Güncelleme Tarihi:
YEDİKULE’NİN SEVİLEN ÇOCUĞU
Baba İzol, “Oğlum bir kahraman” diyerek Yunus Emre İzol’u anlattı: “İşten eve giden, yirmi dört yılda beni hiç üzmeyen pırlanta gibi bir çocuktu. İki şey bilirdi; işi ve futbol. Oğlum aşçıydı, işini severek yapardı. Arkadaşlarıyla da amatörde futbol oynarlardı. Öyle iyi bir çevresi ve arkadaşları vardı ki böyle bir kötülüğün gelip onu bulacağı aklıma gelmezdi. Oğlumun üç küçük kız kardeşi vardı, hepsine sahip çıkar, kol kanat gererdi. Bazen aramızda haberlerde çıkan şiddet olaylarını konuşurduk. Her türlü şiddete karşıydı, böyle şeyler yapanları kınardı. Kimsenin hakkının yenmesine göz yummazdı. Oğlumla gurur duyuyorum.”
İzol’un hayatını kaybetmesinin ardından, lisanslı olarak top koşturduğu Yedikulespor’da da yas vardı. Yönetici Sebahattin Hacıahmetoğlu, İzol için “Oğlum gibiydi” diyor: “Buralarda tıpkı onun gibi büyüyen birçok çocuk oldu. Hepsi elimize doğdu sayılır. Fakat Yunus Emre gibi saygılı bir çocuk az bulunur. 70 yıllık ömrümde böyle sevilen çocuğu az gördüm. Orta sahada oynayan, başarılı ve mücadeleci bir çocuktu. Haftada iki gün olan idmanlarımızı işine rağmen aksatmazdı. Arkasından onu özleyen bizler ve onun hep gülen yüzü kaldı.”
4 yıldır İzol’la beraber çalışan, işvereni Gökhan Korkunç ise “O kadar sakin biriydi ki, ben önce onun bir kavgaya karışmış olacağına ihtimal vermedim. Daha dışarı çıkıp müdahale edemeden vefat haberi geldi” diyor.
NE OLMUŞTU?
İzol, 28 Ocak gecesi aşçılık yaptığı restorandan çıkıp Fatih İmrahor Caddesi üzerinde yürümeye başladı. Bu sırada, İzol ve arkadaşları, ana cadde üzerinde bir adamın taksiye binmeye çalışan E.D.’yi darp ettiğini gördü. İzol ve arkadaşları kadını kurtarmak istedi ve Ayhan A.’ya müdahale etti. Ayhan A. bıçakla İzol ve arkadaşlarına saldırdı. İzol, kalbine aldığı bıçak darbeleriyle hayatını kaybederken, arkadaşları yaralandı. Kasten adam yaralamadan sabıkası bulunan Ayhan A., E.D.’nin cep telefonunu çaldığını iddia ederken, E.D. suçlamaları kabul etmedi.