'Ben burdayım, komutanlar nerde'

Güncelleme Tarihi:

Ben burdayım, komutanlar nerde
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2009 11:08

İkinci Ergenekon davasının 21. duruşması görülmeye başlandı. Duruşma gazeteci Mustafa Balbay'ın çapraz sorgusuyla devam ediyor.

Haberin Devamı

Mustafa Balbay, çapraz sorguda "Genç subaylar rahatsız" haberiyle ilgili Hakim Hasan Hüseyin Özese'nin sorularını yanıtladı. Levent Ersöz’le yapılan görüşmelerde darbe ya da muhtıradan bahsedilmediğini ifade eden tutuklu sanık Mustafa Balbay bu görüşmelerin kayıt altına alınacağını hiç düşünmediğini, kayıt altına alınmasından dolayı üzüntü duyduğunu söyledi.

 

Balbay, Ak Partili Dengir Mir Mehmet Fırat ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın kendilerine darbe planları ile ilgili ihbar mektupları gönderildiğini açıkladıklarını, dönemin ABD Büyükelçisi Eric Edelman'ın da 2009 yılında verdiği bir röportajda bu planlardan haberdar olduğunu söylediğinin hatırlattı.

 

Haberin Devamı

Balbay şöyle devam etti: "Önceki duruşmada ben buradayım darbe planı yaptıkları iddia edilenler nerde diye sormuştum. Soruma ek yapıyorum. Darbeyi yapacakları iddia edilen komutanlar mahkemeden serbest kaldı. Komutanlar nerede? Buna maruz kalanlar nerede? Darbeye maruz kalan hükümet yetkilisinin gitmesi gereken yer Amerikan Büyükelçiliği midir, yoksa Cumhuriyet yargısı mıdır?"

 

Tutuklu sanıklardan Yeni Parti Genel Başkanı Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ile 1984’te Cumhuriyet Gazetesi’nde birlikte çalışmaya başladıklarını hatırlattı, Tuncay Özkan, 1984’den gözaltına alındığı 2008’e kadar Mustafa Balbay ile iki kez telefon ile görüştüğünü ancak hiç yemek yemediklerini söyledi.

 

Mustafa Balbay’a sorulan bazı sorular ve yanıtları şöyle:

Tuncay Özkan: Kanaltürk’ün satılmasından sonra Emin Çölaşan beni arayarak ART’de Mustafa Balbay ile yaptıkları programa katılmamı istedi. Emin Çölaşan daha sonra beni arayarak, ’Mustafalar katılmanı istemiyor’ dedi. Ben de programa katılmadım. Dosyada yer alan telefon tapelerinde Mustafa Balbay, 'Emin, Tuncay’dan para almıştır o yüzden Tuncay’ı programa çıkartmak istiyor' diye bir konuşma yer alıyor. Hakkımda böyle bir yargıya nasıl vardınız? Böyle bir duyum mu aldınız?

Mustafa Balbay: Yaptığımız programın formatı iki kişilikti. Hiçbir zaman üçüncü kişi olmadı. O yüzden üçüncü kişiyi almadık. O anki gerginlikle söylenmiş bir söz olabilir. Ayrıca yeni bir parti kurulması ve başına Tuncay Özkan’ın geçirilmesi için Özkan’ı yönlendirmedim.

 DARBEYİ ÇAĞRIŞTIRAN KONUŞMALAR YAPILMADI

Emekli Albay Hasan Atilla Uğur: Benimle kaç kez ve nerede görüştünüz bana ne diye hitap ettiniz? Bu görüşmelerde darbeyi çağrıştıran konuşmalar yaptım mı? Baskı tehdit, şantaj içerkli bir şey söyledim mi? Hilafetin Kaldırılışının 80’inci yılı nedeniyle düzenelenen toplantıya gittiniz mi orada beni gördünüz mü?

