Bebek ve annelere evde takip
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2011 09:42
Sağlık Bakanlığı'nın “Evde Bakım Hizmeti” uygulaması kapsamında Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nce geliştirilen “Kendi Bebeğimizi Kendimiz Takip Edelim” projesi ile düşük kiloyla doğan bebekler ve riskli doğum yapan anneler evlerinde takip edilecek.
Diyarbakır Kadın Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Murat Kanğın, Sağlık Bakanlığı'nın Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında evde bakım hizmetini uygulamaya koyan ilk iller arasında olduklarını belirterek, geliştirdikleri “Kendi Loğusamızı Kendimiz Takip Edelim”, “Kendi Bebeğimizi Kendimiz Takip Edelim” projesiyle bir anlamda evde bakım hizmetini özele indirgediklerini söyledi.
Proje kapsamında sağlık ekiplerince prematüre doğan bebekleri ile riskli doğum yapmış annelerin hastaneden taburcu edilmelerinin ardından evlerinde izleneceğini ifade eden Kanğın, “Doğum yapan annelerimizden riskli olanları, örneğin suyu erken gelen, kan kaybeden, doğumu çok uzun süren annelerimizi taburcu ettikten sonra yakın takibe alacağız” dedi.
Söz konusu annelere ait bilgilerin kayıt altına alınacağını ve daha sonra belirlenen tarihlerde sağlık ekiplerince evlerinde ziyaret edileceğini aktaran Kanğın, şöyle konuştu:
“Projemizin diğer ayağı da bebeklerimizle ilgili. Hastanemizdeki yeni doğan ve prematüre servisimiz Türkiye'nin en iyi merkezlerinden biri. Şu anda 50-55 kuvözümüz açık. Sayısını 70'e çıkaracağız. Tam olarak hizmete girmesiyle ilimizde yeni doğan yatak sorunu pek kalmayacak. Yeni doğan ünitesinde uzun süre yatırdığımız 700, 800 veya bin gram doğan bebeklerimiz var. Bu bebeklerimizi 1-1.5 ay yatırıyoruz. Daha sonra da evlerine gönderiyoruz. Bunların rutin kontrol programı var. Ancak evlerine gittikten sonra da bebeklerimizi evlerinde görmek istiyoruz. Gönderdiğimiz ev nasıl bir ev? Anne bu bebeğe bakabiliyor mu? Uzun süre bebeğinden ayrı kalan anne, bebeğini beslemeyi, emzirmeyi biliyor mu? Anne beslenebiliyor mu? Bunları tespit edip önerilerde bulunacağız.”
Evlerde fototerapi tedavisi
Başhekim Kanğın, proje kapsamında ayrıca sağlık ekibinin aile ziyaretinde, bebekleri sarılık olanlara da fototerapi cihazı vereceklerini bildirdi. Bebek doğduktan 3 gün içinde sarılık nedeniyle hastaneye yatırılabildiğini, oysaki anne ve babanın uygun koşullar sağlandığında bebeğine bakabileceğini ifade eden Kanğın, “Anne baba bebeğine evde bakabilir. Bizim küçük fototerapi cihazlarımız var. Evde bu bakımı yapabileceğine inandığımız ailelere, bebeklerine evlerinde bakabilmeleri için fototerapi cihazı desteğinde bulunacağız. Evde takiplerini sağlayacağız ki annesinden ayırmayalım” dedi.
Kanğın, yaklaşık 2 yıl önce hizmete giren hastanenin Türkiye'nin en güzel hastanelerinden biri olduğunu ifade ederek, 10 ameliyat salonu, 10 yataklı erişkin yoğun bakımı, 70 yataklı yeni doğan bakım ünitesi ile şu an 300 yatakla hizmet verdiklerini ve yatak sayısını 430'a çıkaracaklarını söyledi. Çok kısa sürede kentin büyük ihtiyacı olan çocuk yoğun bakım ünitesi için çalışmalarına başladıklarını, en kısa sürede üniteyi kuracaklarını anlatan Kanğın, şöyle devam etti:
“Biz annelerimize iyi hizmet verdiğimizi düşünüyoruz. Yetişmiş ve tecrübeli profesyonel ekimizle hizmet veriyoruz. Günde 70'e yakın doğum gerçekleşiyor. Sezaryen doğum oranımız yüzde 25 civarında. Bu oranın bu kadar yüksek olmasını istemiyoruz. Yüzde 15-10 civarında olmasını hedefliyoruz. Buna yönelik çalışmamız var. Ancak buna rağmen ildeki en düşük orana da sahibiz. Yeni doğan ünitemizde 50-55 kuvözle hizmet veriyoruz. İhtiyacı karşılıyor. Ünitelerimizin açılmasıyla bebeklerimiz rahata, biz de huzura kavuştuk. Daha önce çocuk hastanesinde 2, bazen 3 bebek bir kuvözde yatabiliyordu. Ama artık böyle bir şey yok. Her bebeği bir kuvözde yatırabiliyoruz.
