Ben patron değilim
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2002 14:54
İsmet Koyun, 1978'den bu yana Almanya'da yaşıyor. 18 yaşında 'daha güvenli bir yaşam' için göç ettiği Almanya'da bugün yıllık cirosu 20 milyon mark olan akıllı kart şirketi Kobil'i yönetiyor. Üniversite ikinci sınıfta okurken öğrencilere yönelik ucuz bilgisayar ithalatıyla iş hayatına adım atan Koyun, patron olarak adlandırılmaktan nefret ediyor: ‘‘Her Kobil çalışanı gibi ben de 'patron kalleş, işçi kardeş' mantığıyla çalışıyorum.
İsmet Koyun, 1980 öncesinin 'şanssız' gençlerinden biri. 'Tarafsız' olmanın 'imkansız' olduğu günlerde güvenli bir yaşam için Almanya'ya göç etmiş. Üç yıllık dil eğitiminin ardından 1983'de Worms Üniversitesi'nin enformatik bölümünü kazanmış.
Üniversite ikinci sınıftayken kendi işini kurarak iş dünyasına atılmaya karar vermiş. Üniversite öğrencilerine yönelik ucuz bilgisayar pazarlayan bir arkadaşının işi bırakması üzerine aynı işi yapmaya başlamış.
Sektör dergilerinden ve fuarlardan takip ettiği Hong Kong kökenli bilgisayar firmalarıyla bağlantıya geçen Koyun önceleri sermaye bulmakta zorlanmış. Kredi alabilmek için Almanya'nın tüm bankalarıyla görüşmüş. Ancak hiçbir banka bir üniversite öğrencisine kredi vermemiş. Bankalardan red yanıtını alan Koyun iş çevrelerinde saygın bir yeri olan üniversite hocasına ortaklık teklif etmiş. Teklifi kabul eden hocası 40 bin marklık bir banka kredisi bulmuş. Koyun ve ortağı bu projeyle aynı yıl 600 bin marklık gelir elde etmişler. Koyun bu projenin ardından yeni projeler geliştirmek amacıyla kendi şirketini kurmak için kolları sıvamış. 1986'da masaüstü bilgisayar pazarlama ve satış şirketi Kobil Gmbh'ı kurmuş.
Önceleri yalnızca ucuz bilgisayar ithal eden şirket bugün Almanya'nın telekom devi Deutche Telekom'un önerisiyle akıllı kart teknojileri üretimine geçiyor. Deutche Telekom, bu teknolojiyi ürettikleri taktirde Kobil ile çalışabileceklerini belirtiyor.
Siemens, T-System, Deutche Bank, IBM, Compaq ile çalışan şirket Türkiye'de Akbank, Koçbank ve TÜBİTAK ile ortak işler yapıyor. Almanya'da akıllı teknolojiler pazarında yüzde 65'lik paya sahip şirketin 2000 cirosu 20 milyon mark. Kobil'in İngiltere, ABD, İtalya ve İran'da temsilcilikleri bulunuyor. Merkez ofisi Almanya'da bulunan şirketin Türkiye şubesiyle birlikte toplam 60 çalışanı var.
KOBİL'DE ÖNCELİK İŞÇİLERİN
İsmail Koyun 20 yıl önce başlayan yolculuğunun başarıyla sürmesinin nedenini 'özgün' olmasına bağlıyor. ‘‘Yaptığım her işte ana ilkem taklit etmekten kaçınmak oldu. İş hayatım boyunca öğrendiğim en önemli şey emeğe saygı göstermek gerektiği. Hiçbir zaman kolaya kaçmadım. Almanya'da yaşayan bir girİşimci olarak zorluklar yaşadım ancak yediğim her yumruk daha fazla güçlenmemi sağladı.‘‘ Birlikte çalıştığı insanlarda aradığı en önemli özellikleri dürüstlük ve çalışma azmi olarak sıralayan Koyun patron kelimesinin kulağa sevimsiz geldiğini düşünüyor; ‘‘Ben bu şirkette çalışan kişilerin çalışma arkadaşıyım. Bir Kobil çalışanı olarak en az diğer çalışanlar kadar istekli ve teşvik edici olmalıyım. Köşeyi nasıl dönerim diye düşünen bir zihniyetle hiç kimse başarılı olmaz. Yöneticinin çalışan tarafında yer alması gerekiyor. Bu nedenle Kobil'de patron kalleş, işçi kardeş sloganıyla çalışıyoruz.‘‘
Üniversite ikinci sınıftayken kendi işini kurarak iş dünyasına atılmaya karar vermiş. Üniversite öğrencilerine yönelik ucuz bilgisayar pazarlayan bir arkadaşının işi bırakması üzerine aynı işi yapmaya başlamış.
