Benim güzel festivallerim

ISSIZ yaz gecelerinde, müziğin en güzel, en soylu ezgileri yankılanacak.31. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali, 6 Haziran'da başlayacak ve 3 Temmuz akşamı da noktalanacak.İstanbul'un değişik mekánlarında, dünyanın ve Türkiye'nin en önemli orkestralarını, solistlerini dinleyeceğiz.Festival'in yıldızı, son yılların gündemde olan saygın klasik müzik dergilerinin kapaklarında yer alan mezzosoprano Cecilia Bartoli.Lorin Maazel yönetiminde Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası'nı (Symphonie-Orchester des Bayerischen Rundfunks) bütün müzik severler adına bir şölen fırsatı olarak karşılıyorum.Bu festivalin benim için çok daha özel bir anlam taşıyan gününden söz etmek isterim.Fazıl Say'ın bestelediği Metin Altıok Oratoryosu, bizim içimizdeki acıyı müziğe dönüştürecektir.Türk şiirinin iyi şairlerinden Metin Altıok, Sıvas Katliamı'nda, diğer unutamadığımız dostlarımızla birlikte yanarak hayatına kaybetmişti.Fazıl Say, babası Ahmet Say'ın da yakın arkadaşı olan birinin ardından bu Oratoryo'yu yaparak, gerçekten bir edebiyatçıya duyduğu sevgi ve saygıyı müziğe getiriyor.Fazıl Say'ın Metin Altıok Oratoryosu'na bütün duyarlı insanların geleceğinden kuşkum yok.Hem bir şairi anacağız, hem Fazıl Say'ı dinleyeceğiz, hem de bu ortaçağ cezasını yeniden lanetleyeceğiz.* * *17. ULUSLARARASI İZMİR FESTİVALİ de 10 Haziran'da başlıyor.Festival'in ilk konseri Efes Antik Tiyatro'da, Tolga Káşif - Queen Senfoni.Dinlemeyi arzuladığım bir parça.Dünyanın bütün ünlü müzik dergilerinde bu eser hakkında olumlu yazılar okudum.İzmir Festivali'nin de beni en etkileyen yanı, tarihi mekánlarda konserlerin verilmesi, bale gösterilerinin yapılması.Böylece orası yaşıyor ve seyirci için de ayrı bir lezzet taşıyor.İzmir bu açıdan zengin.Yok, bütün Türkiye bu açıdan zengin demek daha doğru.Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali de 10 yaşında.14 Haziran'da başlayacak festival 16 Ağustos'a kadar sürecek.Yıl içinde göremediğiniz operaları burada seyretmeniz mümkün.Yabancı turistler için ise tam bir kültürel turizm.Turandot, Aida, Prenis Igor operalarını seyredecekler, Harem balesini görebilecekler.* * *ÇOCUKLUĞUMUN, hatta gençliğimin kültürel çoraklık içindeki Türkiye'sini düşündüğümde, inanın yarın için umutlanıyorum.