Güncelleme Tarihi:
Zilinde hâlâ Savaş Buldan yazan evin kapısını babasının öldüğü gün doğan 20 yaşındaki Zelal Buldan açtı. Zelal ile 3 yaş büyük abisi Neçirvan’ın büyüdüğü evdeki duygu yüklü buluşmada, siyasetçi şapkasını bir kenara koyan Buldan, şunları söyledi: “Gece saat 03.00 gibi uyandım. Savaş eve gelmemişti. O zaman cep telefonları yok, çağrı cihazına ‘Acil evi ara’ diye mesaj bıraktım. Sabaha karşı gözaltına alındıklarını duyduğumda bir daha geri gelmeyeceğini anladım aslında. 8 aylık hamileyim, fenalaştım. Hastaneye götürdüler. Sabah bebeğin alınmasına karar verildi. Cesetler de o gece bulunuyor. 3 gün sonra öğrendim. Sonra Zelalimi aldım eve geldim ama hiç emziremedim. Siyah elbiselerimi 1 yıl çıkarmadım üzerimden. 4 yıl boyunca ‘Cumartesi Annesi’ oldum. 2 dönem HADEP ve DEHAP süreçlerinde İstanbul 3’üncü bölgeden milletvekili adayı oldum. Tansu Çiller ile aynı bölgeden adaydık. Biz barajı aşmış olsaydık Çiller giremeyecekti Meclis’e. Benim oylarımla Çiller milletvekili oldu. Onu bir türlü affedemiyorum. Başbakanken ‘PKK’ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi elimizde, bunlardan hesap soracağız’ açıklaması var, ondan sonra öldürüldü eşim. Yine de ben de kadın olduğum için bir yüzleşme olursa, benden özür dilerse belki yumuşayabileceğimi de düşünüyorum. Ama affetmem biraz zor olacak sanırım.”
Babamın filmini yapacağım
ZELAL Buldan bir üniversitenin sinema-televizyon bölümünde okuyor. “Bu bölümü babamın filmini yapmak istediğim için seçtim” diyor. İkinci olarak da hukuk okumak istiyor. Faili meçhul cinayetler davasına ilişkin şunları söylüyor: “Babam hakkında çok fazla konuşamıyorum. Annemle bu konuda genelde gözlerimizle anlaşıyoruz. Türkiye’deki adalete çok fazla güvenmiyorum ama bir kez olsun bir şeylerin değişebileceğine inanmıştım. Yine hayal kırıklığı oldu.”