Güncelleme Tarihi:
Arıtman, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önerge
Bakanlığın bu karara itiraz ederek, annenin tutuklanmasını isteyip istemeyeceğini öğrenmek isteyen Arıtman, “Dava sonucu ne olursa olsun, bebeğin velayetinin anneden alınarak devlete verilmesi konusunda yasal girişim başlattınız mı?” diye sordu.
Arıtman, 1.5 yaşında cinsel ve fiziksel şiddetin en ağırına maruz kalan bebeğin, bundan sonra güvenli bir şekilde yaşayabilmesi için bakanlığın ne yapmayı düşündüğünü sordu.
CHP'li Arıtman, Bakan Çubukçu'nun yanıtlaması istemiyle sunduğu başka bir soru önergesinde ise Van'ın Başkal
N.E'nin devlet tarafından neden korunmaya alınmadığını öğrenmek isteyen Arıtman, “Töre cinayetlerini durdurmak için ne yapıyorsunuz?” diye sordu.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, 1.5 yaşındaki çocuğa tecavüz edildiği iddialarına ilişkin olarak, ”Bu tür haberleri yadırgadığımı ve dünyanın hiçbir yerinde bu tür haberlerin bu şekliyle ele alınmadığını söylemek istiyorum” dedi.
Çubukçu, Kahramanmaraş Valiliğini ziyaretinde yaptığı açıklamada, ihtilafa düşen çocuklar için özel rehabilitasyon merkezi oluşturulması konusunda bazı valiliklerle çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Bakan Çubukçu, şunları söyledi:
“Sosyal hizmetler kurumu olarak biz hızlı değişim ve yenileşme içerisindeyiz. Özellikle çocukların kendi aileleri yanında bakılmasını önemsiyoruz. Sadece maddi yoksulluk nedeniyle kurum bakımı altına alınan çocuklarımızın, kendi ailesinin yanında maddi ve ayni yardım yapılarak bakılması taraftarıyız. Daha huzurlu olabilecekleri kendi aile ortamlarına gönderiyoruz. Yaklaşık 3 bin civarında çocuğumuz Aileye Dönüş Projesi çerçevesinde kendi ailesinin yanında. 20 bin civarında çocuğa baktığımız öngörülürse bu 3 bin civarındaki çocuk, sayısız görevli, sayısız bina demektir.”
Aynı zamanda koruyucu aile sistemini benimsediklerini ifade eden Nimet Çubukçu, Türkiye'de halen bine yakın çocuğun koruyucu aile yanında olduğunu bildirdi.
Çubukçu, bu konuda yönetmelik değişikliğini de gittiklerini ifade ederken, ”Maliye Bakanlığı ile uzlaşmaya vardık. Bu konuda ciddi destekler sağlayacağız. Çocuk başına 550 YTL bir desteğimiz olacak. Bu çocuklara bakacak profesyonel koruyucu aileler oluşturacağız. Profesyonel olarak çocukların bakımlarını sağlayan ailelere de sosyal güvence sağlayacağız” dedi.
TALİHSİZLİĞİ 2 AYLIKKEN BAŞLAMIŞ
İzmir'de annesi F.B. ve aynı evde 3 kişiyle kalırken tecavüze uğradığı öne sürülen, 17 aylık yaşam öyküsü yürekleri dağlayan N.N.B., şansızlığının daha iki aylıkken başladığı ortaya çıktı. Prematüre dünyaya gelince kaldırıldığı hastanede annesinin günlerce arayıp sormadığı bebeğin tam sosyal hizmetler uzmanlarına teslim edilecekken, ortaya kağıt üstündeki babanın çıkması ve annesinin rıza göstermemesi yüzünden yuvaya verilemediği anlaşıldı. Yetkililer, “Kağıt üzerindeki babaya, gerçek babaya, anneye ulaşmaya çalışıyoruz” dedi, bebekle ilgili haberlerin gündemden düşürülmesi istendi. Bu arada hapisten çıkan annenin kızını arayıp sormadığı belirtildi.
Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Karşıyaka Çocuk Yuvası'na yerleştirildiği gece nöbet geçirip tekrar tedavi gördüğü Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan N.N.B. bebekle ilgili bugün hastanede basın toplantısı düzenlendi. Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Nejat Aksu ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Zekeriya Ertaş ile birlikte toplantıya katılan İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Cengiz Balaban, gösterdikleri hassasiyet ve toplumda oluşturdukları duyarlılık nedeniyle basın mensuplarına teşekkür etti.
Vicdansızlar bu hale getirdiler
|
Dr. Balaban, “Ancak bu olayın her gün vaka bazında tekrar tekrar gündeme gelmesi daha travmatik nedenlere yol açabilecek. Bundan sonra rehabilitasyon sürecine geçmek istiyoruz. Olayın görsel olarak tekrar tekrar gündeme gelmesi çocuğun örselenme düzeyini artırmaktadır. Dolayısıyla bu açıklamalar doğrultusunda olağanüstü süreç yaşanmadığı süreçte size zamanında bilgi aktarımında bulunacağız. Basın mensuplarından isteğimiz bu olayı vaka bazında tekrar tekrar isim, simge, görüntü kullanarak gündeme taşımamalarıdır. Yeterince toplumsal duyarlılığa sahip olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.