Haberin Devamı

Mustafa Balbay: Hasan Atilla Uğur’un gerçek ismini burada öğrendim. O dönemde kendisini Kürşat diye tanıtmıştı. Hasan Atilla Uğur ile emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün makamında iki kez görüştüm, ’Albayım’ diye hitap ederdim. Bu görüşmeler genel görüşmelerdi. Darbeyi çağrıştıran konuşmalar yapılmadı. Baskı, tehdit, şantaj içerkli herhangi bir şey söylenmedi. Hasan Atilla Uğur’dan hiçbir belge almadım. Kendisine de hiçbir belge vermedim. Hilafetin kaldırlışının 80’inci yılı nedeniyle düzenlenen toplantıya katıldım. O toplantıda Hasan Atilla Uğur’u görmedim. Toplantıya katılanlar arasında şuan ki Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da vardı.

AÇIK GÖRÜŞME İFFETİ DÜZGÜN OLMAYANLA YAPILIR

Haberin Devamı

Esenyurt Belediyesi eski Başkanı Gürbüz Çapan: Devlet geleneğinde açık görüşmeler doğru olmayan insanlarla, iffeti düzgün olmayan insanlarla yapılır. Bu tür insanlarla yapılan görüşmelerde kapı açık bırakılır, kayıt altına alınır. Görüşmenizin kayıt altına alınmasından dolayı ne hissediyorsunuz? İkinci sorum da İlhan Selçuk bana neden kefil olmuştur?

Mustafa Balbay: İnsanın gizlice görüntüsünün alınması hoş bir şey değil. Üzüldüğümü ve yadırgadığımı söylemek istiyorum. Gürbüz Çapan, Cumhuriyet Gazetesi'nin hissesini alan 200 kişiden biridir. Devlet kademelerinde Gürbüz Çapan hakkında hakaretamiz konuşmalar yapılıyordu. İlhan Selçuk da 'Yapmayın o kadar da değil, ben kefilim’ diyordu.

Haberin Devamı

Gürbüz Çapan: Doğruları söylediğim için hiçbir köye yaranamadım. Doğruları söylediğim için CHP’ye de yaranamadım. Dönemin Jandarma Genel Komutanı benim için 'Pislik' diyor. Kendisi pislik, ona iade ediyorum. Birisi bana pislik diyor. Beni vurdurmaya çalışıyor. Sonra savcı tutuyor bizi aynı örgüte sokuyor.

İstanbul Organize Suçlar Şubesi eski Müdürü Adil Serdar Saçan: Fethullahcı yapılanma hakkında 2001’de İstanbul DGM’den almış olduğum bir çalışma iznine ilişkin talebin yer aldığı iki sayfalık bu gizli belge Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Bürosu'nda yapılan aramalarda ele geçirilmiş ve bu şeklide benim örgütle bağlantım kurulmuş. Altına imzam bulunan bu iki sayfalık çalışma izninin de içinde yer aldığı 66 sayfalık metni biliyor musunuz? Benimle hiç görüştünüz mü daha önce tanıştınız mı? Size bilgi belge verdim mi?

Haberin Devamı

Mustafa Balbay: O dönemde Fethullah Gülen hakkında dava açılmıştı. Bu nedenle Fethullah Gülen hakkında pek çok haber yapıldı. Cumhuriyet Gazetesi’ne de bu konuyla ilgili pek çok belge geldi. 66 sayfalık belgeyi görmedim. Ancak bu çerçevede bir belge olduğunu sanıyorum. Adil Serdar Saçan ile hiçbir görüşmem olmadı. Cezaevine gelene kadar kendisi ile tanışmadım. Ankara’da pek çok haber kaynağım var ama Adil Serdar Saçan hiçbir zaman haber kaynağım olmadı.

“PAŞAM” DİYE HİTAP EDERDİM

Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün avukatı Ali Rıza Dizdar: Kuvvet komutanının odasında siz ve İlhan Selçuk gizli toplantı yaptınız mı? Levent Ersöz size darbe ve muhtıradan söz etti mi? Size belge verdi mi? Levent Ersöz’e “ağabey mi” diyordunuz? O size nasıl hitap ediyordu? Çok başarılı bir gazetecisiniz. Kayda alınabileceğiniz hiç aklınıza gelmedi mi? Levent Ersöz ile İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra hiç görüştünüz mü?

