Murat KAZANCI / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2012 00:00
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Rüstem Eryılmaz, karara yönelik eleştiriler için, “Bizden savcılık yapmamız beklendi. Ancak soruşturmayı polis, savcı yapar. Biz mahkeme olarak kurumlara yazı yazıyoruz” dedi.
Eryılmaz, “TİB’den mahkemeye gönderilen kayıtlarla ilgili Ergenekon bağlantısı veya belirlenemeyen faillerin tespiti için beklesek dava 4.5 yıl daha sürerdi. Uzamaması için karar verdik” diye konuştu.
ÖZEL Yetkili İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Rüstem Eryılmaz, Hrant Dink davasında sanıklara örgütten ceza vermemelerine, soruşturma, yargılama ve dosya kapsamındaki delilleri gerekçe gösterdi. Eryılmaz, mevcut delillereden örgüt tespiti yapamadıklarını söyleyerek, “Kamuoyu bizden savcılık yapmamızı bekledi. Biz mahkeme olarak kurumlara yazı yazıyoruz. Soruşturmayı polis, savcılık yapar” dedi.
Unutma insani
Eryılmaz, Dink davasında hakkında hüküm vermeyi unuttukları Coşkun İğci için de, “Çok dikkat etmemize rağmen gözden kaçmış. Duruşmada avukatı yoktu. İnsani bir olay. İğci için yeniden esas numarası alıp karar vereceğiz” diye konuştu. Salı günü karara bağlanan Dink davasının ardından açıklama yapan Eryılmaz, kamuoyunun beklentilerine göre karar verilemeyeceğini söyledi. Cinayetin arka planının aydınlatılması, derin bağlantılar varsa bunun çözülmesi gerektiğini belirten Eryılmaz, şunları söyledi:
“TİB’den mahkemeye gönderilen kayıtlarla ilgili Ergenekon veya başka bağlantı varsa ya da belirlenemeyen faillerin tespiti yönündeki çalışmayı beklesek dava 4.5 yıl daha sürerdi. O zaman davalar bitmiyor itirazları olacaktı. O nedenle davanın uzamaması için karar verdik. Hangi kararı versek kimse mutlu olmayacaktı. Cinayetin birkaç simitçinin işi gibi basite alınmaması gerekir. Hâlâ yürütülen bir soruşturma var. Dosya Yargıtay’a gidecek. Bu sırada cinayetle ilgili yeni bir dava açılırsa bu dava da bize gelecek.”
Delillere baktık
Eryılmaz, PKK, DHKP-C gibi örgütlerin varlığının hem Emniyet kayıtlarında, hem de Yargıtay kararlarında kabul edilmiş terör örgütü olarak geçtiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Ancak bu davada eldeki delillere göre sürekli eylem içerisinde olan bir örgütün varlığından bahsedemeyiz. Yasadışı örgütlerin devamlılığı olur, burada yok. Verdiğimiz örgüt yok kararı, örgüt yoktur anlamına da gelmez. Biz sadece bu cinayetten Yasin Hayal’e ceza vermedik. 2 sanığa da 12 yıl 6’şar ay ceza verdik. Ancak bu gündeme gelmiyor.”
Eryılmaz, iddianamenin 3 ay gibi kısa sayılabilecek sürede hazırlandığını anlatarak, şöyle devam etti: “Nisan 2007’de şu an görevli olduğum mahkeme, bu iddianameyi örgüt yok diye iade etmiş. Ancak üst mahkeme bu kararı kaldırınca iddianame kabul edildi. Soruşturma uzun yapılsa belki örgüt bağlantısı bulunabilirdi. Ergenekon soruşturması bir gecekonduda patlayıcı bulunmasıyla 2007’de başlamıştı. Bu cinayetin arkasında Ergenekon’un olduğu şüphesi var. Ama kesinleşmiş bir örgüt yok. Savcı da zaten şüpheden bahsetti ama bağlantı tespit edilemediğini söyledi. Devlet görevlileri arasında bu işe karışmış olan varsa yargılanır. Bir çekincemiz yok. Hiçbir yere angaje değiliz. Ergenekon soruşturması sürecinde tutuklama kararları verdik.”
Tatmin olmadım
Eryılmaz, “Ortaya atılan isimleri cezalandırmaya yetecek deliller yok. Kişisel olarak tatmin olmadım ama dosyadaki delillere göre verilecek en iyi karar bu. Olayın vahametinden dolayı en yüksek seviyelerden cezayı verdik. Cezalarda da indirim yapmadık” dedi.