Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2001 00:00
İstanbul Üniversitesi'nde 10 Aralık'ta yapılacak rektörlük seçiminde ikinci kez aday olan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, ‘‘Tutarlı
Atatürk çizgisindeki tavrımızı, bütün yönetim kurulu üyesi arkadaÅŸlarımızla birlikte sürdürmek istiyoruz. Aday oluÅŸumun nedeni budur’’ dedi.Tekrar aday oluÅŸunun sebeplerini anlatan Prof. Kemal AlemdaroÄŸlu, öğretim elemanları ve öğrencilerle birlikte toplam 75 bin kiÅŸilik bir topluluÄŸu yönettiklerini belirterek, ‘‘Anadolu'da bir il büyüklüğü kadar bir üniversiteyi yönetiyorum. Bazı kiÅŸilerin yönetime karşı düşüncede olması doÄŸal deÄŸil mi? Zaten beni eleÅŸtiren 6-7 kiÅŸi’’ dedi. Ä°RAN VEYA SUUDÄ° ARABÄ°STAN GÖRÃœNTÃœLERÄ° VARDI Göreve baÅŸladıktan bir süre sonra, dershanelerimizde çarÅŸaflı, peçeli, türbanlı öğrenci sayısı giderek artıyordu. Ä°ranlaÅŸma, Suudi Arabistan gibi görüntüler sergileniyordu. ÇarÅŸaflı, peçeli öğrencilerce dershanelerde, koridorlarda Cuma namazları ve toplu namazlar kılınıyordu. Ãœniversitemizin tarihinden aldığı anlayışla bu gidiÅŸe 'dur' demesi gerekiyordu. Buna 'dur' diyen kararlı, tutarlı tavrımızı hep birlikte yaÅŸadık. Bugün, çok şükür üniversitemizin açık kapalı hiçbir mekánında böyle bir görüntü yok.24 SAAT SÃœREKLÄ° TEHDÄ°T EDÄ°LÄ°YORUM Ben aslında Atatürkçülük ve Kemalizm konusunda tavır gösteren ne ilk, ne de son rektör olacağım. 1996'da, ben Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm BaÅŸkanı olarak türbanlı asistanın görev yerini deÄŸiÅŸtirdiÄŸim için bir televizyon 25 dakika benim aleyhimde yayın yaptı. 24 saat tehdit alan bir kiÅŸi idim, halen de alıyorum. Bunların ne kadar gözü dönmüş olduklarının bilinci içindeyim. ATATÃœRKÇÜYÃœM DÄ°YE ELEÅžTÄ°RÄ° ALIYORUM Dinci ve bölücüler, bir de bunlara çok az sayıda çıkarcılar eklenince, hepsi 5-10 kiÅŸi sürekli beni eleÅŸtiriyor. Atatürkçülük anlayışım, benim yaÅŸam biçimim. Kemalizm, özgürlük, açıklık, saydamlık ve dürüstlüktür. Benim Atatürkçülük anlayışımda sevgiyle yaklaşıp, sorunlarına çözüm üretmek yatar. Ben içi boÅŸ sözcüklerle konuÅŸmuyorum. uygulama ile gösteriyorum. Åžeffaflığımı, yasaya uyumu, katılımcılığımı, demokratikliÄŸimi uygulama ile gösteriyorum. DOÇENTLÄ°KTE BEKLETMEK ANLAYIÅžIM DEĞİL AraÅŸtırma görevlisi, doktor, yardımcı doçent, profesör olur. Yıllarca kiÅŸileri araÅŸtırma görevlisi olarak bekletip, yardımcı doçentliÄŸe yükseltmemek, yardımcı doçenti, doçentlik koltuÄŸuna oturtmamak, süründürmek; doçentlik kadrosuna oturanların 5 yıl içinde profesör olması gerekirken, kadro düzenlemesi yapmayıp sürekli doçent olarak, bir anlamda köle ÅŸeklinde çalıştırmayı düşünmek benim Atatürkçülük anlayışım deÄŸil. Bu konularda demokratik ÅŸekilde açılım saÄŸladığım için eleÅŸtiriliyorum.YAÅžLILAR KÖŞELERÄ°NE ÇEKÄ°LMELÄ° 67 yaşına gelmiÅŸ insanlar var. Bu insanların, fazla itiraz etmeden emekli olup köşelerine çekilmesi gerekir. Ama hayır, onlar emekli olacak yerde bir o kadar daha konuÅŸuyorlar.BASININ ÖNÃœNDE KENDÄ°MÄ°ZÄ° SORGULATTIK Her yarıyıl Fen Fakültesi'de öğrenci, öğretim elemanı, idari görevlilere 'bizi sorgulayın' dedik. Bu mu ÅŸeffaf olmamak? Ãœstelik, basının önünde Ãœniversite Yönetim Kurulu'nu sorgulattık. 'KonuÅŸan üniversite' dedik, öğrencilere söz hakkı vereceÄŸimizi söyledik. Her üniversite açılışında bir öğrenci konuÅŸuyor. KÄ°MSE BANA TEPKÄ° OLARAK AYRILMADI Kim ayrıldı? Ä°ki yıl önce bana tepki olarak kim ayrıldı? Aysel Çelikel, Ali Ãœlkü Azrak, Burhan Åženatalar mı? Sayın Çelikel, 67 yaşını doldurmaya bir ay kala üniversitemizden ayrıldı. O tarihe kadar, son güne kadar çalıştı. Ãœniversitemizden, vakıf üniversitesi kendisini istediÄŸi için gitti. Ali Ãœlkü Azrak, 67 yaşının son gününe kadar üniversitedeydi. 67 yaşını doldurdu. O da vakıf üniversitesine gitti. Burhan Åženatalar, bir vakıf üniversitesinde görev yapmak istiyordu, gitti. Bunun dışında var mı baÅŸka isim? Hiç kimse bana tepki olarak ayrılmamıştır. Ayrılanların birçoÄŸu yaÅŸ haddini doldurmuÅŸtur. Ben tek tek istifa edenlerin, nereye gittiÄŸini, niye gittiÄŸini de açık ÅŸekilde vurgularım. Ä°nsanları karalamakla, saldırmakla bir yere varılmaz. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.Bülent Tanör olayı basit bir ihlaldirBülent Tanör olayı, bir basit tam gün ihlalidir. Ä°hlal edene soruÅŸturma açılır. Yanıt tatmin edici ise, bu iÅŸ baÅŸlamadan biter. Tanör'e sorulduÄŸunda hem bana, hem de dekana hakaret ediyor. Biz de soruÅŸturma açtık. Duygu sömürüsü yapacak. Hasta... Ne münasebet. Hastaysa hastalığının giderlerini karşılıyoruz. Ä°ki yılda bu devlet 48.5 milyar ödemiÅŸ. Özel olarak istekte bulundu, devletin ödeyemediÄŸi rakamları ödedik. Hálá ödeniyor. YöK Yüksek Disiplin Kurulu o kararı verecek. Ne zamandan beri herhangi bir konu mahkemedeyken, baskı altına almak için hukukçular ayaÄŸa kalkıyor? Daha fazla üzerime gelmesinler, daha fazla söylerim. Bülent Tanör ilk kez üniversiteden çıkarılmış deÄŸil. Hayatı hep yasa tanımazlık içinde geçmiÅŸ belli ki, o da benim suçum deÄŸil.Â
button