Bebekler neden hala ani bebek ölümü sendromundan ölüyor?

Güncelleme Tarihi:

Bebekler neden hala ani bebek ölümü sendromundan ölüyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2022 14:10

Yıl 2022 ama hâlâ ani bebek ölümüne bir çare bulunamadı. Son araştırmalara göre bazı bebekler daha savunmasız. Ebeveynlere riski azaltmak için gerekli önlemler on yıllar boyu anlatıldı. Ancak yaklaşık 20 yıldır ölüm oranlarında düşüş gerçekleşmiyor. Peki neden? ABÖS'ü yani ani bebek ölümü sendromunu mercek altına aldık...

Haberin Devamı

Bebeklerin ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan ani bebek ölümü sendromu (ABÖS) konusunda yıllardır pek çok araştırma yapılıyor ancak bu olgunun nedeni halen tam olarak açıklanabilmiş değil.

Ani bebek ölümü sendromu, halk arasında 'beşik ölümü' olarak da biliniyor çünkü ölümler genellikle bebek uykudayken solunumunun durması nedeniyle yaşanıyor. ABÖS vakaları genellikle doğumdan sonraki ilk 1 yılda gerçekleşiyor.

ABD'de 1994 yılında başlatılan Güvenli Uyku Kampanyası’yla ebeveynler, bebeklerini sırtüstü yatırmaya, beşiklere yastık, battaniye, peluş oyuncak ve boğulma riski oluşturabilecek her türlü yumuşak şeyi koymaktan uzak tutmaya teşvik edildi. Bu girişimler sonucu ABÖS vakalarında yüzde 50'den fazla düşüş yaşandı. Ancak ilerleyen dönemde bu düşüş durdu.

Haberin Devamı

Bebekler neden hala ani bebek ölümü sendromundan ölüyor

Her yıl 1 yaşın altındaki binlerce bebek aniden ve beklenmedik bir şekilde ölüyor ve uzmanlar resmi olarak ABÖS'e atfedilen bebek ölümlerinin sayısının gerçeğin çok altında olduğunu söylüyor. Zira çoğu vakada, ebeveynler bebeklerini yataklarında tepkisiz ve hareketsiz halde buluyor ve otopsi nadiren uygulanıyor. 

Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde aile hekimliği ve halk sağlığı bilimleri profesörü ve aynı zamanda ABÖS araştırmacısı olan Fern Hauck, “ABÖS sayıları son 20 yıldır durgun seyrediyor ama halk sağlığı uzmanlarının bu sayıların düşmediğinin farkında olmasının önemli olduğunu düşünüyorum” diyor.

‘YOK OLMUYOR, SADECE ADINI DEĞİŞTİRDİLER’

Araştırmayı yürüten profesörlerden Carl Hunt, "Sadece ABÖS yazan ölüm belgelerine bakarsanız, dramatik bir şekilde düşüş var ancak gerçek şu ki, ABÖS olarak etiketlenmeyen ölümlerin çoğu 1992'den önce ABÖS kabul ediliyordu" diyor ve ekliyor: “ABÖS yok olmuyor, sadece adını değiştirdiler."

ABÖS uzmanları, bu nedenle yaşanan ölümlerin oranlarının hâlâ çok yüksek olduğunu söylüyor.

Anadolu Ebeler Derneği Başkanı Uzman Ebe Nesibe Üzel, sebebi bilinmeyen ani bebek ölüm sendromuna karşı alınabilecek basit önlemlerin neler olduğu konusunda ailelerin mutlaka bilgilendirilmesi gerektiğini önemle vurguluyor. Üzel, doğuma hazırlık eğitimlerinde bu konuya yer verildiğini, buna rağmen ailelerin bu hizmetten faydalanmamasının bu riski artırdığını sözlerine ekliyor.

Haberin Devamı

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Eda Sünnetçi de annelerle yapılan bazı anket çalışmalarının ABÖS’e karşı alınabilecek önlemler konusunda yeterince bilgiye sahip olmadıklarını gösterdiğini söylüyor. Sünnetçi, Türkiye’de yapılan farklı araştırmalarda bebeklerini yan ve yüzüstü pozisyonlarda yatıran annelerin oranının halen yüksek olduğunun altını çiziyor.

