Güncelleme Tarihi:
Mahkeme, kararına gerekçe olarak, Belçika dışında iÅŸlenen bir suçun sanığının Belçika'da yargılanabilmesi için bu ülkede yakalanmış olması gerekliliÄŸini gösterdi.Â
Savunma Bakanı olduÄŸu 1982 yılında, Lübnan'daki Filistin mülteci kampları Sabra ve Åžatilla'daki katliamlardan Åžaron'un sorumlu olduÄŸunuöne süren 23 kiÅŸi, 18 Haziran 2001'de, Åžaron aleyhinde suç duyurusundabulunmuÅŸlardı.Â
Belçika'da, dünyanın baÅŸka hiçbir ülkesinde bulunmayan bir yasa, yabancıların, bu ülkede yaÅŸamasalar ve kendi ülkelerinde dokunulmazlıkları olsa dahi, bir baÅŸka yabancıyı, ''insanlık suçu'' ithamıyla mahkemeye vermelerine olanak tanıyor. 16 Haziran 1993 tarihinde yürürlüğe giren ve 10 Åžubat 1999'da kapsamı geniÅŸletilen bu yasa çerçevesinde, eski Ä°ran CumhurbaÅŸkanı HaÅŸimi Rafsancani, eski ÇadDevlet BaÅŸkanı Hissene Habre, eski Kongo DışiÅŸleri Bakanı Abdulaye Yeroida, Küba Devlet BaÅŸkanı Fidel Castro ve Filistin Lideri Yaser Arafat gibi isimler aleyhinde suç duyurusunda bulunuldu ve soruÅŸturma açıldı.Â
Belçika adaleti, ilk defa, söz konusu yasa kapsamında açılmış bir soruÅŸturmayı tamamladı ve soykırıma katılmakla itham edilen 4 Ruandalıaleyhindeki suç duyurusunu yerinde bularak yargılama kararı aldı. AğırCeza Mahkemesi'nde geçen Haziran ayında tutuksuz yargılanan Ruandalılar, halk jürisi tarafından suçlu bulunarak, 12 ila 20'ÅŸer yılhapis cezalarına çarptırıldılar ve derhal tutuklandılar.Â
Åžaron'un avukatları, Brüksel'de, 28 Kasım 2001'den beri devam edenoturumlarda, Belçika'daki yasanın hükümsüzlüğü üzerinde duruyorlardı. Avukatlar, savunmalarında, ''Her önüne gelenin müdahil taraf olarak, bir ülkenin devlet veya hükümet baÅŸkanını Belçika'da mahkemeye vermesine olanak tanıyan bu yasa mantıksızdır. Belçikalılar, kendi bakanlarına karşı suç duyurusunda bulunma hakkına sahip deÄŸiller. Yabancı devlet adamlarını Belçika'nın halk jürisi önünde yargılanması söz konusu olurken, Belçikalı politikacıların halk jürisi tarafından yargılanmasına yasal izin ve olanak da verilmemektedir'' görüşünü savunuyorlardı.Â
Åžaron'un Belçikalı avukatı Adrian Masset, konunun Belçika ile hiçbir baÄŸlantısı olmadığını, Lübnan'da bir yargılama süreci yaÅŸandığını, ancak takipsizlik kararı verildiÄŸini, ayrıca, söz konusu dönemde iÅŸlenmiÅŸ suçların Lübnan'da bir af yasası kapsamına girdiÄŸini belirtiyordu.Â
Åžaron'u mahkemeye verenler, bugünkü karardan sonra, Yargıtay'a baÅŸvurarak temyiz hakkını kullanacaklarını açıkladılar. Â
YASA DEĞİŞECEK
   Â
Lahey Uluslararası Adalet Divanı, geçen Åžubat ayında, Kongo'nun eski DışiÅŸleri Bakanı Abdulaye Yerodia aleyhinde uluslararası arama vetutuklama emri çıkaran Belçika'yı haksız bularak, bu kararın iptalini istedi.Â
Yerodia aleyhinde yapılan suç duyurusunun ardından, Brükselli Sorgu Hakimi Damien Vandermeersch tarafından, ''soykırıma teÅŸvik'' ithamıyla tutuklama emri çıkarılması üzerine, Kongo hükümeti, Lahey Uluslararası Adalet Divanı'na baÅŸvurarak Belçika'yı ÅŸikayet etmiÅŸti.Â
Adalet Divanı, bir dışiÅŸleri bakanının dokunulmazlığını ihlal ettiÄŸi gerekçesiyle Belçika'yı haksız buldu ve uluslararası tutuklama emrinin iptalini istedi.Â
Lahey kararının gereÄŸini yapan Brüksel hükümeti, söz konusu yasa çerçevesinde gerçekleÅŸen adli giriÅŸimler yüzünden diplomatik alanda büyük sorunlar yaşıyor. Hükümet, bu yasada deÄŸiÅŸiklik yapılması gerektiÄŸini, özellikle Ariel Åžaron aleyhinde suç duyurusunda bulunulması ve Yahudi lobisinin sert tepkisi üzerine açıklamıştı. Yasanın deÄŸiÅŸtirilmesi için çalışmalar devam ediyor.Â