşmayı sevmezler ama...
- Enteresandır, annemin erkek arkadaşlarını, babamın kız arkadaşlarını ayrı ayrı değerlendiriyorum. Hiçbir zaman onun hayatından çıkınca benim de hayatımdan çıkması gerekiyor diye düşünmüyorum.