Bekâret seferberliği

İnsan haklarıyla bağdaşmayan ve kadınlık onurunu zedeleyen bekâret kontrolüne devlet el attı. Adli nedenler dışında kontrolün kesinlikle yasaklanması için çalışmalar yapıldığı bildirildi. Gazete Pazar, bu haftaki sayısında konuyu bütün ayrıntılarıyla ele alıyor.

Devlet,‘insan onuruyla’ bağdaşmadığı gerekçesiyle adli nedenler dışında ‘bekâret kontrolü’nün önlenmesi için harekete geçti. İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk, ‘‘İnsan orunu ile bağdaşmayan bu tür uygulamalara son verilmesi için dört ayrı bakanlık çalışma yürütüyor’’ dedi. Bakan Türk, Adalet, İçişleri, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıklarının bu yönde ortaklaşa hazırladıkları raporun 15 Aralık'ta İnsan Hakları Üst Kurulu'na verileceğini bildirdi. Türk, raporun, sorunun boyutlarının yanı sıra bu yöndeki ihlallerin önlenmesi için alınması gereken önlemleri de içereceğini söyledi.

‘Bekâret Kontrolü’ sorunu, İnsan Hakları Koordinasyon Kurulu'nun, Muş'ta yaptığı son toplantısında da gündeme geldi. Kurul üyeleri, ‘‘Bekâret kontrolü ve zina iddialarıyla yapılan muayenelerin insan onuruyla bağdaşmadığını, bu nedenle bu tür uygulamalara meydan verilmemesi için önlemlerin belirlenmesini’’ kararlaştırdı.

Kurul toplantısında, adli nedenler dışında bekâret kontrolünü öngören yasalar olmamasına rağmen bazı gerekçelere sığınılarak ‘kızlık zarı’ kontrolü yapıldığına dikkat çekildi. Zorla yapılan kontrollerin yol açtığı olaylara da değinilirken, son olarak geçen ay İstanbul Bahçelievler'deki Atatürk Kız Yetiştirme Yurdu'nda kalan dört öğrencinin ‘geç geldikleri’ gerekçesiyle bekâret kontrolü tehdidi üzerine intihara kalkışmaları da gündeme geldi.

TABİPLER DE KARŞI

Türk Tabipler Birliği de, adli nedenler dışında bekâret kontrolüne karşı çıkıyor. Hekimler, böyle bir uygulamanın neden olacağı ruhsal zedelenmeleri göz önüne alarak, söz konusu kişinin velisinin ya da eğitim kurumunun isteği üzerine yapılacak muayeneden kesinlikle kaçınılması gerektiği görüşündeler.

Bekâret kontrolü ‘duygusal travma'

İstanbul Psikodrama ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi uzman psikologlarından Neşe Karabekir, bekâret kontrolünün duygusal bir travma olduğunu belirterek, yol açtığı sorunları dile getirdi: ‘‘Bekâret kontrolüne maruz kalan insanlar genellikle ergenlik dönemindeki kişiler. Bu dönemde vücutlarının gelişmesiyle ilgili zaten yeterince problem yaşıyorlar. Cinselliğin oluşması, cinselliğe geçiş ve ergenlik dönemiyle beraber, gerek cinsel, gerekse sosyal problemleri oluyor. Böyle hassas bir dönemde bu tip kontrol, genç kızı cinselliğinden ve kendi bedeninden soğutmak için birebirdir. Bunun en büyük acısını yetişkinlik döneminde, karşı cinsle ilişkilerini yaşamaya başladığında görüyoruz.’’

Kırmızı biber kızlığı bozar mı?

Yıllardır Hürriyet Gazetesi'ndeki ‘Güzin Abla' köşesinde insanların sorunlarına çare arayan Güzin Sayar, kendisine gelen binlerce mektubun büyük çoğunluğunun bekâretle ilgili olduğunu söyledi. Sayar, öpüştüğü için bekâretini kaybetmekten ve bekâretini kaybettiği için öldürülmekten korkan genç kızların bulunduğunu belirtti. Genç kız ve kadınların bekâret konusunda yanlış bilgilerle donandığından yakınan Sayar, şu örneği veriyor:

‘‘Çok fazla kırmızı biber yiyorum. Büyükannem, böyle giderse kızlık zarımın bozulacağını söylüyor. Ne dersiniz, doğru mu? Kırmızı biber kızlık zarına gerçekten zarar verir mi?’’

Hekimlik suçu

Profesör Zuhal Amato, kızlık zarı muayenelerinin insan haklarına aykırı olmasının yanı sıra bilime ve tıbba da aykırı olduğunu bildirdi. Prof. Amato, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: ‘‘Hekimlikle ilgili uluslararası tüm belgelerde ‘hastanın onayı' hatta ‘bilgilendirilmiş onayı' alınmadan hiçbir muayene ve girişim yapılamayacağı belirtilmiştir. Bunun tersini uygulayan hekimler suç işlemiş olurlar.’’