Güncelleme Tarihi:
22 Eylül tarihinde Aydın-İzmir otoyolunda meydana gelen kazada, İzmir istikametinden Aydın yönüne seyir halinde olan 34 NT 5005 plakalı otomobil, aynı yönde ilerleyen Ayhan Özçelik yönetimindeki 35 TV 9335 plakalı otomobile arkadan çarpmış, kazada 59 yaşındaki Ayhan Özçelik ile 16 yaşındaki kızları Zeynep Özçelik hayatını kaybetmişti. Behzat Ç.'nin senaristi yazar Emrah Serbes bugün itirafta bulunarak trafik kazasını kendisinin yaptığını duyurdu.
Serbest, itiraf mektubunda, "Kendimi kaybettim ve bu şok nedeniyle olay anında kazayı üstlenemedim. Kazayı yanımda oturan arkadaşım Kenan Doğru üstlendi. Şu an suçsuz olduğu halde cezaevinde yatmaktadır" diye yazdı. Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim olan Emrah Serbes, önce savcıya ifade verdi. Tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Serbes tutuklandı.
İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI
Serbes'in tutuklandığı mahkemede verdiği ifade ortaya çıktı. İfadesinde, olay günü tatil için arkadaşı Kenan Doğru ile Bodrum'a doğru yola çıktıklarını anlatan Emrah Serbes, “Yola çıkmadan önce arkadaşım olan Kenan Doğru ile konuştuk. Bana iş bulamadığını söyleyince 2 bin TL karşılığında şoför olarak anlaştık. Kendisi o gün çalışmaya başladı. İlk olarak arabayı Kenan kullanıyordu. Yorulduğunu anlayınca İzmir taraflarında aracı ben kullanmaya başladım.
'HIZIMI 130, 140 KM'YE DÜŞÜRDÜM'
Yağmur çiselemeye başladı ve yerlerin kaygan olduğunu düşünerek hızımı 130-140 km'ye düşürdüm. Güvenlik sıkıntı olursa emniyet şeridine rahat geçebilmek için orta şeride geçtim. Olay yerine geldiğimizde rampayı çıkar çıkmaz orta şeritte bir aracın olduğunu gördüm. Direksiyonu sol tarafa kırdım ama kullandığım aracın sağ ön tekerleği ile öndeki araca çarptım. Frene bastım ama zemin kaygan olduğu için işe yaramadı. Takla atarak yolun en sağ tarafındaki tele takılarak durabildik. Aracın sunroofundan dışarı çıktık ve çarptığımız araca doğru gittik. Aracın içindeki bayanın hala yaşadığını fark ettim ve geçen araçlara 112'yi aramalarını söyledim. Camdan fırlayarak ölen çocuğu görünce kendimi kaybettim. Suçu üstlenmememin en temel nedeni budur. Arkadaşım Kenan bunu anlayınca suçu üstleneceğini söyledi ve öyle yaptı. Araç kullanırken kesinlikle alkol ya da uyuşturucu kullanmadık” dedi.
4-5 GÜN PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE TEDAVİ OLDUM
Olaydan sonra İstanbul'a gittiğini anlatan Emrah Serbes, “Özel bir psikiyatri kliniğinde 4-5 gün kadar yattım ve tedavi oldum. Kendimi cezaevi koşullarına ruhsal ve bedensel olarak hazırladım. Daha sonra İzmir Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek teslim olmaya karar verdim. Cezam neyse çekmeye razıyım” ifadelerini kullandığı öğrenildi.
TUTUKLANIRKEN BÖYLE DEDİ: YERE BATSIN EMRAH SERBES
Emrah Serbes, jandarmalar eşliğinde cezaevine götürülürken "Yakınlarından özür dilerim. Hiçbir şey bir genç kızın hayatı etmez. Yere batsın Emrah Serbes. Emrah Serbes, sonunda T yok. Bundan sonra benim sonumda hiçbir şey yok. Ömür boyu bu vicdan azabıyla yaşayacağım. Keşke ben ölseydim o kazada. Çok özür dilerim herkesten" dedi.