Hem Hunt hem de diğer uzmanlar, güvenli uyku tavsiyelerini yeniden vurgulamanın zamanının geldiğini söylüyor. Uzmanlar, bebeğin sert bir yatakta ve bebek dışında hiçbir şeyin olmadığı bir beşikte sırt üstü uyuması gerektiğini belirtirken, ebeveynleri de hamilelik sırasında sigara içmekten ve bebekle aynı yatakta yatmaktan kaçınmaları konusunda uyarıyor. 

Haberin Devamı

Hauck, buna rağmen bazen uykusuz ebeveynlerin bu tavsiyeyi görmezden geldiğini söylüyor ve ekliyor: “Gecenin bir yarısı bebek çığlık atarak ağlarken, yorgun düşen anne babalar bebeği yanlarına alabiliyor. Ayrıca çevrelerindeki pek çok insandan bebeğin karnının üstüne yattığında sakinleşeceğini duyuyorlar ama bebekler yüzüstü yattığında ABÖS riski çok daha yüksektir.”

Bebekler neden hala ani bebek ölümü sendromundan ölüyor

Eunice Kennedy Shriver Ulusal Çocuk Sağlığı ve Gelişimi Enstitüsü'nde program bilimci olan Marion Koso-Thomas, internetin güvenli olmayan uyku ürünleri ve etkisiz izleme cihazları hakkında yanlış bilgilerle dolu olduğuna dikkat çekiyor. Koso-Thomas, "Sosyal medya sayesinde ebeveynlerin bilgi alabilecekleri yepyeni bir dünyaları var ve bu bilgilerin bazıları endişe verici" diyor.

Haberin Devamı

Uzman Ebe Nesibe Üzel de bu ürünlerin ailelerin doğal ebeveynlik yeteneklerini geliştirmelerine ve kullanmalarına engel olduğunu, frekansları algılama düzeyleri farklı olan bu aparatların ailelerin erken uyaranları yerinde ve zamanında almalarını geciktirebileceğini, bunun bir süre sonra yenidoğanın uyaran vermemesine neden olabileceğini düşünüyor.  

Bilim insanları, kamuyu doğru bilgi ile bilinçlendirmenin ötesinde, ABÖS açısından hassas bebekleri önceden belirleme amacıyla, bu bebeklerde ortak olan fizyolojik faktörlere yönelik araştırmaları genişletmek istiyor.

GENETİĞİN ABÖS ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NEDİR?

Yapılan çalışmalar genetik faktörlerin bazı bebekleri 'beşik ölümüne' karşı savunmasız bırakabileceğini söylüyor.

Haberin Devamı

Hunt, "Her yıl bu konuda daha fazlasını öğreniyoruz. Ailesel bir risk olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bir bebeklerini kaybeden ebeveynler, başka bir bebek sahibi olduklarında daha büyük risk altında. Genetik çalışmaların çoğu, bu ani ölümlerde, beynin solunum ve kalp atış hızı kontrolü gibi otomatik işlevleri kontrol eden alanı olan beyin sapına işaret ediyor. Araştırmacılar, ölüm nedeninin uyarılma başarısızlığından kaynaklandığına inanıyor" diyor.

ABÖS’e neden olan patofizyolojik mekanizmanın tam olarak anlaşılamadığını vurgulayan Doç. Dr. Eda Sünnetçi ise sendromun genetik ile ilişkisinin bu nedenle net olmadığını söylüyor. Aynı ailede daha önce ABÖS olmasının riski artırdığını, bu nedenle vakaların genetikle ilişkili olabileceğinin düşünüldüğünü hatırlatan Sünnetçi, kalp ritim bozukluğu yapabilecek bazı genetik hastalıkların ABÖS’ü artırdığını sözlerine ekliyor.