Hastanemiz her türlü donanıma sahip. Annelerimizi herhangi bir nedenle başka bir yere göndermek istemiyoruz. Biz diyoruz ki anne riskli de olsa buraya geldiğinde, biz annemizi normal veya sezaryen doğumunu en iyi koşullarda yapabiliriz. Her türlü hizmeti eksiksiz verebiliyoruz. 65 yatağımızla çocuk hastalarımıza da hizmet verebiliyoruz. Bütün odalarımız tek ve iki kişilik. Hepsi bakanlığımızın nitelikli yatak olarak nitelendirdiği yataklardır. Hastalarımızın çok konforlu olan hastanemizden yararlanmalarını istiyoruz.”
Proje kapsamında sağlık ekiplerince prematüre doğan bebekleri ile riskli doğum yapmış annelerin hastaneden taburcu edilmelerinin ardından evlerinde izleneceğini ifade eden Kanğın, “Doğum yapan annelerimizden riskli olanları, örneğin suyu erken gelen, kan kaybeden, doğumu çok uzun süren annelerimizi taburcu ettikten sonra yakın takibe alacağız” dedi.
Söz konusu annelere ait bilgilerin kayıt altına alınacağını ve daha sonra belirlenen tarihlerde sağlık ekiplerince evlerinde ziyaret edileceğini aktaran Kanğın, şöyle konuştu:
“Projemizin diğer ayağı da bebeklerimizle ilgili. Hastanemizdeki yeni doğan ve prematüre servisimiz Türkiye'nin en iyi merkezlerinden biri. Şu anda 50-55 kuvözümüz açık. Sayısını 70'e çıkaracağız. Tam olarak hizmete girmesiyle ilimizde yeni doğan yatak sorunu pek kalmayacak. Yeni doğan ünitesinde uzun süre yatırdığımız 700, 800 veya bin gram doğan bebeklerimiz var. Bu bebeklerimizi 1-1.5 ay yatırıyoruz. Daha sonra da evlerine gönderiyoruz. Bunların rutin kontrol programı var. Ancak evlerine gittikten sonra da bebeklerimizi evlerinde görmek istiyoruz. Gönderdiğimiz ev nasıl bir ev? Anne bu bebeğe bakabiliyor mu? Uzun süre bebeğinden ayrı kalan anne, bebeğini beslemeyi, emzirmeyi biliyor mu? Anne beslenebiliyor mu? Bunları tespit edip önerilerde bulunacağız.”
Evlerde fototerapi tedavisi
Başhekim Kanğın, proje kapsamında ayrıca sağlık ekibinin aile ziyaretinde, bebekleri sarılık olanlara da fototerapi cihazı vereceklerini bildirdi. Bebek doğduktan 3 gün içinde sarılık nedeniyle hastaneye yatırılabildiğini, oysaki anne ve babanın uygun koşullar sağlandığında bebeğine bakabileceğini ifade eden Kanğın, “Anne baba bebeğine evde bakabilir. Bizim küçük fototerapi cihazlarımız var. Evde bu bakımı yapabileceğine inandığımız ailelere, bebeklerine evlerinde bakabilmeleri için fototerapi cihazı desteğinde bulunacağız. Evde takiplerini sağlayacağız ki annesinden ayırmayalım” dedi.
Kanğın, yaklaşık 2 yıl önce hizmete giren hastanenin Türkiye'nin en güzel hastanelerinden biri olduğunu ifade ederek, 10 ameliyat salonu, 10 yataklı erişkin yoğun bakımı, 70 yataklı yeni doğan bakım ünitesi ile şu an 300 yatakla hizmet verdiklerini ve yatak sayısını 430'a çıkaracaklarını söyledi. Çok kısa sürede kentin büyük ihtiyacı olan çocuk yoğun bakım ünitesi için çalışmalarına başladıklarını, en kısa sürede üniteyi kuracaklarını anlatan Kanğın, şöyle devam etti:
“Biz annelerimize iyi hizmet verdiğimizi düşünüyoruz. Yetişmiş ve tecrübeli profesyonel ekimizle hizmet veriyoruz. Günde 70'e yakın doğum gerçekleşiyor. Sezaryen doğum oranımız yüzde 25 civarında. Bu oranın bu kadar yüksek olmasını istemiyoruz. Yüzde 15-10 civarında olmasını hedefliyoruz. Buna yönelik çalışmamız var. Ancak buna rağmen ildeki en düşük orana da sahibiz. Yeni doğan ünitemizde 50-55 kuvözle hizmet veriyoruz. İhtiyacı karşılıyor. Ünitelerimizin açılmasıyla bebeklerimiz rahata, biz de huzura kavuştuk. Daha önce çocuk hastanesinde 2, bazen 3 bebek bir kuvözde yatabiliyordu. Ama artık böyle bir şey yok. Her bebeği bir kuvözde yatırabiliyoruz.
Hastanemiz her türlü donanıma sahip. Annelerimizi herhangi bir nedenle başka bir yere göndermek istemiyoruz. Biz diyoruz ki anne riskli de olsa buraya geldiğinde, biz annemizi normal veya sezaryen doğumunu en iyi koşullarda yapabiliriz. Her türlü hizmeti eksiksiz verebiliyoruz. 65 yatağımızla çocuk hastalarımıza da hizmet verebiliyoruz. Bütün odalarımız tek ve iki kişilik. Hepsi bakanlığımızın nitelikli yatak olarak nitelendirdiği yataklardır. Hastalarımızın çok konforlu olan hastanemizden yararlanmalarını istiyoruz.”