Ben de yerli rical idim bir zamanlar...

Güncelleme Tarihi:

Ben de yerli rical idim bir zamanlar...
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2004 18:04

Köşeleri tutmuş meslektaşlarım arasında pek bir yaygındır bu kendini pohpohlama merakı. Bazılarında hastalık haline bile gelmiştir, hatta yüzsüzlük... Kendinden önce belki on kişi yazmıştır, ama olsun, nasılsa kimse geriye dönüp arşivleri kurcalamaz, sonra bizim insanımızın hafızası da kıttır, “Türk basınında ilk benim yazdığım ... konusunda” diye girer cümleye, “Benim yazım üzerine harekete geçen Hükümet...” diye bitirir. Yani benim yerimde başkası olsaydı, “Havalimanlarındaki VIP salonlarını eleştiren yazım üzerine, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül...” diye sallardı mangala doğru. Halbuki ben...

Haberin Devamı

Halbuki ben, belki de bu yüzden Türkiye’de muteber (!) bir köşe yazarı haline gelemiyorum bir türlü, halbuki ben “Yahu, Serdar iki üç kere geçti diye mi VIP’lere sınırlama getiriyorlar acaba? Yaktık binlerce ÇÜK’ü...” diye dertleniyorum burada.

 

*

 

Efendim, Hükümet’in sonunda (haklı olarak) kafası atmış. Hürriyet’te Sedat Ergin’in haberiydi. Eski bir kamu bankası müdürü (Bir kamu bankasının eski bir müdürü) yasaklı patronunu VIP’ten geçirmeye kalkışınca... Abdullah Gül kızmış, havalimanlarının Şeref Salonları’nın kuralları değişecekmiş.

 

Tabii ben bu gerekçeye şeyimle, bütün kalbimle güldüm... Neymiş? “Eski bir kamu bankası müdürü yasaklı patronunu VIP’ten geçirmeye kalkmış...”

 

Haberin Devamı

Halbuki, aşağıdaki listeyi bir gözden geçirin ve söz konusu “yüce makamları” son 25-30 senede kimlerin işgal ettiğini bir düşünün, her gün VIP salonlarını, milletvekili olduğu için dokunulmamış, Meclis’te aklanmış, örtbas edilmiş ihale takipçisi, bayındırlık komisyoncusu, kredi aracısı, kaç arsız, yüzsüz, soysuzun ŞEREFLENDİRDİĞİNİ tahayyül edebilirsiniz.

 

Bunlara darbecileri, işkencecileri, derin devletçileri, solcu gençlerin katillerini ve benzerlerini de eklerseniz, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KOMPLE ŞEREF LİSTESİ ortaya çıkar.

 

VIP’e hakkı olan herkesi suçlamayalım tabii ki. Benim saydıklarım alt tarafı BİR KAÇ BİN kişiyi geçmez...

 

Şaka bir yana Gül haklı, diyor ki “Dünyanın başka hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama yok...”

 

VIP protokol listesinin iyice kısıtlanması lazım. Size aşağıda, hali hazırda, kimlerin VIP’ten geçtiğinin listesini vereceğim. İnanılmaz bir güruh, göreceksiniz.

 

Haberin Devamı

BEN DE “RİCAL” OLDUYDUM BİR ZAMANLAR

 

Bilmeyenler için, çok kısa bir şekilde, VIP’ten nasıl geçildiğini anlatayım önce.

 

Havalimanında VIP salonuna geliyorsunuz. Bu her zaman ayrıcalıklı, özel bir giriştir, biliyorsunuz. Eğer ÇOK ÇÖK değilseniz, bagajlarınızı X-Ray’e koyuyorsunuz ama siz üstünüz aranmadan, cihazı cayır cayır bağırttırarak geçiyorsunuz. Biletinizi, yurtdışıysa uygun bir renkteki pasaportunuzu bir görevliye uzatıp, bagajlarınızı da orta yerde bırakıp sigara içilen veya içilmeyen bir salona buyur ediliyorsunuz. Deri koltuklara gömülüp gazetenizi okur, geniş ekrandan TV seyrederken (genellikle Eurosport açıktır nedense...) çayınız, kahveniz ayağınıza geliyor.

 

Haberin Devamı

Sonra, uçağın kalkmasına beş on dakika kala, bir görevli sizi buyur ediyor – kıroluk etmeyin, üzerine kırmızı VIP etiketi koyulan valiziniz elden taşınacaktır peşiniz sıra – (Ben o etiketi kopana kadar çıkarmadığım için, müteakip 3 THY uçuşunda krallar gibi muamele gördüm) ve özel bir minibüsle uçağa götürülüp, (minibüstekiler eğer davalı veya kavgalı değillerse, birbirlerine nezaketen bir merhaba derler genelde, hepsi birbirinden ÇÜK olduğu için...) en son siz arzı endam ediyor ve uçuş personelinden layık olduğunuz saygıyı görüyorsunuz tabii ki... Benim gibi, uçağa VIP olarak binip de sonra koridordan ilerleyip 28 E koltuğu arayan nadirdir tabii ki, gerçek ÇÜK’ler devletin yani vatandaşın kasasından uçtuğundan ‘först kalas neyin’ aha oraya çömerler...

 

Haberin Devamı

Ve VIP salonundan geldikleri gibi giderler...