Seattle Çocuk Hastanesi’nde ABÖS ve beyin fonksiyonlarını inceleyen Jan-Marino Ramirez, “Sağlıklı bir bebeği yüzüstü pozisyonunda uyuttuğunuzda soluduğu havayı yeniden solumaya başlar. Karbondioksit yükselir ve bebek hipoksi yaşar yani yeterince oksijen alamaz. Normal bir kardiyorespiratuar sistem buna yanıt verir ve bebek uyanır ancak ABÖS yaşayan bebeklerde bu sistemde bir arıza var" diyor. Ramirez, ABÖS'ün hem çevresel hem de fiziksel faktörlerin etkileşiminden kaynaklandığını düşünüyor.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezinin (European Centre for Disease Prevention and Control-ECDC) 2011 verilerine göre ABÖS bebek ölümlerinde ilk üçte olduğu görülmektedir. Bebek ölümlerinin en önemli nedenleri sırasıyla; ciddi doğumsal bozukluklar, erken doğum ve ABÖS’tür

BU BENİM BAŞIMA GELMEZ DEMEYİN

Birçok yeni ebeveyn 'Bu benim başıma gelmez' diye düşünüyor, bu nedenle tüm tavsiyelere uymayabilirler fakat bu herkesin başına gelebilir” diyen Hauck, 1995'te ABÖS araştırmasına yeni başladığı sırada yaşadığı hâlâ dün gibi hatırladığını söylediği bir olayı da şöyle anlatıyor:

"O gün bebeğini ABÖS nedeniyle kaybeden bir anneden telefon almıştım. Çocuğunun ölüm yıl dönümüydü ve kendisi gibi yas tutan bir anne ile konuşmaya ihtiyacı vardı. Telefondaki kadına bebeğini ne zaman kaybettiğini sorduğumda '25 yıl önce' cevabını aldım ve çok sarsıldım." 

Doç. Dr. Eda Sünnetçi, ABD’de 1'inci aydan sonra 1 yaşa kadar olan ölümlerin üçte birinin ABÖS kaynaklı olduğunu belirtiyor. Türkiye’de büyük çaplı çalışmalar ve net veriler bulunmamakla birlikte, 2007-2012 döneminde tüm bebek ölümleri arasındaki ABÖS oranının, yüzde 2 ila 4 olduğunu ifade eden Sünnetçi, "Koruyucu faktörler; emzirme, emzik kullanımı ve bebeğin ebeveynlerin odasında, ebeveynin yatağına yakın ancak ayrı bir yatakta yatması olarak sayılabilir. ABÖS sıklığının erkek bebeklerde kızlara göre daha yüksek görüldüğüne dair kanıtlar mevcuttur" diye konuşuyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Eda Sünnetçi, beşik ölümü sendromunun risk faktörlerini şöyle sıralıyor.• Erkek cinsiyet, • Prematürite, • Düşük doğum ağırlığı, • 2-4 aylık bebek, • Genetik polimorfizmler, • Kış mevsimi (soğuk iklim), • Yan ve yüzükoyun yatma, • Genç anne olma yaşı (<20 yaş), • Ebeveynlerle ya da çocuk bakıcısıyla aynı yatağı paylaşmak, • Annenin sigara, alkol, uyuşturucu gibi bağımlılık yapan madde kullanımı ya da Bebeğin sigara içilen ortamda bulunması, • Sosyoekonomik gelişmişlik düzeyinin düşük oluşu, • Aile öyküsü (ABÖS’den ölmüş kardeş varlığı) ve enfeksiyon hastalıkları şeklinde sıralanabilir. 

Bebekler neden hala ani bebek ölümü sendromundan ölüyor

BEBEĞİN YATAĞI NEREDE OLMALI?

Sünnetçi, birçok ülkede emziren anne ve bebeğin aynı yatağı paylaşmalarının yaygın olduğunu belirterek şu hatırlatmaları yapıyor:

"Araştırmacılar aynı yatağı paylaşmanın bebeğin vücut ısısını yükselttiğini, ebeveyn vücudunun bebeğin vücut çevresindeki hava dolaşımını engellediğini, yatak paylaşımının azaltılması ile ABÖS oranlarında önemli bir düşüş sağlanabileceğini öne sürüyor."  

