Güncelleme Tarihi:
41 YILLIK BİRLİKTELİK
Sizi tanıyalım. Kimdir Gökhan Günay?
1962 doğumluyum. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Çeşitli bankalarda üst düzey yöneticilik yaptım. 1985 yılında başladım bankacılığa 2018’de bitirdim. Bankacılığın en zor yanı çocukların; ‘Niye herkesin evinde film seyrediliyor da bizde hep haberler açık’ sözleriydi. Piyasaları takip ediyorsun, akşam eve geldiğinde de devam ediyor olay. Dünyada ne oluyor Türkiye’de ne oluyor. Siyaset de izlerdik sonra yakından izlemeye başladık.
Nasıl tanıştınız?
Gökhan Günay: Bizim arkadaşlığımız lise son sınıfta, Eskişehir Maarif Koleji’nde başlayıp bugüne kadar geldi. 80 yılında tanıştık, 41 yıldır birlikteyiz. 1987 yılında da evlendik. Eskimişiz (Gülüyor). Önce aynı okulda, daha sonra aynı sınıfta, son olarak da aynı sırada devam etti arkadaşlığımız. Aynı sıradan da mezun olduk. Aynı sıra tesadüf olmadı ama herhalde benim bir başarım varmış (Gülüyor). Okul bahçesinde sohbet ederdik, birlikte ders çalışırdık.
Emine Nur Günay: Aynı sınıftaydık, görüştüğümüz üç beş kişilik bir grup vardı. Daha sonra Gökhan ile aynı sırada oturmaya başladık. Sohbet falan derken yakınlaşma oldu herhalde. Resmi bir teklif olmadı. İsmi koyulmadı, kendiliğinden doğal yolla gelişen bir süreç oldu. Üniversite için başvurduk. Benim hedefim Boğaziçi’ydi. Gökhan farklı alanlar da düşünüyordu.
Gökhan Günay: Üniversite sınavına girdik, tercihlerimizi yaptık. Nur Boğaziçi’ni yazdı, ben tıp düşünüyordum. Sadece iki tercih yaptım bir Çapa bir de Cerrahpaşa. İki tercih yapınca açıkta kaldım. Ek yerleştirmelerle Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’ne girdim. Boğaziçi yazmam için Nur epey ısrar etmişti puanım da tutuyordu ama yazmamıştım.
Hayaliniz doktorluktu yani.
Gökhan Günay: Yanlış bir hayal olurmuş. İki abim de doktor, onları görerek karar verdiğim bir şeydi, benim için doğru bir meslek olmazmış. Bankacılık ve işletmeyi çok sevdim.
Evlilik kararı nasıl alındı?
Gökhan Günay: Üniversite bitti, askerlik ve ardından da evlilik. Ben askerdeyken Nur da master’ını tamamladı. Resmi bir arkadaşlık teklifi olmadığı gibi evlilik teklifi de olmadı.
MÜTHİŞ BİR BABADIR
Emine Nur Günay: Gökhan askerden döndü, çalışmaya başladı. Tam o sırada da teyzem devreye girdi. Uzun süredir birlikte olduğumuzu biliyordu. Teyzem, ‘Kaç yıl oldu, siz ne yapıyorsunuz’ dedi. Annem ve babam biliyorlardı ama ilk defa tanışmada gördüler Gökhan’ı. Annem, rahmetli Gökhan’ı gördüğü günü, ‘Bir girdi odaya kapıdan, ne kadar uzun boylu çocukmuş’ sözleriyle anlatırdı. Arkası hızla geldi, ailelerimiz de çok güzel anlaştı. 86’nın ağustosunda nişan yaptık; 1987’nin şubat ayında da evlendik. Gökhan benim için eş değil, hayat arkadaşı. 17 yaşımızdan itibaren birlikteyiz. Birlikte büyüdük. Çocuklarımız Amerika’da doğdu; hem çalıştık, hem okuduk hem de kısıtlı bütçemizle yardımcı alamadığımız için çocuklarımızı birlikte, nöbetleşe büyüttük. Hayatı paylaştık çocuklarımızla birlikte büyüdük belki de. Temizliği de birlikte yaptık çocuklarımızı da birlikte büyüttük. Konferanslara bile götürdük çocuklarımızı. Gökhan müthiş bir baba.
TEK KÖTÜ HUYU İNATÇIDIR
Birbirinizi anlatır mısınız?
Emine Nur Günay: Gerçekten hayat arkadaşım. Hayatta güvenebildiğin kim var diye sorsanız Gökhan Bey derim. Her zaman ailesine öncelik vermiştir. Çok yoğun bir kariyeri vardı ama çocuklarıyla çok yakın ilgilendi. Çok iyi bir baba iyi bir eş, eş ötesi hayat arkadaşımdır. Yapıcıdır. Bir tek huyu var biraz inatçıdır. Çok zor ikna olur.
