Beni kimse takmıyor halbuki ben Diana'nın annesiyim

Bir starın çocuğu olarak onun gölgesinde yaşamak, insanın hayatını son dakikasına kadar karartabilir. Şimdi bir de, efsaneye dönüşmüş bir starın annesi olduğunuzu ve onun gölgesinde kaldığınızı düşünün! Bundan beş yıl önce 31 Ağustos'ta ölen Prenses Diana'nın annesi Frances Shand-Kydd'in durumu bu. ‘‘O benim kızım, ama kimse bana onunla ilgili hiçbir işte danışmıyor’’ diye yakınıyor ve kızına yakın olan herkesi suçluyor. Frances Shand-Kydd'le Londra'daki kulübünde konuştuk.

Frances Shand Kydd ile üyesi olduğu kulüpte buluştuğumuz zaman yüzünde acı ve alaycı bir gülümsemeyle ‘‘Bu kulübe isteyen herkes üye olabiliyor’’ dedi. Dimdikti, saçı tek bir teli oynamayacak şekilde titizlikle yapılmıştı. Görüşmemize başlarken, kendisiyle ilgili son haberi açıkladı: Kemik erimesi (osteoporoz) yüzünden sıkıntılı günler yaşıyordu. İşin komik tarafı, Prens Charles'ın sevgilisi, Diana'nın ezeli ve ebedi rakibesi Camilla Parker Bowles, İngiltere Osteoporoz Derneği'nin Başkanı'ydı...

Prenses Diana'nın annesi, ‘‘Buraya hayır demek için geldim’’ dedi. Gözleri yaşlı annenin ‘‘hayır’’ demek için bunca yol katettiği konu, Prenses Diana adına dikilmesi planlanan anıttı. Kraliyet ailesinin duyarsızlığından acı acı yakındı. Diana'yla hiç karşılaşmamış kişilerin ‘‘Benim Diana'm, benim yardım kurumum’’ diyerek ona sahip çıkması, Frances Shand Kydd'i deliye çeviriyordu. Diana'nın annesini en fazla kızdıran konu da, Diana ile ilgili konularda hiç kimsenin onun hayattaki tek ebeveynine (yani kendisine) danışmayı akıl etmemesiydi.

‘‘Diana öldüğü zaman ne yapacağımı bilemedim. Yani kızım evli olsaydı, bir dereceye kadar normal karşılardım bunu. O zaman kocasının ayrıntılarla ilgilenmesi gerekirdi. Ama Diana evli değildi. En yakını bendim. Ama bir Tanrı'nın kulu çıkıp da beni aramak zahmetine katlanmadı.’’

Frances Shand-Kydd'in eleştirdiği insanlar uzun bir kuyruk oluşturuyor. Tabii medyadan çok yakınıyor, çünkü Diana öldükten sonra bile onu rahat bırakmıyorlar.

Sonra, kızının birlikte öldüğü sevgilisi Dodi El Fayed'in babası Muhammed El Fayed'i de suçluyor, çünkü beş yıl önce Paris'teki kazayla ilgili komplo teorilerine itibar etmiş El Fayed. Paris'te kazayla ilgili davaya katıldığında, Muhammed El Fayed'e selam bile vermediğini titizlikle belirtiyor. Oysa Frances Shand Kydd de, tıpkı Muhammed El Fayed gibi kaza teorisiyle barışamıyor bir türlü. O da açık açık ‘‘Kızımı öldürdüler’’ diyor. Fakat bu sözlerle neyi, kimi kastettiğini açıklamak istemiyor.

Tabii Frances Shand Kydd'in suçladıkları bunlarla kalmıyor. Örneğin, Diana'nın sadık kahyası Paul Burrell'den de nefret ediyor. Hanımı yaşarken ondan ve kendisinden daima ‘‘biz’’ diye bahseden, Diana'nın ‘‘benim dayandığım kaya’’ diye tarif ettiği, Diana öldükten sonra bile ondan sanki yaşıyormuş gibi söz eden kahya, Diana'nın bazı özel eşyalarını çalmakla suçlanmıştı. Ancak bu olaydan sonra Diana'nın yakın arkadaşı olan bir gazeteci, kahya Paul Burrell'i savunan bir yazı yazdı: Kahya hanımıyla öyle özdeşleştirmişti ki kendini, ondan bazı hatıraları kendine saklamak istemişti. İşte bu yazı da çıldırmışttı Diana'nın annesini: ‘‘O 'zavallı' kahya bütün kimliğini kızımla olan ilişkisinden sağladığı şöhrete borçlu. Halkın sempatisiyle oynuyor. Onu savunan yazı yazan gazeteciye de şaşıyorum. Güya Diana'nın en iyi arkadaşı!’’

Elbette Frances Shand Kydd'in en çok kızdığı şahıslar Prens Charles ile ezeli sevgilisi Camilla Parker Bowles. ‘‘Charles her zaman Diana'yı kıskanmıştır’’ diyor. ‘‘Diana'yla Charles'ın bir gezisine katılmıştım. Diana, bir ara yanımızdan uzaklaşınca, Charles, fotoğrafçıların ve kameramanların nerede olduklarını sordu. Hepsinin Diana'nın peşine düştüklerini öğrenince, çok sinirlendi.’’

Prens Charles'ın ofisinde olup bitenlerden de haberdar. Camilla Parker-Bowles'u parlatmak için sürdürülen imaj kampanyası hiç hoşuna gitmiyor. Şaşırmış gibi bir ses tonuyla ‘‘Siz hakikaten Charles'ın Camilla'yla evleneceğine inanıyor musunuz?’’ diye soruyor. ‘‘Son derece profesyonel bir kampanya yaptılar bu konuda. Ama halk gerçeği biliyor. Diana'nın halkla nasıl bir ilişki kurduğunu hatırlıyorlar. Hiçbir kampanya, hiçbir imaj gurusu, bu hatırayı yok edemez!’’

HEP MUTSUZ BİR KADIN OLDU

Frances Shand Kydd, 1936 doğumlu. 18 yaşındayken Althorp Malikhanesi'nin sahibi Spencer Kontu John Spencer'la evlendi. Kocası 30 yaşındaydı. Üç kızı (Sarah, Jane, Diana) oldu. Oysa bir erkek varis gerekiyordu. Büyük oğlu küçükken öldü, neyse ki en son çocuğu Charles yaşadı. Ama bu arada karıkocanın arası açılmıştı. Kavgalı dövüşlü bir şekilde boşandılar, Frances çocuklarının velayetini babalarına kaptırdı. Bir Avustralyalı ile evlendi. Kızlarıyla görüşmesine rağmen, onlara çok yakın olduğu söylenemezdi.