Beklentimiz izleyicinin gönlünce çığlık atması

Güncelleme Tarihi:

Beklentimiz izleyicinin gönlünce çığlık atması
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2012 00:00

Ateş, lazerler, ışıklar, akrobatlar, dansçılar; PhoenixCreative’in son gösterisi “Illuminaire”de hepsi bir arada. Ve dünyava ünlü o şov, 12-16 Aralık tarihlerinde ilk kez İstanbul’da... Maslak Tim Show Center’daki gösteriler öncesi PhoenixCreative’in kurucusu ve sanat yönetmeni Marc Brouard ile buluştuk.

Haberin Devamı

* “Illuminaire”i hazırlarken aklınızda tam olarak ne vardı? Hangi fikirle yola çıktınız?
- Bu gösterinin amacı insanları gülümsetebilmek, onları iş ve gündelik hayat stresinden koparıp hayal gücünün hüküm sürdüğü bir dünyaya götürebilmek... Biz insanlara ilham vermek, onları güldürmek, çığlık atttırmak, ateş ve kıvılcımların yarattığı muhteşem atmosfer içinde doruğa ulaşan duygularla bir bütün haline gelmelerini sağlamak istiyoruz. Seyircilerin salondan sadece görsel bir şov izlemiş olarak değil, kalplerine dokunmayı başaran bir deneyim yaşamış olarak ayrılacaklarına inanıyoruz.
 
* Neden bu ismi seçtiniz?
- “Illuminaire”, “ışıkla yakından bağlantılı” anlamına geliyor ve bizim gösterimiz de tamamen ışıkla ilgili... Mum ışığından normal ateşe, lazerden projeksiyona, siyak ışıktan LED’e, özel efektlerden sahne ışıklarına kadar birçok farklı türünü kullanıyoruz. Gösterimiz kadim zamanlardan geleceğe uzanan bir zaman dilimi içinde ışığın görsel yolculuğunu anlatıyor.

* İlhamınızı nerden aldınız? Yerel kültürlerden mi?
- 1980’ler ve 1990’larda neredeyse bütün dünyayı gezme şansım oldu. Farklı kültürlerdeki farklı hareket sanatları hakkında bilgi topladım. Daha sonra bu hareket sanatlarını dans, akrobasi, özel efektler, gösterişli kostümler, vurmalı çalgılar ve modern müziklerle birleştirerek yeni bir gösteri tarzı yaratmak amacıyla çalışmalara başladık. Böylelikle kökleri tüm dünyaya yayılan, evrenselliği yakalamış hareket sanatlarından ilham alan çok özel ve orijinal bir gösteri ortaya çıktı.

SAHNEDE MUTLU OLMAYAN İZLEYENE KEYİF VERMEZ

* Amerika’da üç ay kapalı gişe sahnelenmiş bu gösteri... Bu sizce başarı için yeterli bir gösterge mi?
- İnsanların gösterimizi seyretmeye gelmesi, sonrasında bizden övgüyle söz etmeleri elbette çok güzel bir duygu. Bizim için en önemlisi, seyircinin gösteriyi gerçekten sevmesi. Şovdan olumlu bir enerji ve sıcak duygularla ayrılmaları. Başarımızın gerçek göstergesi bu...

* Dansçıları seçerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?
- Gruptaki sanatçıların hepsinin, birlikte çalışmamızı mümkün kılacak seviyede temel becerilere sahip olmaları gerekiyor. Sonrasında ise onları biz eğitiyoruz. Sanırım burada en önemli olan konu, pozitif bir tavır içinde olmak, hayatı sevmek ve başkalarıyla yakın şekilde çalışmayı bilmek. Çünkü sahnede mutlu olan, yaptığı işten heyecan duyan sanatçıların bu hissi seyirciye de aktarabildiklerine inanıyorum. Sahnede mutlu olmayanlar, izleyiciye de keyif veremez.

* Bu gösteride müziklerin de önemi büyük... Müzikleri kim hazırlıyor?
- İki bestecimiz var... Jurgen Kern (Taliesin), Avusturya’nın en iyi elektronik müzik yapımcılarından biri. Diğeri ise Raimund Bretterbauer. Onun rock ve klasik dokunuşlarının da gösterinin dengesini sağladığını söyleyebilirim. Raimund gösterinin müzik direktörü olmasının yanı sıra canlı perküsyon bölümlerinde de kendini gösteriyor.

BEKLENTİMİZ İZLEYİCİNİN GÖNLÜNCE ÇIĞLIK ATMASI

* İstanbul’da ilk kez sahne alacaksınız? Nasıl bir ilgi bekliyorsunuz?
- Bugüne kadar Türkiye ve Türk halkıyla ilişkilerim hep çok iyi oldu. Bu ülkenin ve insanlarının çok sıcak ve misafirperver olduğunu düşünüyorum. İstanbul, hayat ve heyecan anlamında en çok sevdiğim şehirlerden... “Hiç uyumayan şehir” görünümüyle Doğu’nun New York’u gibi geliyor bana... İstanbul seyircisinin bu gösteriyi çok beğeneceğini tahmin ediyorum.

* Şov öncesi Türk izleyicilere ne söylemek istersiniz?
- Gösteriye önyargısız gelmelerini rica ediyorum, çünkü böyle bir gösteri onlar için muhtemelen son derece yeni bir tarz olacak. Ayrıca gönüllerince çığlık atıp kuvvetlice alkışlarlarsa gösterinin çok daha iyi bir hâl alacağını da söyleyebilirim. “Illuminaire”e hoş geldiniz, çok güzel vakit geçireceğinizi umuyoruz!

Haberin Devamı

1994’TEN BU YANA ÖNEMLİ TEK BİR YARALANMA OLMADI

* Ateşle çalışmak tehlikeli değil mi?
- Ateş, sürekli dönüşüm halinde olan tek elementtir ve muazzam bir güce sahiptir. Bunun hayranlık uyandıran bir güç mü yoksa yakıcı, yıkıcı bir güç mü olduğu tamamen kişiye kalmış... Bizler profesyoneliz. Ateşi ve ateş güvenliğini çok ciddiye alıyoruz. Gruptaki herkes bu konuda kapsamlı bir eğitime sahip... 1994’ten bu yana birlikte çalışıyoruz, birkaç ufak yanık haricinde ateş veya ateşle yaratılan özel efektlerden kaynaklanan herhangi bir büyük yaralanma olayı hiç başımıza gelmedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!