Belirsizlik ve huzuru iç içe yaÅŸayan ada

Güncelleme Tarihi:

Belirsizlik ve huzuru iç içe yaşayan ada
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2004 00:00

LEFKOÅžAASLINDA 30 yıldır huzurun egemen olduÄŸu bir adadır Kıbrıs. Ama adadaki insanlara, 1974 Barış Harekátı’ndan sonra kavuÅŸtukları bu huzur, Batılılar tarafından nedense çok görülür.Kıbrıs Türklerinin yazgısı, belirsiz bir geleceÄŸe kodlanmıştır sanki. Haklarına, hukuklarına en ufak bir saygı gösterilmez. Batı onları hep Rumların azınlığı olarak görmek ister. Hem Avrupa, hem Amerika referandumdan sonra verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadılar. Geride bıraktığımız kısacık zaman dilimine sığan ibret dolu geliÅŸmeler hem Batılılar, hem de kendi insanları tarafından dışlanan Denktaş’ı haklı çıkardı. Alacaklarını elde etmiÅŸ olan Rumların bundan sonra bir çözüme yanaÅŸmalarını beklemek büyük saflık olur. Rumlar için tek çözüm, Kuzey’in kendilerine teslim edilmesidir. * * *Åžimdi Rauf Denktaş’ın son çıkan ‘Kıbrıs Girit Olmasın’ adlı (Remzi Kitabevi) kitabından ilginç bir anısını okuyalım. Yıl 1959... Zürih ve Londra antlaÅŸmalarının yapıldığı aylar. Adnan Menderes BaÅŸbakan, Ä°smet Ä°nönü ise anamuhalefet lideri. Ä°nönü, anlaÅŸmaları sert bir dille eleÅŸtiriyor. Ä°ktidar tedirgin ve rahatsız. DışiÅŸleri Enformasyon Dairesi Sorumlusu Ä°smail Soysal, Denktaş’a Ä°nönü ile görüşmesini, antlaÅŸmaların Türk toplumunun güvenliÄŸini, eÅŸitliÄŸini saÄŸladığını anlatmasını ve onu iktidara karşı yumuÅŸatmasını öneriyor. DenktaÅŸ, Ä°nönü’ye gidiyor ve antlaÅŸmaları desteklemesini istiyor. Nedenlerini açıklıyor. Ä°smet PaÅŸa, Denktaş’ı gülerek dinliyor ve sonra ÅŸunları söylüyor: ‘Hükümet Kıbrıs’la ilgili pazarlık içindedir. Benim görevim iktidarın elini bu pazarlıkta güçlendirmektir. Karşı tarafa ‘Görüyorsunuz muhalefet buna razı deÄŸildir, zorluklarım vardır’ demesini saÄŸlamaktır. Fakat bunlar bunu anlamıyorlar ve bizi hizaya getirmeye çalışıyorlar.’* * *Bu görüşmeyi Menderes öğreniyor ve küplere biniyor. Hemen Denktaş’ı aratıyor ve kendisini Ä°stanbul’a çağırıyor. DenktaÅŸ, Menderes’i Park Otel’de ziyarete gidiyor. Kıbrıs konusunda bilgi veriyor ve Ä°smet PaÅŸa’nın söylediklerini anlatıyor. Zürih antlaÅŸmalarının biraz daha pazarlık kaldırabileceÄŸini, Ä°nönü’nün bu taktiÄŸinden yararlanılabileceÄŸini de söylüyor. Aslında çok nazik bir insan olan Menderes birden köpürüveriyor: ‘KimmiÅŸ o? KimmiÅŸ o? Ondan kim yardım istemiÅŸ ki... O bir çıyan, o bir çıyan... Yakında benim ona ne yapacağımı göreceksiniz.’DenktaÅŸ ÅŸaşırıp kalıyor ve izin isteyip otelden ayrılıyor.Daha sonra Ankara’ya dönüyor ve durumu Ä°smail Soysal’a anlatıyor. Soysal çok üzülüyor ve ‘Bu Türkiye nereye gidecek, bu öfkeyle nereye götürecekler, ben de bilmiyorum’ diyor.* * *DenktaÅŸ yıllar sonra bu anısıyla ilgili ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yapıyor: ‘Bu olayı her hatırladığımda Rumlarla yaptığım görüşmeler süresince bizdeki muhalefetin ‘yumuÅŸamam, diklenmemem ve taviz vermem’ için yaptığı giriÅŸimleri gördükçe Ä°nönü’nün büyüklüğünü bir kez daha anlıyorum. Hele en son devrede Annan Planı konusunda yapılanlar ve söylenenler hiçbir pazarlık marjımızı bırakmamış, bizi adeta vermeye mahkûm etmiÅŸti.’Denktaş’ın bu anısı akıllara ÅŸu soruyu getiriyor:‘Brüksel pazarlıkları sürerken Baykal’ın yaptığı eleÅŸtirilerin ellerini kuvvetlendirdiÄŸini Tayyip ErdoÄŸan ve kurmayları anladılar mı ve muhalefetin hazırladığı bu taktiÄŸi kullanmak akıllarına geldi mi acaba?’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!