Bedir Baykam'ı bıçaklayana 40 yıl hapis istemi

İŞTE İNSANLIĞIN ÖLDÜĞÜ AN / WEB TV  �

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Yılmaz Arslantaş tarafından hazırlanan iddianamede, Mehmet Çeliker'in, eşi Şerife Doğan'dan 2005 yılında ayrıldıktan sonra başkalarıyla fazla görüşmeyen, sosyal hayattan uzak, içine kapanık bir yaşam tarzı benimsediği kaydedildi.

Çeliker'in tavır ve hareketleriyle, fikirlerini beğenmediği siyasi yönü olan ve aynı zamanda Uluslararası Plastik Sanatları Derneği Başkanı, Atatürkçü görüşleriyle gündeme gelen Bedri Baykam'a karşı bir eylem yapması gerektiği kanaatine vararak Baykam'ın sahibi olduğu Taksim'deki Piramit Sanat Merkezi'ne gittiği belirtilen iddianamede, burada çalışanlarla temas kurduğu, internetten yaptığı araştırma sonucunda müşteki Bedri Baykam'ın 18 Nisan 2011 günü Kars'taki İnsanlık Anıtı'nın yıkımıyla ilgili protesto mahiyetindeki basın toplantısı eylemine konuşmacı olarak katılacağını öğrendiği anlatıldı.

Mehmet Çeliker'in Akatlar Kültür Merkezi'ne gelerek Bedri Baykam'ın konuşmasını dinlediği, toplantının sona ermesinin ardından otoparka giden Baykam'ın yanına gelip, Piramit Sanat Merkezi'ni kastederek “57'ye gideceğini, kendisini götürüp götürmeyeceklerini” sorduğu belirtilen iddianamede, Baykam'ın da Ortaköy'e gideceğini ancak Taksim tarafına giden arkadaşlarının kendisini götürebileceğini söylediği ifade edildi.

Bu duruma bozulan Çeliker'in aracının bagajına dosyalarını yerleştiren Baykam'a toplantı sırasında pantolonuna gizlediği, daha sonra sol gömlek koluna koyduğu “rambo bıçağı” diye tabir edilen bıçakla sağ arka karın boşluğundan vurduğu kaydedilen iddianamede, Bedri Baykam'ın dönüp şüphelinin elindeki bıçağı görmesi üzerine, şüphelinin tekrar hamle yaptığı ancak aldığı bıçak darbesine rağmen yıkılmayıp ayakta kalan ve bağırmaya başlayan Baykam'dan çekindiği anlatıldı.

“BEDRİ BAYKAM'I İNDİRDİM, İNŞALLAH ÖLMÜŞTÜR”

Mehmet Çeliker'in bu sırada kendisini fark ederek çığlık atmaya başlayan Tuba Kurtulmuş'u da bir kez bıçakladığı belirtilen iddianamede, olay yerinden uzaklaşan şüphelinin su satışı yapan Mahsum Arslan'ın 34 JUZ 56 plakalı aracına binerek kendisini acilen uzaklaştırmasını istediği ve “Bedri Baykam'ı indirdim, inşallah ölmüştür” dediği, ardından da sağ elindeki kanı sildiği ifade edildi.

İddianamede, Çeliker'in bu araçtan indikten sonra Tarık Taşkın'ın kullandığı 34 TAS 53 plakalı ticari taksiye binerek Asayiş Şube Müdürlüğü binasının bulunduğu sokak girişinde indiğine yer verildi.

Her iki müştekinin aldıkları öldürücü yaralar nedeniyle kaldırıldıkları özel Acıbadem Hastanesinde tedavileri sonucu haklarında düzenlenen raporlarda, yaralanmalarının yaşamlarını tehlikeye sokacak nitelikte olduğunun bildirildiği kaydedilen iddianamede, ayrıca Bedri Baykam'ın vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek şekilde olduğu yönünde Adli Tıp Şube Müdürlüğünce kati rapor düzenlendiği belirtildi.

İddianamede şöyle denildi:

“Müştekilerden Bedri Baykam'ın sanatçı ve siyasal kişiliği ile ulusal ve uluslararası platformda tanınan, görsel ve yazılı medyada sık sık gündeme gelmesi ve duruşu itibari ile karşıt görüşte olan kişilerin doğal olarak tepkisini çeken tavır ve hareketleri ile kendisini talebi de gözetilerek eylemin gerçekleştirilmesinde şüpheliyi yönlendirecek azmettiren ya da suça teşvik ve ikna eden herhangi bir siyasi dernek, vakıf, parti ya da ideolojik örgüt olup olmadığı yönünde Emniyet Müdürlüğü ile kurulan temas sonucu yaptırılan araştırma ve şüphelinin aile yakınları ve kendisine ait telefonlar ile 1 Şubat 2011-18 Nisan 2011 tarihleri arası ile tespit tarihine kadar ve sonrası tarihlerde görüşme yoğunluğu ve içeriği araştırılmış, ayrıca yine kendisi ve yakın aile fertlerinin bankalardaki hesap hareketlerinin incelenmesi neticesinde şüphelinin savunmasının aksine eylemde kendisi azmettiren, teşvik, ikna ve yardım eden kişilerin varlığını kabule götürecek delillerin elde edilemediği kanaatine varılmıştır”

Şüphelinin suçta kullandığı bıçak ile ayakkabı topuklarına gizlendiği namlusuyla kesici kısımları ayrı bıçak ve aletlerin adli emanete aldırıldığı belirtilen iddianamede, Mehmet Çeliker'in 13 ile 20 yıl arasında hapis cezası öngören “tasarlayarak birden fazla kişiyi silahla öldürmeye teşebbüs etmek” suçundan 2 kez cezalandırılması istendi.

İddianamenin kabul edilmesi halinde, Çeliker'in yargılanmasına İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde önümüzdeki günlerde başlanacak.