KENAN DOĞRU TAHLİYE EDİLDİ YERİNE EMRAH SERBES GELECEK
Bu arada suçu üstlenen Kenan Doğru bugünkü gelişmelerin ardından Buca Cezaevi'nden tahliye edildi. Doğru'nun yerine Emrah Serbest aynı cezaevine girecek.
AİLEDEN UYUŞTURUCU TESTİ TALEBİ
Öte yandan Özçelik Ailesi’nin dün savcılığa avukatları aracılığı ile başvuru yaptıkları ortaya çıktı. Başvuruda kaza sonrası aracı kullandığını söyleyen Kenan Doğru’ya alkol kontrolü yapıldığı ancak uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığıyla ilgili herhangi bir testin yapılmadığı, bu yönde de test yapılması talebinde bulunulduğu ifade edildi. Ayrıca kazanın seyrinin değiştirme ihtimaline karşı Kenan Doğru ile Emrah Serbes’in olayın hemen sonraki telefon kayıtlarının incelenmesini de talep ettiği belirtildi.
TWITTER'DAN AÇIKLADI
Kazadan 6 gün sonra kazayla ilgili olarak Emrah Serbes, twitter hesabından bir açıklama yaparak, kaza sırasında aracı kendisinin kullandığını itiraf etti. Serbes, twitter hesabından şu açıklamayı yaptı:
“O KAZANIN SORUMLUSU BENİM
“22.09.2017 tarihinde İzmir – Aydın otobanında meydana gelen kazanın sorumlusu benim. Bu kazada aynı aileden bir baba-kız hayatını kaybetti, anne ise yoğun bakımda. Ölen genç kız, bir çocuk, 16 yaşında. Hiçbir şey bir genç kızın hayatından daha değerli değildir.
“ÇARPIŞMANIN ÖNÜNE GEÇEMEDİM”
Bir rampanın ardından birden önümüze çıkan araca çarpmamak için elimden gelen bütün çabayı sarf ettim. Kaygan zemin nedeniyle yavaşlayamadığımdan direksiyonu bariyerlere kırdım. Ama çarpışmanın önüne geçemedim. Bariyerleri aşarak üç-dört takla attık ve sonunda demir tellere takılarak durduk. Açılan hava yastıkları ve aracın güvenlik sistemi nedeniyle kazayı hafif sıyrıklarla atlattık. Kaza esnasında yanımda oturan arkadaşım Kenan Doğu ile birlikte aracın sun roof’undan çıktık ve diğer aracın yanına gittik.
“OLAY ANINDA KAZAYI ÜSTLENEMEDİM”
Araçtakilerin nabızlarına baktım anne hâlâ hayattaydı. 112’yi aradık ama ambulans olay yerine çok geç geldi. Araçtan fırlayıp yolun kenarında yatan genç kızı görünce kendimi kaybettim ve bu şok nedeniyle olay anında kazayı üstlenemedim.
“ARKADAŞIM SUÇSUZ CEZAEVİNDE YATMAKTADIR”
Kazayı oturan arkadaşım Kenan Doğru üstlendi. Şu an suçsuz olduğu halde cezaevinde yatmaktadır. Kenan’ı Beşiktaş tribününden tanırım, senelerce birbirimizi kolladık. Bu hadise nedeniyle hiç kimseye bir şey söylemeden sonuna kadar cezaevinde benim için yatabilecek bir insandır.
“SAVCILIĞA GELDİM, TESLİM OLUYORUM”
Ama oradan günler geçtikçe bu vicdanı sorumluluğu kaldıramayacağımı anladım. Savcılığa geldim ve kendim teslim oluyorum. Hayatını kaybedenleri geri getirmeyecek olsa da cezam neyse çekmeye hazırım. Hayatını kaybedenlerin yakınlarından özür dilerim. Keşke bu kazada ben ölseydim. Hayatı boyunca haktan, hukuktan, adaletten bahsetmiş biri olarak bundan sonra doğan her gün benim için bir azap olacak. Suçun cezasından kaçabilirsin ama vicdanının azabından kaçamazsın.”