Bekirağa Bölüğü
Güncelleme Tarihi:
ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2012 00:00
Türk ordusunun akıbeti birkaç savcıya ve hâkimin kararına terk edilemeyecek kadar önemlidir.
Yargının siyasallaşması, hukukun AKP’nin dümen suyuna girmesi konusunda 12 Eylül referandumu büyük rol oynamıştır. Geldiğimiz aşamada, Silivri’nin mütareke yıllarındaki Bekirağa Bölüğü’nden, hukuku iğfal eden yüzsüzlerin de Binbaşı Bekir’den hiçbir farkı kalmamıştır.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un terör örgütü kurmaktan dolayı yargılanmasını “küstah iddia” olarak değerlendirdi. Bahçeli, “Hem Başbakan, hem de Genelkurmay Başkanlığı’na atanması için onay veren Cumhurbaşkanı, terörist faaliyetleri bilinen bir komutana gözyummuş ve bir suç varsa iştirak etmişler veya azmettirmişlerdir” dedi. Partisinin grup toplantısındaki konuşmasını ağırlıklı olarak Başbuğ’un tutuklanmasına ayıran Bahçeli, özetle şunları söyledi:
AKP’nin borazanı
Türk ordusunu tümüyle darbeci diye göstermek densizliktir. AKP, özel yetkili mahkemeleri sindirme ve tedip etme (yola getirme) aracı olarak kullanmış ve hedef olarak tayin ettiklerini Silivri’ye göndermiştir. Herhangi bir hukuk devletinde böylesi bir garabet ve skandal ne görülmüş ne de duyulmuştur. Türk ordusunun akıbeti birkaç savcıya ve hâkimin kararına terk edilemeyecek kadar önemlidir. AKP’nin borazanını çalan hukuk anlayışıyla, Türkiye’nin sorunlarının üstesinden gelebilmesi mümkün değildir. Yargının siyasallaşması, hukukun AKP’nin dümen suyuna girmesi konusunda 12 Eylül referandumu büyük rol oynamıştır. Geldiğimiz aşamada, Silivri’nin mütareke yıllarındaki Bekirağa Bölüğü’nden, hukuku iğfal eden yüzsüzlerin de Binbaşı Bekir’den hiçbir farkı kalmamıştır.
İmralı’daki kim
TSK’nın en üst mevkisine tırmanmış bir kişi terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten dolayı cezaevine konulmuştur. İtham edilen suçlama çok ağırdır. Bu küstah iddia, aklın iflas ettiğinin göstergesidir. Şayet Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurup yönettiyse bu örgüt ve militan kadrosu nerededir? Mehmetçik terörist olmuştur da bizim ve milletimizin mi haberi yoktur? Başbuğ terörist ise İmralı’da yatan cani kimdir? Kandil fitnesinin faillerine nasıl hitap edilmeli? 30 Ağustos kutlamalarında, Başkomutan sıfatıyla tebrikat kabul eden Cumhurbaşkanı Gül, acaba önünden geçen ve ellerini sıktığı teröristleri fark edememiş midir? Bu durum karşısında bebek katilinin Silivri’ye nakli ya da Başbuğ’un İmralı’ya götürülmesi düşünülmekte midir?
Şirrete çalışıyorlar
TSK’nın terörist imal ve üretim merkezi gibi gösterilmesi için muazzam bir gayret söz konusudur. Peygamber ocağının şerefli mensuplarını terörist olarak göstermeye çalışmak ancak ve ancak şirretin hesabına çalışan kifayetsizlerin işi olacaktır. Anayasa’nın amir hükmünü ihlal edercesine Yüce Divan dışında yargılamaya tabi tutulması da üzeri örtülemeyecek bir yanlış ve kastı aşan bir hatadır.
Gül’e dokunmadı
Osmanlı’yı 6 asır ayakta tutan güç, padişahla bir mimarı eşit bir şekilde kadının önüne çıkaran kutlu sistemdir. AKP’yle eşitlik prensibi nedense hep tek taraflı işlemiştir. Sayın Gül, herkesin hukuk önünde eşit olduğunu düşünüyor idiyse, Erbakan Hoca’yı mahkûm eden hukuk kaideleri aynı iddialarla suçlanan Sayın Gül’e neden dokunamamıştır? Dönemin Refah Partisi’nin birçok yöneticisinin mahkûm olup cezaevine girdiği bir yargı süreci neden kendisini teğet geçmiştir? Hizbullah militanlarının halaylar eşliğinde serbest kalmasını sağlayan, Deniz Feneri zanlılarını özgürlüğüne kavuşturan ve asıl katilleri Habur’da affeden zihniyet, Genelkurmay Başkanlığı’ndan 1,5 yıl önce emekli olmuş bir şahsı tutuklayarak cezaevine koymuştur.”
