Güncelleme Tarihi:
Vatan'ın haberine göre, emniyete gelen “2004 yılında doğan evlilik dışı çocukları 2 yıldır ortada yok. Başına bir şey gelmiş olabilir” yazılı e-postayı baba Murat Başaran’ın çok yakın bir akrabasının yolladığı ortaya çıktı
24 yaşındaki Mesut Başaran ile 25 yaşındaki Aslı Kuran, Kırklareli’ndeki Trakya Üniversitesi’nde okurken tanışıp birbirlerine aşık oldu. Aslı hamile kaldığını fark ettiğinde bebeği aldırmak için çok geçti. 20 Ağustos 2004’te bir oğulları oldu, bebekten aileler de haberdar olunca genç çiftin evliliklerine onay çıktı. Ancak Aslı Kuran’ın kendisiyle evlenmek için hamile kaldığını düşünen Mesut Başaran, evlenmek istemiyor, bebekten kurtulmanın yollarını arıyordu. Birkaç gün sonra Yiğit Arda adını verdikleri bebek ortadan kayboldu. Yakınlarına bebeği Topkapı’da surların yanına bıraktıklarını söyleyen genç çift, normal yaşamlarını sürdürmeye devam etti. Ta ki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne 2006 Aralığında gelen bir e-postaya kadar...
Emniyete bir e-posta gelir...
19 Aralık 2006: Korkunç cinayet, 19 Aralık 2006 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne e-posta ile yapılan bir ihbarla aydınlanmaya başladı. Mesut Başaran’ın bir yakını, ismini gizli tutarak gönderdiği e-postada şöyle yazıyordu: “2004 yılında evlilik dışı bir çocuğu olan Mesut Başaran, evlenmemek için çocuğu kaybetmiştir. Birine mi verdi, öldürdü mü bilinmemektedir. 2 senedir çocuk ortada yok. Çocuğa bir şey yaptıysa cezasını çekmesini istiyorum.”
Baba suçlamaları reddetti
9 Haziran 2007: İhbarı incelemeye başlayan polis, 5 ay sonra Mesut Başaran’ı bularak ifadesini aldı. Trakya Üniversitesi Kırklareli Meslek Yüksek Okulu öğrencisi olan Başaran, “Bazı bayan arkadaşlarımla cinsel ilişkim oldu ama her defasında bilinçli bir şekilde korundum. Hiçbir şekilde hamilelik gibi bir sorunla karşılaşmadım. Bu suçlamayı kabul etmiyorum” diye ifade verdi. Bunun üzerine nöbetçi savcıya bilgi veren polis, Başaran’ı serbest bıraktı.
İhbarcı emniyete geldi
11 Haziran 2007: Bu kez emniyete bizzat giderek e-postayı kendisinin gönderdiğini söyleyen ihbarcı, “Bebeğin başına bir şey gelmiş olmasından korkuyorum. Olayda sorumlular varsa gerekli yasal işlemler yapılsın” diyerek polisi ikinci kez uyardı. Bunun üzerine araştırmayı hızlandırarak Mesut Başaran’ın kız kardeşlerinin ifadelerini aldı.
Abla: Adını Yiğit Arda koyduk
18 Haziran 2007: Mesut Başaran’ın ablası K. Başaran ifadesinde, “Aslı’nın ailesinin duymaması için doğumu Siirt’te yaptıktan sonra İstanbul’a gelip bizde kaldılar. İki gün sonra Aslı’nın ailesini ikna etmek için gittiler. Kardeşim daha sonra eve yalnız döndü. Çocuğu sorduğumuzda ‘Siz karışmayın, bilmiyorum’ diye cevap verdi” dedi. Hain babanın diğer ablası A. Başaran ise “Ailece konuştuk, Mesut ile Aslı’nın evlenmelerine karar verdik. Hatta bebeğin ismini Yiğit Arda koyduk. İki gün sonra Aslı’nın ailesiyle konuşmak için bebekle çıktılar. Bundan sonra Aslı’yı ve bebeği bir daha hiç görmedim. Kardeşime bebeği sorduğumuzda ’Ben Aslı ile ayrıldım. Bebek de bizim bebeğimiz. Ne yaparsak yaparız, karışmayın’ dedi” diye ifade verdi.
Çift gözaltına alındı
5 Temmuz 2007: Kardeşlerin ifadeleri üzerine polis, 5 Temmuz’da Mesut Başaran’ı ikinci kez gözaltına aldı. Olayla ilgili hiçbir şey söylemeyen Başaran için, savcıdan bir gün ek gözaltı süresi alındı.
Yine 5 Temmuz’da Emniyet’e çağrılan Aslı Kuran ise, “Mesut bebeği bir aileye bıraktığını söyledi. Benden habersiz böyle bir şey yapamazsın diye ısrar edince, bu kez ’Surların yanına bıraktım’dedi. Hatta babamla birlikte surların yakınlarında bebeğimi aradık ama bulamadık. Mesut bebeğin yerini bana hiç söylemedi. Çok üzgünüm. Ayrıca ben 6-7 ay önce evlendim ve bir yuva kurdum. Eşim bu yaşadığım sıkıntıların hiçbirini bilmiyor. Eğer bunları öğrenirse yuvam dağılır” diye ifade verdi. Bu ifadesinin ardından serbest bırakılan Aslı, evine döndü.
Ve cinayeti itiraf ettiler
6 Temmuz 2007: Mesut Başaran, gözaltında tutulduğu ikinci gün, pişman olduğunu söyleyerek cinayeti tüm detaylarıyla polise anlattı. Cinayetin ortaya çıkması üzerine polis bu kez Aslı Kuran’ı gözaltına alarak ifadesini aldı. Daha önce bebeğin akıbetini bilmediğini söyleyen Kuran, bu kez, “Bebeğimi öldürüp yakan ve bana tehditle baskı kuran Mesut’tan ben de şikayetçiyim” dedi. Ardından hastaneye gönderilen Aslı Kuran’la ilgili daha önce doğum yaptığına dair rapor alındı. Eyüp Cumhuriyet Savcılığı’nın talebiyle mahkemeye çıkarılan genç çift, polis ve savcılıktaki ifadelerini tekrarlayınca tutuklanarak cezaevine konuldu.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLERİ İSTENDİ
Genç çiftin tutuklanmasından 4 ay sonra soruşturmayı tamamlayan savcılık, Mesut Başaran ve Aslı Kuran’ın “kasten öz çocuğunu öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanmasını istedi.