 

Vallahi bir gidiş gelişte, topu topu 4 kere kullandım ben bu VIP kapısını. Orada da, dedim ya, kapıdaki görevli beni bir ÇÜK’e benzetemedi de, “Birine mi bahtın hemşerim?” diye hor gördüydü zaten...

 

Demek ki gördüğümüz göreceğimiz umur bu kadarmış...

 

Neyse, belki bir gün ben de Milletvekili filan olurum (Rahmetli Mamuşum’un “Aaa, delinin zoruna bak, ağzından yel alsın... Niye milletvekili olacakmış benim aslan gibi torunum!” dediğini duyar gibiyim...) O ŞEREFLİ GÜRUHUN içine bir kerecik daha karışma hakkına nail olurum inşallah!

 

*

 

Şaka bir yana, bakın VIP’ten kimler yararlanıyormuş Türkiye’de...

 

Başbakanlık genelgesine göre, VIP salonunu kullanabilen Türk ve Yabancı konuklar şunlar:

 

Haberin Devamı

A-TÜRK RİCAL

 

- Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı,

 

- Eski Cumhurbaşkanları, Eski Başbakanlar, Cumhurbaşkanlığı Eski Konsey Üyeleri,

 

- Ana Muhalefet Partisi Başkanı,

 

- Bakanlar Kurulu Üyeleri, Eski Bakanlar,

 

- Yüksek Yargı Organlarının Başkanları ve Üyeleri (Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdari Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi),

 

- Sayıştay Başkanı ve Üyeleri,

 

- Kuvvet Komutanları, General ve Amiraller,

 

- Yükseköğretim Kurulu Başkanı ve Üyeleri,

 

- TBMM Başkanvekilleri, Katip Üyeleri, İdare Amirleri, TBMM’de Grubu Bulunan Siyasi Partilerin Genel Başkanları ve TBMM Üyeleri

 

- TBMM Eski Üyeleri,

 

- Başbakanlık Müsteşarı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, TBMM Genel Sekreteri,

 

- Diyanet İşleri Başkanı,

 

- Müsteşarlar, TC Merkez Bankası Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanları, Başbakan Baş Müşavirleri,

 

- Müsteşar Yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Genel Sekreter Yardımcıları, Üniversite Rektörleri, Büyükelçiler,

 

- Valiler, Emniyet Genel Müdürü, Büyükşehir Belediye Başkanları,

 

- Devlet Denetleme Kurulu Başkanı, Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurulu Başkanı, Toplu Konut İdaresi Başkanı, Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanı, Devlet Personel Başkanı, Genel Müdürler, DİE Başkanı, TSE Başkanı, TÜBİTAK Başkanı, SPK Başkanı, T.Atom Enerjisi Kurumu Başkanı, TC Merkez Başkan Yardımcıları,

 

- Devlet Sanatçıları,

 

- 2933 Sayılı Madalya Nişanlar Kanununa göre Ülkemiz Cumhurbaşkanı tarafından Madalya ve Nişan ile taltif edilmiş veya Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü Plaketi ile onurlandırılmış ve ilaveten Demokratik Parlamenter Sistemle yönetilen ülkelerin Devlet Başkanları tarafından Ülkemiz arası ilişkilere katkısından dolayı yüksek seviyede Madalya veya Nişana layık görülmüş ve Madalya ve Nişanları Başbakanlıkça tescil belgesine bağlanmış olanlar,

 

- İstiklal Madalyası Sahipleri,

 

- Hükümeti Temsilen Yurtdışına Giden Heyetler,

 

- Yukarda belirtilen görevden emekli olanlar,

 

- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı ve Üyeleri, TİSK ve TESK Konfederasyonları Genel Başkanları, Yurtdışından gelen Sendika Başkanları ve Konfederasyon Yöneticileri ile TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK Konfederasyonları Genel Başkanları.

 

B- YABANCI RİCAL

 

- Türkiye’deki Diplomatik Misyon Şefleri,

 

- Yabancı Devlet ve Hükümet Erkanı,

 

- Uluslararası Kuruluşların Başkanları, Başkan Yardımcıları, Genel Sekreterleri, (Birleşmiş Milletler,UNESCO, NATO, Avrupa Konseyi, AET, IMF, İslam Birliği gibi),

 

- NATO Başkomutanı, NATO Güney Avrupa Başkomutanı, Kuvvet Komutanları ve Ordu Komutanları,

 

- Dini Liderler,

 

- Türkiye’ye resmi veya özel temaslar için gelen önemli iş adamları ile Askeri ve Sivil Heyetler.

 

 

Not: Bildiğim kadarıyla VIP’ten geçen her “yerli veya yabancı rical” yanında bir de misafir götürebiliyor. (Ben de misafir yerli rical sıfatıyla geçtim VIP’ten.) Genellikle hır işte buradan çıkıyor. Eski Först Leydi sıfatıyla yukarıdaki listeye nasıl girmiş bilmem ama, Semra Özal yanında Fatih Ürek ile bu sayede geçebiliyor. Yukarıdaki listeye hangi ucundan kaynak olmuş ise, eski kamu bankası müdürü yasaklı patronunu “misafir” diye geçirebiliyor. Yani yukarıdaki SINIRLI ŞEREF LİSTESİ’ne bir de SINIRSIZ ŞEREFSİZLER LİSTESİ eklenebiliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!