İl Sosyal Hizmetler Müdürü Zekeriya Ertaş da bebeğin bakımı, rehabilitasyonu için gereken her şeyin yapıldığını, yaşadığı travmayı atlatıp unutması için sağlık kuruluşlarıyla işbirliği yaptıklarını söyledi. Adli sürecin devam ettiğini belirten Ertaş, velayetin anneden alınması için çalışma başlattıklarını, bunun mahkeme kararıyla mümkün olabileceğini kaydetti. Annenin ortada olmadığına dikkat çeken Ertaş, iki kardeşi yuvada olan bebeğin neden koruma altına alınmadığına yönelik eleştiriyi de yanıtladı. Ertaş, “Annenin iki çocuğundan biri 2000, diğeri 2003'de koruma altına alındı. O zaman daha bu bebek dünyada yoktu” diye konuştu.
Öte yandan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Nejat Aksu, bebeğin hastaneye yattığı günden bu güne sağlık durumuyla ilgili bilgi verdi. Bebeğin 28 Mayıs 2005 doğumlu olduğunu, prematüre doğup, bu nedenle hastanelerinde iki ay kaldığını belirten Doç. Dr. Aksu, aşılarının yaşına uygun yapıldığını, henüz desteksiz yürüyemediğini söyledi.
Hastaneye getirildiğindeki bulgularının ‘çocuk istismarı’ olarak değerlendirildiği ve bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Doç. Dr. Aksu, bebeğin taburcu edildikten sonra nöbet geçirmesi üzerine tekrar hastanelerinde tedavi altına alındığını söyledi. Bebeğin dün sabah 30 saniye ateşsiz havale geçirdiğini, bunun her bebekte görülebileceğini belirten Doç. Dr. Aksu, “Şu anda genel durumu gayet iyi olan hasta halen müşahade altında” dedi.
Bebeğin yaşadığı evde içki şişelerinin bulunduğunu, bebeğin karaciğer değerlerinin bozuk çıkmasının bununla bir ilgisinin olup olamayacağına ilişkin soruya Doç. Dr. Aksu, “Başlangıçta karaciğer enzimleri yüksekti. Ancak bunun alkole bağlı olup olmadığını söylemek şu aşamada mümkün değil. Genel vücut travması olan hastada karaciğer enzimleri yüksek saptanabilir. Ayrıca zaten şimdi karaciğer enzimleri normal değerlerde. Ancak olay adli makamlarca kriminal laboratuvarda değerlendirildiğinden bu konuda bizim bir şey söylememiz mümkün değil” diye yanıt verdi.
Doç. Dr. Aksu, bebeğe tecavüz iddialarıyla ilgili soruyu da “Bizim için de hala iddia. Kesin dememiz mümkün değil. Klinik olarak kuşkulandığımız için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Ve olay adli tabiplikçe de değerlendirildi. Gerekli adli muayenesi yapıldı, gerekli örnekler alındı, kriminal laboratuvarında değerlendiriliyor. Sonuç ilgili mercilerce yapılacak” diye yanıtladı.
KADERİ DEĞİŞEBİLİRMİŞ
Öte yandan N.N.B. bebeğin prematüre dünyaya geldiği için iki ay Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındığı ortaya çıktı. Annenin bebeğinin bıraktıktan sonra uzun süre bebeğini arayıp sormadığı, bu yüzden de bebeğin devlet korumasına alınması için girişimde bulunulduğu belirtildi.
Ancak hastane yetkililerinin bebeği sosyal hizmetler uzmanlarına teslim etmeden kısa süre önce annenin ortaya çıktığı ve bebeğin yuvaya verilmesine engel olduğu kaydedildi. Hastane polisi tarafından tutulan tutanakta annenin bebeğini yuvaya vermek istemediğinin yazılı olduğunu ve izin vermediği için korumaya alınamadığını belirten bir yetkili, “Anne tedavinin bitiminde ‘çocuğumu hiç bir kimseye, kuruma vermeyeceğim’ demiş, polislerin tutanağı var. Hastanece çocuk anneye teslim edilmiş. Babanın biyolojik baba olmadığı söyleniyor. Tecavüz iddiası var. Ama çok şey flu, bu konuda biraz sabretmemiz gerek. Gerçek babayı, kağıt üzerindeki hukuken babayı bulmamız lazım, annenin bulunması lazım” dedi.
DURUMU İYİ GÜLÜCÜKLER SAÇIYOR
Olaydan sonra tutuklanıp daha sonra serbest kalan annenin çocuğunun durumuyla ilgili hiçbir hastane veya sosyal hizmet yetkilisini aramadığı da vurgulandı. Bebeğin durumunun şu anda iyi olduğu hemşirelerin kucağına geldiğinde çevreye gülücükler saçtığı açıklandı.