ÜLKEMİZDE NE KADAR YAYGIN?Üzel, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün açıklamış olduğu verilerde Türkiye’de bebek ölüm nedenlerinin 2012 yılında % 4.0 iken yıllar içerisinde düşme gösterse de 2016 yılında % 4, 3’e yükseldiğini belirtiyor. 

UYKU POZİSYONU NEDEN ÖNEMLİ?

Ebeveynlerin hâlâ bakıcılar, büyükanne ve büyükbabalar gibi geleneksel ancak modası geçmiş uygulamalara inanan kaynaklardan tavsiye aldığını söyleyen Koso-Thomas, anne babalar için önemli bir kaynak olan doktorların güvenli uyku bilgilerini yayma konusunda baskın olması gerektiğini sözlerine ekliyor.

WellSpan Health'de yenidoğan bölüm başkanı ve Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nde klinik pediatri profesörü olan Michael Goodstein de Koso-Thomas ile aynı fikirde: “Pek çok ebeveyn farkında, ancak her neslin eğitilmesi gerekiyor. Bebeklerini yüzüstü uyutmalarını tavsiye eden büyükanne ve büyükbabalar, ebeveynlerin verdiği kararları etkiliyor olabilirler."

Bebekler neden hala ani bebek ölümü sendromundan ölüyor

Bebeklerin yüzüstü yatırılmasını tavsiyesinin altında yatan en önemli nedenin gaz sorunu yaşayan yenidoğanın rahatlatılması ve kafa yapısının düzleşmesini engellemek olduğunu söyleyen Üzel, bunun bilimsel bir kanıtı olmadığını hatırlatıyor. Üzel, bebeğin omurilik kasları tam gelişmediğinden bedenini hareket ettiremediğini bunun da ani ölüm riski ile karşılaştığında kendini korumasını engellediğini sözlerine ekliyor.  

Üzel, bebeğin yatağının aşırı yumuşak ya da aşırı sert olmasının sakıncalarını şu sözlerle anlatıyor:

“Aşırı yumuşak olması zaten kısıtlı olan beden hareketlerini engeller. Tepki verememesine neden olur. Aşırı sert yataklarda da uzun süre pozisyon değişikliği yapılmadığında omurilik kaslarının gelişmesine ve kas boylarının uzamasına engel olma riski vardır. Bebeğin (aşırı sert olmayan) sert yatakta uyuması Amerikan Psikoloji Birliği (APA) tarafından önerilen bir yaklaşımdır.” 

Üzel, bebeğe uyurken üşüyeceği korkusundan kalın ya da birkaç kat kıyafet giydirmenin, battaniye ile sıkıca sarmanın, oda sıcaklığını yükseltmenin, odayı sık sık havalandırmamanın ABÖS riskini artırdığını, ayrıca yastık kullanımının da boynu katlayıp, hava yolunu daraltıp, oksijenlemeyi bozduğu için riskli olduğunu belirtiyor.

Tüm bunlara ek olarak yatak içerisinde peluş oyuncakların, göreceli olarak yatağa büyük gelen yorgan ve yastıkların bebeğin solunum alanını kapatarak risk oluşturabildiğini vurgulayan Üzel, çok ince ve aşırı yumuşak olmayan yastık kullanılmasını tavsiye ediyor.

Bebeğin yatağı veya uyku sırasındaki pozisyonu ile ilgili yanlış uygulamaların ABÖS’e neden olan çevresel faktörlerle ilişkili olabileceğini gösteren araştırmalar bulunduğunu söyleyen Sünnetçi, yüzüstü ya da yan yatırılan bebeklerin solunumunun, sırtüstü yatan bebeklere göre daha zor olduğunu, ayrıca yumuşak yüzeyde yüzüstü yatmanın da bebeğin solunumunu zorlaştırdığını sözlerine ekliyor.

Sünnetçi, "Bebeğin uyurken yüzünün örtülmesi, yastık kullanılması, yatağına oyuncak bırakılması, diğer çevresel faktörler içinde değerlendirilir" ifadelerini kullanıyor. 

