Güncelleme Tarihi:
Sırasıyla sahneye çıkar şarkılar söyler sonra oturur yerimizde diğer sanatçıları dinleyen urlu usturuplu gazino müşterileri olurduk
Ben hep leopar desenli bir eşarptan degaje bir elbise yapardım kendime.Ama ön tarafı olan arka tarafı olmayan baştan çıkarıcı bir elbise.bu nedenle de sahnedeyken arkamı dönmemi gerektiren figürlerin hiçbirini yapamazdım
Gazino müşterisi iken sorun yoktu
şampanyaları hep oturarak içtiğimizden…
Sibel Can bizim aramızdaykende böyle anaçtı.5 çocuğu vardı ama bir yenisine hamileydi.ona elbise yapmak çok zordu bu yüzden
Hülya Avşar her zaman yemek yapardı,bisküvileri suyla ıslatıp ezer içine peynir ve makarna koyardı, ve bir doktorla evliydi Çocuğu yoktu
Ben bekardım
Çocuğumda yoktu
Sevgilimde yoktu
Param ve şöhretim vardı birde Hülya ve Sibel Aynı zamanda komşuyduk onlarla Biri sağımdaki koltukta diğeri solumdaki koltukta ikamet ederdi
Ben her öğleden sonra birine plastik fincandan hava (şampanya) içmeye giderdim Onlar bana pek gelemezdi Ben hep daha çabuk tutardım elimi
Bizim zamanımızda gazinolar sabahtan öğleye kadardı
Sabah hem sahneye çıkar hem müşteri olur hem garson olur öğleden sonra ise mahalle karısı ile ev hanımı arasında nöbetleşe bir gidiş geliş yapardık
Ama onların benden başka uğraşacak şeyleri olurdu nedense Çoluk-çocuk,sevgili,koca
Ben ise hep tek tabanca…
Acaba Harika Avcı bilir miydi ona böyle bir hayat yaşattığımı bir küçük ilçesinde ülkemin
Ben plastik fincanda şampanyamı veya çayımı yudumlarken kim bilir o nerede ne yapıyor olurdu
Hep aklımdan geçerdi bunlar
Korkardım gelip benden kendisini almasından
“Ne kadar içirdin bana öyle” diye bir tokat atmasından
siyah beyaz bir fotoğraftan çıktı bu hikaye
onun içidir ki ne alaka demeyin
bir yolculuktu,kısa sürdü
ama sizde gelin istedim işte.