Beki İkala Erikli cinayetinde flaş gelişme

Güncelleme Tarihi:

Beki İkala Erikli cinayetinde flaş gelişme
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2017 08:41

“Meleklerle Yaşamak” kitabının yazarı ve yaşam koçu Beki İkala Erikli’yi öldürdüğü gerekçesi ile yargılanan Sinem Koç’un 3. raporda cezai sorumluluğunun tam olduğu ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesince mahkemeye gönderilen raporda, Koç’un akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı belirtildi.

Haberin Devamı

Tutuklandıktan sonra gözlem altına alınan Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 18 Ocak 2017 tarihli raporunda Koç’un halen ve suç tarihinde “Atipik Pisikoz, Karışık Kişilik Bozukluğu” denile psikiyatrik hastalığın etkisinde olduğu belirtildi. 15 Aralık 2016’da işlediği iddia edilen “Kasten öldürme” suçu esnasında “Atipik Pisikoz, Karışık Kişilik Bozukluğu” denilen psikiyatrik hastalığın etkisinde olduğu, işlediği öne sürülen fiilin anlam ve sonuçlarını algılayamadığı, işlediği öne sürülen suç yönelik ceza sorumluluğunun olmadığı, koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasının uygun olduğu belirtildi.

Beki İkala Erikli cinayetinde flaş gelişme
İKİNCİ RAPORDA, DOSYADAKİ BULGULAR YETERLİ GÖRÜLMEDİ

Haberin Devamı

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın 29 Mart 2017 tarihli raporunda ise Koç’un iddia olunan cinayeti belirgin sistematik bir davranış içinde kararlı ve tereddüt içermeyen şekilde gerçekleştirdiği, olay sırasında ceza sorumluluğunu ortadan kaldıracak derecede bir akıl hastalığı olduğuna dair dosya kapsamındaki bulgular yeterli görülmediği ifade edildi. Ancak bu konuda doğru ve bilimsel bir tarafsızlıkla karar verebilmesi için Koç’un kullandığı iddia edilen farklı beşten fazla cep telefonu numarasının ve varsa sosyal medya hesaplarının adli bilişim açısından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi, boşandığı eşi de dahil olmak üzere tüm şahitlerle stalking (tacizkar takipçi) yönünde de sürdürülecek bir ifade alma süreci ve eğer varsa geçmiş tüm tıbbi kayıtlarının Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek gözlem sonrası kurul kararı ile muayene ve gözlem sonrası incelenmesinin uygun olacağını belirtildi.

“CEZA SORUMLULUĞU TAM”

“Tasarlayarak kasten öldürme” ve “Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet etme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanan Sinem Koç, ceza ehliyetinin olup olmadığının tespit edilmesi için davanın görüldüğü İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesince Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne sevk edildi. Koç hakkında, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesince hazırlanan rapor, dava dosyasına ulaştı.

Haberin Devamı

Raporda, 11 Eylül 2017 ile 13 Ekim 2017 tarihleri arasında yapılan muayenesinde Koç’un suç tarihinde, suçunu takip eden günlerde de herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı belirtildi. Bu duruma göre Koç’un, “Tasarlayarak öldürme”, “Ruhsatsız silah bulundurma” suçlarından ceza sorumluluğunun tam olduğu kanaatine varıldığı ifade edildi.

"DAVRANIŞ BOZUKLUĞU GÖSTERMEDİ"

Raporda, “Yattığı süre içerisinde, doktor, psikolog ve hemşire tarafından yapılan günlük viziteler ile hemşire ve personelin günlük değerlendirme formlarından alınan bilgilere göre şahsın düzenli uyuduğu, beslendiği, çevresiyle uyumlu olduğu, davranış bozukluğu göstermediği gözlemlenmiştir” denildi.

Haberin Devamı

CİNAYETTEN İKALA’YI SORUMLU TUTTU

Hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılan Sinem Koç, hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada da cinayete ilişkin konuşmak istemediğini belirterek, İkala’nın yazdığı kitaptan kötü etkilediğini, bu durumdan da kitabın yazarının sorumlu olduğunu düşünmeye başladığını söyledi. Koç, “Her gece örümceklerin bana geldiğini, vücudumun her yerinde örümceklerin gezdiği hissine kapılıyordum. Ruhlar görüyordum. Saçlarımı tarayamaz, elimi kolumu hareket ettiremez hale geldim. Dolayısıyla kitaptan kötü etkilendim. Şu anda ağzımı açıp kapatmadan düşünemiyorum. Düşünce sesim kısık. Dolayısıyla bu durumdan kitabın yazarının sorumlu olduğunu düşünmeye başladım. Başka bir şey söylemek istemiyorum.”

 

BAKMADAN GEÇME!