Sektör dergilerinden ve fuarlardan takip ettiği Hong Kong kökenli bilgisayar firmalarıyla bağlantıya geçen Koyun önceleri sermaye bulmakta zorlanmış. Kredi alabilmek için Almanya'nın tüm bankalarıyla görüşmüş. Ancak hiçbir banka bir üniversite öğrencisine kredi vermemiş. Bankalardan red yanıtını alan Koyun iş çevrelerinde saygın bir yeri olan üniversite hocasına ortaklık teklif etmiş. Teklifi kabul eden hocası 40 bin marklık bir banka kredisi bulmuş. Koyun ve ortağı bu projeyle aynı yıl 600 bin marklık gelir elde etmişler. Koyun bu projenin ardından yeni projeler geliştirmek amacıyla kendi şirketini kurmak için kolları sıvamış. 1986'da masaüstü bilgisayar pazarlama ve satış şirketi Kobil Gmbh'ı kurmuş.
Önceleri yalnızca ucuz bilgisayar ithal eden şirket bugün Almanya'nın telekom devi Deutche Telekom'un önerisiyle akıllı kart teknojileri üretimine geçiyor. Deutche Telekom, bu teknolojiyi ürettikleri taktirde Kobil ile çalışabileceklerini belirtiyor.
Siemens, T-System, Deutche Bank, IBM, Compaq ile çalışan şirket Türkiye'de Akbank, Koçbank ve TÜBİTAK ile ortak işler yapıyor. Almanya'da akıllı teknolojiler pazarında yüzde 65'lik paya sahip şirketin 2000 cirosu 20 milyon mark. Kobil'in İngiltere, ABD, İtalya ve İran'da temsilcilikleri bulunuyor. Merkez ofisi Almanya'da bulunan şirketin Türkiye şubesiyle birlikte toplam 60 çalışanı var.
KOBİL'DE ÖNCELİK İŞÇİLERİN
İsmail Koyun 20 yıl önce başlayan yolculuğunun başarıyla sürmesinin nedenini 'özgün' olmasına bağlıyor. ‘‘Yaptığım her işte ana ilkem taklit etmekten kaçınmak oldu. İş hayatım boyunca öğrendiğim en önemli şey emeğe saygı göstermek gerektiği. Hiçbir zaman kolaya kaçmadım. Almanya'da yaşayan bir girİşimci olarak zorluklar yaşadım ancak yediğim her yumruk daha fazla güçlenmemi sağladı.‘‘ Birlikte çalıştığı insanlarda aradığı en önemli özellikleri dürüstlük ve çalışma azmi olarak sıralayan Koyun patron kelimesinin kulağa sevimsiz geldiğini düşünüyor; ‘‘Ben bu şirkette çalışan kişilerin çalışma arkadaşıyım. Bir Kobil çalışanı olarak en az diğer çalışanlar kadar istekli ve teşvik edici olmalıyım. Köşeyi nasıl dönerim diye düşünen bir zihniyetle hiç kimse başarılı olmaz. Yöneticinin çalışan tarafında yer alması gerekiyor. Bu nedenle Kobil'de patron kalleş, işçi kardeş sloganıyla çalışıyoruz.‘‘