Gökhan Günay: Çocukları her şeyin önünde gelir. Her döneminde böyle oldu. Bebekliklerinde nasılsa şimdi de öyle. Çok sakin bir insan ben çok heyecanlı hızlı hareket eden bir insanım. Beni dengeliyor aslında. Çok iyi mentordur, çok iyi aşçıdır. Ben çok güzel yumurta yaparım bir de kahve; filtre kahve benim işimdir. Olumsuz bir özelliği var o da hiçbir şeyi unutmaması.
AMERİKA YOLCULUĞU
Amerika yolculuğu nasıl başladı?
Emine Nur Günay: Babam genel cerrahtı annem ise eczacı ama biz üç kardeş hiçbirimiz sağlık alanı düşünmedik. Lise sonda Boğaziçi Ekonomi dedim başka bir şey demedim. Üniversite üçüncü sınıftan sonra da akademik kariyer yapmaya karar verdim. 1988 yılında Amerika’ya gittik.
Gökhan Günay: 11 Eylül öncesinde oradaydık. 6.5 yıl kadar da Amerika’da kaldık. Çocuklarımızın her ikisi de Amerika’da dünyaya geldiler.
Emine Nur Günay: Ben doktoramı yaptım, Gökhan master yaptı. Hem çalıştık hem okuduk hem de iki çocuğumuza kavuştuk Amerika’da. Doktora yaparken en önemli sınavıma hazırlanırken dünyaya geldi Zeynep. Bazen ‘Cahil cesareti’ diyorum kendime. 89’un ağustosunda Zeynep Nur doğdu. 94 yılının ocak ayında, doktora tezimin savunması öncesinde de Ömer doğdu. Çocuklarımızın Türkiye’de büyümesini istedik ve dönmeye karar verdik. Zeynep ilkokula başlayacaktı, Ömer ise 1.5 yaşındaydı. Gelip Türkiye’de sıfırdan başladık hayata iki çocukla.
SİYASET ÖNCESİ SON DALIŞ
GÜNAY Ailesi uzun yıllar önce dalışa başlamış. Gökhan Bey, ‘ailecek’ yapılacak dalış serüveninde Emine Hanım’ın siyasete başlamasıyla biraz yalnız kalmış. Dünyanın her yerine dalmaya giden Gökhan Günay Instagram hesabından da dalış maceralarında karşılaştıklarını paylaşıyormuş. Siyaset öncesinde birlikte en son Dubai’nin küçük bir adasında dalmışlar. Emine Hanım ise tek başına son dalışını siyaseten Eskişehir’de yapmış. 29 Ekim 2015’te Eskişehir’de tatlı su dalışı yapan Emine Hanım, su altında Türk bayrağı da açmış. “Ardından da siyasete daldım” diyor gülerek.
BİR TELEFONLA SİYASETE GİRİŞ
Yoğun iş hayatı devam ederken siyaset...
Emine Nur Günay: Ben evimde siyasetin içinde büyüdüm. Babam, Adalet Partisi’nden Eskişehir milletvekiliydi. O dönemde seçim koordinasyon merkezleri (SKM) yoktu; hemen herkes bizim evimizde toplanırdı. Evimiz SKM gibi olurdu; ben telefonlara bakardım, not alır babama iletirdim. Erkek kardeşim babamın şoförlüğünü yapardı. Ama biz üç kardeş hiçbirimiz de siyaset düşünmedik babam da tavsiye etmedi. Bana ilk olarak, Başbakan Ekonomi Başdanışmanlığı teklifi geldi. Kadromun üniversitede kalması koşuluyla kabul ettim. Yıl 2015 Amerika’da oğlumun yanındayken bir telefon geldi, ‘İstifa etmenizi istiyoruz aday olacaksınız’.
Gökhan Günay: Ben Türkiye’de olduğum için telefonla konuştuk. 24 saat içinde karar verdik, ‘Sen bilirsin’ dedim. Siyasete katıldığım tek taraf da seçim çalışmalarıdır. Sahada hayat çok güzeldi.
Emine Nur Günay: 2015 Haziran seçimlerinde aday oldum. Üçüncü sıradaydım seçilemedim ve Başbakanlığa geri döndüm. Kasım seçiminde Sayın Cumhurbaşkanımızın teveccühleriyle yeniden aday gösterildim, bu gurur verici bir şeydi. Babam çok sevilen bir vekildi her şeyden önce sevilen bir doktordu. Siyaseti de babamın çizgisinde, ona layık olarak yapmak istedim. 2018’de erken seçim kararı alındı. Eskişehir’de ilk defa ikinci dönem vekillik yapan kadın milletvekiliyim.