Ani bebek ölüm sendromu riskine karşı ailelerin gözden kaçırdığı önemli bir nokta etkin emizirilemeyen bebeklerde tam bir tokluk söz konusu olmadığından uykuda kan şekerinin düşme olasılığı nedeniyle bebeklerde derin uyku eğilimi ile inaktif bir durumunun gelişmesidir. Bu durum uyku apnesi dediğimiz bebeğin 20 sn’den kısa nefes tutması, solunum yolunun herhangi bir nedenle kapanması vb. nedenlerde bebeğin tepki vermesine, aileye erken uyaran sinyaller dediğimiz küçük sesler çıkarmasına engel olmaktadır. O yüzden bebeğin uykusunun sağlıklı olduğundan emin olmanın bir yolu da bebeğin tam tokluk ve güvenli uyku ortamında uykuya geçmesidir.

Anadolu Ebeler Derneği Başkanı Uzman Ebe Nesibe Üzel

EMZİK KULLANIMI ABÖS RİSKİNİ AZALTIR MI?

Bu soru da yeni anne babaların en çok merak ettiği konulardan biri. 

Uyku sırasında emzik kullanımının ABÖS riskini azalttığını gösteren çalışmalar bulunduğunu belirten Sünnetçi, emzik kullanımının, anne sütü ile beslenmeyi olumsuz etkilememesi için, bebeğin annesinin memesini emmeyi tamamen öğrendikten sonra, yaklaşık 3-4 hafta arasında başlatılması gerektiğini, Amerikan Pediatri Akademisi’nin de (AAP) uyku sırasında emzik kullanmayı önerdiğini ifade ediyor.

Buna karşılık Üzel, emzik kullanımını tavsiye etmiyor ve neden kullanılmaması gerektiğini şu sözlerle açıklıyor:

“Bebek, sakinleştirmek için emzik verildiğinde doymasa bile çene kasları yorulduğu için uykuya dalacaktır. Doyma güdüsü ile hızla emziği emdiğinden hava yutma olasılığı artacaktır. Bu onun daha sık uyanmasına ve artık erken sinyallerin verildiği aşamayı geçtiği için ağlama krizlerine girmesine sebep olacaktır. Uykuda düşen kan şekeri nedeniyle bu uyaranları veremediği için hipoglisemi krizine girme riski de söz konusu. Ayrıca emzik, emzirme bağının kurulmasına da engel olabilir.”

Ani bebek ölüm sendromu riskine karşı ailelerin gözden kaçırdığı önemli bir nokta etkin emizirilemeyen bebeklerde tam bir tokluk söz konusu olmadığından uykuda kan şekerinin düşme olasılığı nedeniyle bebeklerde derin uyku eğilimi ile inaktif bir durumunun gelişmesidir.  Bu durum uyku apnesi dediğimiz bebeğin 20 sn’den kısa nefes tutması, solunum yolunun herhangi bir nedenle kapanması vb. nedenlerde bebeğin tepki vermesine, aileye erken uyaran sinyaller dediğimiz küçük sesler çıkarmasına engel olmaktadır.  O yüzden bebeğin uykusunun sağlıklı olduğundan emin olmanın bir yolu da bebeğin tam tokluk ve güvenli uyku ortamında uykuya geçmesidir. Anadolu Ebeler Derneği Başkanı Uzman Ebe Nesibe Üzel

ABÖS İÇİN ENDİŞELENMEYİ NE ZAMAN BIRAKMALIYIZ?

Bebeklerin ilk 12 ayı en fazla risk altında oldukları dönem kabul ediliyor. Kendi solunumunu kendi kontrol edebildiği zaman örneğin tükürüğü solunum yoluna kaçtığında bunu kuvvetli refleks ile mideye atabildiğinde veya kaslarını kendisi kullanarak iskeletini hareket ettirebildiğinde bu risk azalıyor. Bunun için büyüme ve gelişimin iyi izlenmesi gerekiyor. 

BAKMADAN GEÇME!