Beni 1 Mercedes ile 2 villaya sattılar

Güncelleme Tarihi:

Beni 1 Mercedes ile 2 villaya sattılar
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 01, 2003 00:00

Hürriyet'i ziyaret eden DenktaÅŸ KKTC’de muhalefeti suçladı, ABD ve Ä°ngiliz yönetiminin kendisini Arafat gibi ‘‘ekarte’’ etmeye çalıştığını söyledi.KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ, ABD ve Ä°ngiliz yönetiminin kendisini Filistin lideri Yaser Arafat gibi ‘ekarte’ edip sıfırlamaya çalıştığını belirterek, ‘‘ABD ve Ä°ngilizler zorda kalmadıkça bana gelmezler. Arafat'la benim aramdaki en büyük fark, ben seçilmiÅŸ bir liderim, o kendini seçtirmiÅŸ bir liderdir’’ dedi. DenktaÅŸ, yapılacak seçimlerde muhalefetin ancak yüzde 30 oy alabileceÄŸini belirterek, diÄŸer partilerin satıldığını söyledi. DenktaÅŸ, ‘‘Ben ameliyata giderken benden gazete kağıdı için yardım isteyenler, döndüğümde altlarına Mercedes almışlar ama bana vurmak kaydıyla... 2 tane villa, bir Mercedes'e beni sattılar. SaÄŸ olsunlar beni ucuza satmadılar’’ diye konuÅŸtu. DenktaÅŸ Hürriyet'e ÅŸunları söyledi:BEN DE Ä°STÄ°YORUM AB'ye girmek Türkiye'nin önünü açar, diye haklı bir yaklaşım var. Buna hiç itirazımız yok. Ama ben AB'ye girme statümü temine çalışıyorum. Türkiye'nin AB'ye girme konusunda Kıbrıs'ı engel görüp, bir an önce kabul edelim, ‘Annan’ı da kabul edelim, babanı da kabul edelim. Ä°lle de edelim edelim' diye bir baskı var burda. Ben diyorum ki bunu gördükçe, siz Türkiye'ye yardımcı olmuyorsunuz. Bunu gördükçe ne der karşı taraf? Türkiye'ye yardımcı olmak istiyorsanız, bu yaptığınız yasa dışıdır, yapamazsınız demeniz lazım. Hukukçuların beyanları var elimizde onları tepe tepe kullanmamız lazım.AB'ye üye diplomatlar da yaptıkları hatanın farkında ama bir ÅŸey yapamayacaklarını söylüyorlar. ‘‘Sizin haklarınızı korumaya çalışacağız’’ diyorlar. Ben de diyorum ki: ‘‘Bizim hakkımız nedir? Siz beni nasıl görünüyorsunuz?’’ Korumaya çalıştıkları haklara bakıyoruz, ‘yüceltilmiÅŸ azınlık’ olarak görüyorlar. ‘Korunmaya alınmış azınlık’ muamelesi yapıyorlar. Biz bu deÄŸiliz, bir cumhuriyetin kurucu ortağıyız. O cumhuriyet kanatları kesilmiÅŸ bir kuÅŸtur. Tam bağımsız deÄŸildir, uçamaz. Kendi kendini fesh etme kararı alamaz. Türkiye tam bağımsız bir ülke olarak bugün isterse, Yunanistan'la birleÅŸme kararı alabilir. Kıbrıs böyle bir karar alamaz. Bu garantilerle, Enosis'in yasaklanmasıyla alamaz. Makarios ‘‘Tam bağımsızlık istiyorum, üç ülkenin kolonisi oldum’’ diye savaÅŸa gitti. Biz 1960 anlaÅŸmaları ve garantiler derken, bunu okuyan gençler Makarios'u bağımsızlık havarisi olarak taçlandırdılar. Bize de acımasız ‘emperyalistlerin uÅŸağı’ diye saldırdılar. Sonra ne olduÄŸu ortada.BÄ°Z DE GEREKLÄ°YÄ°ZAB ülkeleri, gereken reaksiyonu görmezlerse rahatlıkla bizi suçlamaya devam edecekler. Ama kamuoyu ‘‘Bu yaptığınız yasa dışıdır, dünyanın neresinde iki taraf arasında BM'nin 40 yıl bulunduÄŸu bir memlekette bir tarafı üyeliÄŸe alırsınız?’’ diye feryat ederse, baÅŸka türlü hareket edecekler. Bizim kararlılığımız karşısında, bir ümitleri seçimlerdir. AB, bu da olmayabilir diye düşünerek bizimle temasa geçti. Åžimdi bizim ekonomimizi nasıl Rumların seviyesine çıkarabilirler, neler yapabilirler diye geliyorlar. Bu insanların beyanatı var ‘‘Kıbrıs AB'ye jeopolitik açıdan gereklidir’’ diye. Kıbrıs gerekli ise bizi de almak onlar için elzemdir. 