Mustafa Balbay: Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı da o dönemde haber alacağım kaynaklardan birisiydi. Levent Ersöz ile sayısını tam olarak hatırlamıyorum ama birkaç kez görüştüm. Bir kuvvet komutanının odasında toplantı yapılmasını mahkemenizin takdirine bırakıyorum. Bu görüşmeler ziyaret amaçlı idi. Levent Ersöz 'darbe' veya 'muhtıra'dan bahsetmedi. Levent Ersöz ile ilişkimizin derecesi gazetecilik sınırlarını geçmedi. Levent Ersöz bana ’Sayın Balbay’ diye hitap ederdi ben de kendisine ’Paşam’ diye hitap ederdim. Ankara’nın bütün katmanları ile temasım vardır. Bir gazeteci olarak bu benim görevimdir. Levent Ersöz’ün makamında yaptığım görüşmenin kayıt altına alınacağını düşünmedim. Zaten makamda görüşüyoruz. Orada yaptığımız konuşmalar şefaf bir odada ya da bir televizyon programında yapmış olsaydık biraz daha derli toplu otururduk. Levent Ersöz ile İstihbarat Daire Başkanlığı görevinden ayrıldıktan sonra hiç karşılaşmadım.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer: Hurşit Tolon ile TSK’da görevli olduğu dönemde yaptığınız görüşmeler resmi ziyaret şeklinde miydi? Bu görüşmeler genel konuların değerlendirilmesi ile mi ilgiliydi? Gazetede basın açıklamasının yayınlanması ücret karşılığında mıdır?

TOLON İLE HİÇ ÖZEL GÖRÜŞME YAPMADIK

Mustafa Balbay: "Hurşit Tolon ile TSK’da görevli olduğu dönemde yaptığımız görüşmeler resmi ziyaret şeklindeydi. Bu görüşmelerde genel konular konuşuldu. Ülkenin, Avrupa’nın, Amerika’nın genel durumları konuşuldu. Hurşit Tolon ile hiç başbaşa görüşmemiz olmadı. Genellikle 20-30 kişinin katıldığı toplantılarda karşılaştık. Hiç özel görüşme yapmadık.Basın açıklamsı haberdir. Yayınlanması için kesinlikle para alınmaz. Ancak ilan şeklinde verilecekse bir ücret alınır.

Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın avukatı Yasemin Antakyalı: Kent Otel’de yapılan toplantılara Mehmet Haberal katıldı mı? Kamuran İnan’ın yaptığı Mehmet Haberal’ın katıldığı toplantılarla İlhan Selçuk'un katıldığı toplantı arasında herhangi bir bağlantı var mı?

Mustafa Balbay: Benim katıldığım yemekli toplantıların hiçbirinde Mehmet Haberal yoktu. Kamuran İnan’ın yaptığı toplantı ile benim katıldığım toplantı arasında

GAZETECİ OLARAK HER TÜRLÜ ELEŞTİRİYE AÇIĞIM

Mustafa Balbay’a soru yönelten üye hakim Hasan Hüseyin Özese sorularına başlamadan önce "Gazeteciliğinizi eleştirmek ve değerlendirmek durumunda değiliz ancak birkaç sorum olacak" dedi. Mustafa Balbay da "Eleştirebilirsiniz efendim. Gazeteci olarak her türlü eleştiriye açığım" diye yanıt verdi. "Bizim görevimiz eleştirmek değil, iddiaları araştırmaktır" diyen Özese’nin, Mustafa Balbay’a yönelttiği bazı sorular ve cevapları ise şöyle:

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese: ’Genç Subaylar Rahatsız’ yazısını araştırma yaparak mı yazdınız?

Mustafa Balbay: 23 Mayıs 2003’de Genelkurmay Başkanı ile Başbakan 1,5 saat görüşme yapmıştı. Gazetelerde bu olağandışı toplantı diye haber yapıldı. İlk iki gün duyumlarımı doğrulatamadığım için haber yapmadım. Daha sonra Başbakanlıktaki kaynaklarımdan da onaylatım. Genelkurmay Başkanı’nın toplantıda bazı konularda rahatsızlık olduğunu söylediğini öğrendim.

YAPILAN TOPLANTILARDA HABER ALMAYA ÇALIŞIRDIM

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese: İfadenizde Ankara’da 20 tane grubun genellikle toplantılar yaptığını belirtiyorsunuz. Bu farklı gruplar nedir?