Herkese çarpabilir
Grup toplantısından sonra TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezlekeyle ilgili şunları söyledi: “Hızını alamayan bir AKP ve ona hoş görünmek isteyen bir adalet sistemi herkese çarpabilir. Şimdi de anamuhalefete çarpmış oluyor. Sıra kime gelir onu bilemiyorum. Bekleyip göreceğiz. Kılıçdaroğlu’nun bir konuşmasına atfen tezkeresinin hazırlanarak, Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi çok yakışık olmamıştır. Bu darbecilerin ayıklanması kapsamını aşarak, AKP önündeki engellerin hepsinin kaldırılmasını isteyen bir anlayışa dönüşmüştür.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un terör örgütü kurmaktan dolayı yargılanmasını “küstah iddia” olarak değerlendirdi. Bahçeli, “Hem Başbakan, hem de Genelkurmay Başkanlığı’na atanması için onay veren Cumhurbaşkanı, terörist faaliyetleri bilinen bir komutana gözyummuş ve bir suç varsa iştirak etmişler veya azmettirmişlerdir” dedi. Partisinin grup toplantısındaki konuşmasını ağırlıklı olarak Başbuğ’un tutuklanmasına ayıran Bahçeli, özetle şunları söyledi:
AKP’nin borazanı
Türk ordusunu tümüyle darbeci diye göstermek densizliktir. AKP, özel yetkili mahkemeleri sindirme ve tedip etme (yola getirme) aracı olarak kullanmış ve hedef olarak tayin ettiklerini Silivri’ye göndermiştir. Herhangi bir hukuk devletinde böylesi bir garabet ve skandal ne görülmüş ne de duyulmuştur. Türk ordusunun akıbeti birkaç savcıya ve hâkimin kararına terk edilemeyecek kadar önemlidir. AKP’nin borazanını çalan hukuk anlayışıyla, Türkiye’nin sorunlarının üstesinden gelebilmesi mümkün değildir. Yargının siyasallaşması, hukukun AKP’nin dümen suyuna girmesi konusunda 12 Eylül referandumu büyük rol oynamıştır. Geldiğimiz aşamada, Silivri’nin mütareke yıllarındaki Bekirağa Bölüğü’nden, hukuku iğfal eden yüzsüzlerin de Binbaşı Bekir’den hiçbir farkı kalmamıştır.
İmralı’daki kim
TSK’nın en üst mevkisine tırmanmış bir kişi terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten dolayı cezaevine konulmuştur. İtham edilen suçlama çok ağırdır. Bu küstah iddia, aklın iflas ettiğinin göstergesidir. Şayet Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurup yönettiyse bu örgüt ve militan kadrosu nerededir? Mehmetçik terörist olmuştur da bizim ve milletimizin mi haberi yoktur? Başbuğ terörist ise İmralı’da yatan cani kimdir? Kandil fitnesinin faillerine nasıl hitap edilmeli? 30 Ağustos kutlamalarında, Başkomutan sıfatıyla tebrikat kabul eden Cumhurbaşkanı Gül, acaba önünden geçen ve ellerini sıktığı teröristleri fark edememiş midir? Bu durum karşısında bebek katilinin Silivri’ye nakli ya da Başbuğ’un İmralı’ya götürülmesi düşünülmekte midir?
Şirrete çalışıyorlar
TSK’nın terörist imal ve üretim merkezi gibi gösterilmesi için muazzam bir gayret söz konusudur. Peygamber ocağının şerefli mensuplarını terörist olarak göstermeye çalışmak ancak ve ancak şirretin hesabına çalışan kifayetsizlerin işi olacaktır. Anayasa’nın amir hükmünü ihlal edercesine Yüce Divan dışında yargılamaya tabi tutulması da üzeri örtülemeyecek bir yanlış ve kastı aşan bir hatadır.
Gül’e dokunmadı
Osmanlı’yı 6 asır ayakta tutan güç, padişahla bir mimarı eşit bir şekilde kadının önüne çıkaran kutlu sistemdir. AKP’yle eşitlik prensibi nedense hep tek taraflı işlemiştir. Sayın Gül, herkesin hukuk önünde eşit olduğunu düşünüyor idiyse, Erbakan Hoca’yı mahkûm eden hukuk kaideleri aynı iddialarla suçlanan Sayın Gül’e neden dokunamamıştır? Dönemin Refah Partisi’nin birçok yöneticisinin mahkûm olup cezaevine girdiği bir yargı süreci neden kendisini teğet geçmiştir? Hizbullah militanlarının halaylar eşliğinde serbest kalmasını sağlayan, Deniz Feneri zanlılarını özgürlüğüne kavuşturan ve asıl katilleri Habur’da affeden zihniyet, Genelkurmay Başkanlığı’ndan 1,5 yıl önce emekli olmuş bir şahsı tutuklayarak cezaevine koymuştur.”
Herkese çarpabilir
Grup toplantısından sonra TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezlekeyle ilgili şunları söyledi: “Hızını alamayan bir AKP ve ona hoş görünmek isteyen bir adalet sistemi herkese çarpabilir. Şimdi de anamuhalefete çarpmış oluyor. Sıra kime gelir onu bilemiyorum. Bekleyip göreceğiz. Kılıçdaroğlu’nun bir konuşmasına atfen tezkeresinin hazırlanarak, Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi çok yakışık olmamıştır. Bu darbecilerin ayıklanması kapsamını aşarak, AKP önündeki engellerin hepsinin kaldırılmasını isteyen bir anlayışa dönüşmüştür.”