2 milyar maaÅŸla ihya mı oldumBen hükümete, bir de halkımıza bakarım. Siz 40 yıl bir avuç insana milli dava Türklük davası, Türkiye'nin davası deyip gizli gizli silah verip teÅŸkilat yaptırın, yeraltına indirin, 50 yılımızı Türklük davası diye harcayalım. Ondan sonra, ‘‘Yok canım yanlış yapılmıştır. Hiç buna gerek yoktur’’ diyemezsiniz, hakkınız yoktur. Bunu diyecekseniz erkekçe söyleyeceksiniz. Çağırırsınız liderleri, dersiniz ki, arkadaÅŸlar ya Rum-Yunan idaresinde ya da Türk idaresinde yaÅŸayacaksınız, seçin. Bizim artık Kıbrıs diye bir meselemiz yok. Biz bütün gençliÄŸimizi heba ettik. CumhurbaÅŸkanı olayım diye mi yaptım bunu. Yoksa CumhurbaÅŸkanı olup da 2 milyar lira maaÅŸ alıyorum diye, ihya mı oldum. Olacak iÅŸ mi bu.Anadolu'yu arkama alır tekrar mücadele ederimBaÅŸka kim davet ediyor bizi, Papadapulos. Hem istemediÄŸini söyleyen, hem çok deÄŸiÅŸtiÄŸini söyleyen adam. ‘‘DenktaÅŸ tadilattan vazgeçsin kabul edelim’’ diyor. Biz rehabilite olmaya hazırız ama siz aynı yolda gittikçe bu sorun bundan önce olduÄŸu gibi 40 yıl daha çözülmez. Tanımayacakmış, tanıma. Biz de tanınmayan bir devlet olarak Türkiye ile AB üyesi Güney Kıbrıs'la Åžark ile Garp arasında açık pazar bir ülke olarak yaÅŸarız. Hepsi gelir bizden satın alır ucuz ucuz arabaları. 2 SENEM VAR Yapılacak seçimlerde muhalefet ancak yüzde 30 oy alabilir. Ancak iktidar için yeterli oyu alırlarsa, benim müzakerelerden çekilmemi isteyeceklerdir. Bu durumda her ÅŸeyi bırakırım, Anadolu'yu arkama alıp tekrar mücadeleye baÅŸlarım. AB KAYBETTÄ°RDÄ° Güney, AB'ye girmekle ekonomisinden, çok ÅŸeyden vazgeçecek. 4 bin küsur off-shore'dan baÅŸlamak üzere 10 sene ister yine bu duruma gelmeleri için. EÄŸer tek Kıbrıs'ı almak istiyorlarsa, önce bizi ekonomik ve politik açıdan oralara götürün, ondan sonra alın. Bizi de kattıklarında Kıbrıs'ın ekonomisi yardıma muhtaçtır. Bunların neresi AB'ye girmeye hazır? Ben diyorum ki, siz politika olarak Güney Kıbrıs'ı aldınız, biz de politik olarak bir karar aldık. Bu ÅŸekilde girmiyoruz.Tayyip Bey çok deÄŸiÅŸtiBaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan'da çok büyük bir deÄŸiÅŸiklik var. Åžimdiye kadar bütün Türk hükümetlerinin hiç olmazsa son dönemde takip ettikleri, TBMM'nin onayladığı milli siyaseti aynen söylüyor. Şöyle diyor: ‘‘Gerçekler üzerine, iki halk, iki demokrasi, iki devlet ve Türkiye'nin sulandırılmamış garantisi.’’ Kamuoyu Anadolu'da hep arkasında, Ä°stanbul'da basın baÅŸka havada. Türkiye'nin bu nüfusla, bu ekonomiyle, Anadolu kültürüyle, dahası dini ile AB'ye girme imkánı yok. AB ÅŸimdi Türkiye ile pazarlık yapıyor. Åžimdi Kıbrıs'ı ver, diyorlar. Sen Kıbrıs'ı verdikten sonra Yunanistan'ı gör. Ege konusunda ve diÄŸer konularda. Arkasından Kürtlere muhtariyeti ver, gelecek. Türkiye'nin bünyesi buna dur diyecek güçte deÄŸil henüz. BASIN SAHÄ°P ÇIKSINHükümetin yanında basının da bu hakkı savunması lazım. Åžimdi basın ne yapıyor? ‘‘Kıbrıs engeldir, aman Kıbrıs'ın AB'ye alınması lazım’’ diye üstümüzde baskı yapıyorlar. Zaten hepsinin de istediÄŸi bu. Kıbrıs doÄŸduÄŸunda kendi kendini feshetmesin, enosise gidemesin diye tam bağımsızlık verilmeyerek kısıtlandı. Garanti anlaÅŸmaları kısıtlandı. Enosis yasaklandı, taksim yasaklandı. Makarios savaşı baÅŸlatma sebebi olarak, ‘‘Tam bağımsızlık istiyorum, tam bağımsız deÄŸilim’’ demedi mi? Bunlar hep unutuldu. BaÅŸbakanlar için Ä°ngiliz belgelerinde direktifler vardır. Makarios, hükümet deÄŸildir, Makarios Kıbrıs deÄŸildir, Dr. Küçük'le haraket etmesi gerekir, diye. Bunların hepsi unutuldu ve tam bağımsız bir ülkeymiÅŸ gibi muamele görmeye baÅŸladı. Ama yabancılardan benim ÅŸikáyet hakkım yok. Benim memleketimin en ünlü gazeteleri bu en hayati meseleyi iÅŸleyemiyor. Basınımız bunları sürekli gündeme getirip bir kamuoyu oluÅŸturmalı ve Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını savunmalıdır.Hürriyet’e konuÅŸtuKKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ, Hürriyet Gazetesi'ni ziyaret ederek, BaÅŸyazar Oktay EkÅŸi, Genel Yayın Yönetmeni ErtuÄŸrul Özkök, YazıiÅŸleri Müdürü Tufan Türenç, Danışman ErtuÄŸ Karakullukçu, Hürriyet Yazarı Yalçın Bayer ile görüşerek, seçimler ve Türkiye'nin AB'ye giriÅŸi baÅŸta olmak çeÅŸitli konularda görüşlerini açıkladı. Hürriyet ekibi, CumhurbaÅŸkanı DenktaÅŸ'ı kapıda karşılayıp, VIP salonunda ağırladı. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!