Mustafa Balbay: O an 20 tane grup dedim. Ancak zorlasam bu 25 olur. Ankara’nın havası farklıdır. DTP kapatıldı. Şimdi Ankara’da herkes yeni bir parti kurulur mu, diyerek tartışıyordur. Bu şekilde insanlar bir araya gelerek görüş belirler. Böyle küçük gruplar olur. Bahsedilen gruplar ve toplantılara birçok siyasetçi, bürokrat, Yargıtay ve danıştay üyeleri, 4-5 emekli paşaların katıldığı toplantılardı. Ben bu toplantılarda haber almaya çalışırdım.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese: Kırklar Meclisi, Dialog grubundan haberiniz var mı? Ne sıklıkta toplantı yapılıyordu?

Mustafa Balbay: Kırklar Meclisi’ni bilmiyorum. Dialog grubunun toplantısına bir kere katıldım. Bu toplantı zaten basında haber oldu. Sabit ve periyodik bir toplantı tarihi yoktu. Bu toplantıların resmi bir yanı olmadığı için toplantılar görüş belirtme şeklinde geçerdi.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese: Fatih Hilmioğlu sorgu hakimliğindeki ifadesinde ’Mustafa Balbay’ı bir konferansa davet ettiğim kişidir’ diyor. Bu konuyu açıklar mısınız?

Mustafa Balbay: Fatih Hilmioğlu’nun daveti üzerine İnönü Üniversitesi’nde bir kere konferans verdim. Tek başıma verdiğim bir konferanstı. Ben ayda 4 konferansa katılıyordum.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese: Hurşit Tolon’un TV ve Radyo programlarınıza etkide bulunuyor muydu?

Mustafa Balbay: Yaptığım programlardan sonra arayarak 'İyi konuşma oldu' dediği olmuştur. Ancak kendi değerlendirmelerim vardır. Düşüncelerimi kendim oluştururum.

BELGE HER ŞEKİLDE GELİR

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese: Gizli belgeler size CD, DVD veya belge olarak mı geliyordu?

Mustafa Balbay: Bu belgeleri 2004 ile 2006 tarihleri arasında kitap haline getirdim. Bazen DVD bazen belge olarak değişik şekillerde gelirdi. Her şekilde gelirdi. Bu belgeler aynı zamanda Cumhuriyet Gazetesi’ne gelen belgelerdi. Yurttaş Mustafa Balbay’ın hiçbir değeri yoktur. Cumhuriyet Gazetesi’nde ise belge gelir.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese: Bu belgelerin aynı kurum ve kişilerden mi geldi?

Mustafa Balbay: Farklı kişilerde alıyordum. Gazeteci pek çok kanala ulaşabilir. Gazeteci herşeyi bilen değil neyi nerede bulacağını bilen kişidir.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese: Haberlerinizi yazarken kimsenin telkini altında kaldınız mı?

Mustafa Balbay: Kimsenin telkini ile yazı yazmadım. Yazılarımda teröre övgü yoktur. Hilmi Özkök’ün kimi tutumlarını eleştirdiğim olmuştur. Ama nezaket kuralları içindedir. 15 Temmuz 2007 tarihinde bir toplantı da 45 dakika sohbet ettik. Konuştuklarımız yazılmamak kaydıyla olduğu için açıklamıyorum. Ben farklı niyette bir gazetecilik yapmadım.

12. MADDE HAKKINI İSTEDİ

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu: Kişi olarak sormuyorum, gizli belgeler askeri şahıslardan mı geliyordu?

Mustafa Balbay: Basın Kanunu’nun 12’inci maddesiyle düzenlenen ‘gazetecinin haber kaynağını açıklama zorunluluğu olmadığı’ maddesinden yararlanma hakkının tanınmasını istiyorum.

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu: Hurşit Tolon ile arkadaşlık şeklinde diyaloğunuz var mıydı?

Mustafa Balbay: Hurşit Tolon ile resmi bir ilişkimiz vardı. Emekli Orgeneral Şener Eruygur ile de birkaç kez görüştüm.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!