Güncelleme Tarihi:
Genç kız “Ata binmemi beğenen at sahipleri kız olduğumu öğrenince anlaşma yapmaktan vazgeçiyor. Şans verin kendimi göstereyim. Beni kız olarak değil, bir apranti olarak görün. İyi bir jokey olmak istiyorum” diyor.
VELİEFENDİ Hipodromu’ndaki Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi’nden bu yıl 27 erkek arkadaşıyla birlikte mezun olan Gülçin Aksu’yu (18) diğer öğrencilerden ayıran tek özelliği kaskının üzerine taktığı pembe ponpon ve pembe gözlükleri. Erkek arkadaşlarıyla birlikte iki yıl boyunca ahırları temizleyen, atlara antrenman yaptıran ve bakımlarını yapan Gülçin Aksu, at sahipleri cinsiyet ayrımı yapsa da umutlu. Kendine şans verilmesini isteyen Gülçin, “Ata binmemi beğenen at sahipleri kız olduğumu öğrenince anlaşma yapmaktan vazgeçiyor. Şans verin kendimi göstereyim. Beni kız olarak değil, bir apranti (jokey yamağı) olarak görün. İyi bir jokey olmak istiyorum” diye konuşuyor.
Müdür Bey araya girdi, eğitime devam
Gülçin Aksu iki yıl önce Bağcılar Endüstri Meslek Lisesi Makine Teknolojisi Bölümü’nde okurken, televizyonda izlediği bir haber üzerine Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi’nde eğitim almak istedi. Ailesine durumu anlatınca, en büyük desteği ganyan bayisinde çalışan babası Necdet Aksu’dan gördü. Mülakatı ve yazılı sınavı kazanıp okula kabul edilince de lise eğitimini yarıda bıraktı. Öğrenciler en geç saat 05.30’da ahırlarda olmak ve atlarla ilgilenmek zorundaydı. Gaziosmanpaşa’daki evlerinden gidip gelmek zor olunca, bir apranti arkadaşının ailesiyle kalmaya başladı. İlk yılın ardından da sınıf arkadaşı Eren Sinek’in ailesinin yanına taşındı. Eren’in annesi Gül Sinek, bir yıl boyunca 3 apranti adayına daha annelik yaptı, yemeklerini paylaştı.
Merkezin Müdürü Adil Özgen, başarısıyla okulun gözde öğrencilerinden olan Gülçin Aksu’nun lise eğitimini yarım bıraktığını öğrenince, bu yıl açık liseye kayıt yaptırmasını istedi. Gülçin, Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi’ne kayıt yaptırdı. Haftanın iki günü akşamları, pazar günleri de tam gün okula gitmeye, yarım kalan eğitimini tamamlamaya başladı.
Adil Özgen, Gülçin’in çok başarılı bir öğrenci olduğunu anlatırken, bir harada yaşadıkları olayı da şöyle anlattı: “Tüm öğrencilerle haraya gitmiştik. Aygırlar önümüzden geçerken Gülçin atlardan birinin sektiğini fark etti. Orada bulunan seyislere söyledi. Seyisler inanmadı. Gülçin gidip atın ayağını kaldırınca, bir çeşit mantar olduğunu gördüler. Seyisler anlamadığı halde Gülçin atın sektiğini 200 metreden anlamıştı.
Selim Kaya gibi olmak istiyorum
Şu an 1.48 metre boyunda ve 38 kilo ağırlığında olan Gülçin Aksu 2010 yılının başında lisansını alarak at binmeye başlayacak. İsteği Selim Kaya gibi başarılı bir jokey olmak. Bunun için yüz yarış kazanması gerekiyor. Ancak at sahiplerinin cinsiyet ayrımı yapmalarından şikâyetçi. Yine de umutlu konuşuyor: “Birkaç at sahibi söz verdi. Onların atlarına binebileceğimi söylediler. Umarım sözlerini tutarlar. Bana şans verirlerse mutlaka kazanacağım. Türkiye’nin yeni Selim Kaya’sı olacağım.”
İki yıllık zor eğitim
Ekrem Kurt Apranti Merkezi iki yıl örgün eğitim veriyor. Öğrenciler at bilgisi, yarış nizamnamesi, Türkçe, Sosyal Bilgiler, Ahlak, Matematik ve İngilizce derslerinin yanı sıra binicilik dersleri alıyor. Öğrencilerin ilk yılları ahırda ve teorik derslerle, ikinci yıl binicilik dersleriyle geçiyor. Binicilik dersine katılacak öğrenciler kask ve göğüs koruyucu yelek giyiyor. Dersler saat 06.00’da ahırlarda başlıyor ve 19.00’da ahırlarda sona eriyor. Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi’ne başvuran öğrencilerin asgari ilköğretim okulu mezunu, 35-45 kilo arasında, 1.30 metre ile 1.50 metre arası boyda ve 16 yaşından gün almamış olmaları gerekiyor. Yeni mezun aprantiler lisanslı olarak koşulara katılabiliyor. Yüz yarış kazanan apranti jokey oluyor.