Beatles muradına erdi Let It Be tertemiz

Bu proje ne zaman ve nasıl başladı?

Allan Rouse: İyi bir soru. Bir buçuk sene önce Neil Aspinall'dan bir telefon aldık ve böylece başladı.

Paul Hicks: Ana mix'ler geçtiğimiz ağustosta tamamlandı. Bunları yapmadan önce hazırlıklarımıza devam ediyorduk.

Let It Be'nin yeni versiyonu üzerinde çalışmak nasıl bir duyguydu?

P.H: Çalışırken çok heyecan verici olduğunu düşündüm. Allan'ın hep dikkat çektiği gibi, bu tarihi değeri olan çok hassas bir projeydi, bu sebeple yaptığımız her hamleye çok dikkat etmeliydik. Normalde elinizde olan şeyi geliştirmeye çalışırsınız, ama gerçeğinden çok fazla uzaklaşamazsınız. Bu işte olabildiğince özgürdük, ne istiyorsak yapabildik.

Orijinal albüm ve yeni versiyon arasındaki farklar ne?

P.H: Parçalardaki her sesi duyabiliyoruz, bunda çok daha net sesler var. Bu zaten bizim hedeflerimizden biriydi, dinleyicinin şarkılarda çok farklı elementler olduğunu anlasın istedik. Mesela, Billy Preston'un muhteşem bir elektro-piyano performansı var. Billy'nin, elektro-piyanosunun sesini daha net ve açık şekilde duymak amacımızdı. Aynı şekilde John'un ve George'un gitarını da. Hepsini net duyabileceğiniz boşluklar yaratmaya çalıştık. Eski versiyonla kıyasladığımızda bunun daha yalın olduğunu söyleyebilirim.

A.R.: Bugünlerde birçok kişi eski şarkıların yeni versiyonlarını, mix'lerini yapmanın yanlış olduğunu söylüyor. Biz şarkıları değiştirmek için değil, daha iyi hissedilmesini sağlamak için mix'ledik. Yani istediğimiz, insanların yeni versiyonu duyduklarında hálá aynı şeyi dinlediklerini düşünmeleri, ama daha iyi sesler duymalarıydı.

P.H: Orijinal Let It Be'nin kaydında stüdyodaki küçük sesleri duyabiliyorsunuz. Albüm, o zamanın teknolojisine uygun bir çalışmaydı. Bu tertemiz bir kayıt.

Guy Massey: Bu insanların daha çok dinlemek isteyecekleri bir versiyon oldu.

Albümdeki diğer şarkılarda ne gibi değişiklikler var?

G.M: Şarkı sözlerinde bazı düzenlemeler var. Parçalar üzerinde fazla oynamadık. Tambur seslerini stereo hale getirdik. Orijinal vokale de aynı şeyi yaptık. Albümde en son Let It Be'yi kaydettik. Gözümüze en hazır görünen parça da buydu.

P.H: I Me Mine parçası orijinalinden kaydedildi. Altına yeni gitar ve davullar eklendi yalnızca.

A.R: Bir buçuk yılımızı Phil Spector'un kayıtlarını temizleyerek geçirdik. Albümün sonuna Phil Spector'un orijinal kayıtlarından bir bölüm koyduk. Bu onun için düşündüğümüz bir hediyeydi.

Let It Be'ye genel olarak neler yaptınız?

G.M: Tekrar söyleyeyim, yeniden yapılandırdık. Yavaşça ve sessizce işe başladık. Önceki versiyonundan daha hassas ayarlamalar yaptık.

A.R: Beatles'ın klasik ‘‘oo’’ kısımlarını çoğalttık. Bu ‘‘ooo’’lar işe yarıyor, sesi çok güzel çıkıyor. Hayranlarımızın bunları daha çok duymak isteyeceklerini düşündük.

George'un gitar solosunda bir fark var mı?

G.M: Let It Be filminde duyduğunuz gitar soloyu biz çok seviyorduk. Bu sebeple albümde olduğu gibi yer almasını istedik.

A.R: 1970'deki filmi görenler şarkıyı bu kalitede dinleyemez.

Filmi bugünlerde çok az kişi hatırlıyordur değil mi? Bu albümü satın alacak kişiler, bu hangi film, ne zaman vizyona girmişti diyebilirler.

A.R: Zaten filmi izleyenler de çok uzun zaman önce görmüştü. Hatırlamaları zor. Mesela filmdeki versiyonu, bizim şarkı gibi başlamıyor. Aslında her şeyde, küçük de olsa yeniden yapılandırmalar var.

Neill Aspinall da daha dinlenesi bir albüm dedi.

A.R: Sanırım gerçekten öyle. Ben dinlemekten büyük bir zevk alıyorum.

O zaman bu albüm, Paul McCartney'in ‘‘Beatles dünyadaki en iyi Rock and Roll grubudur‘‘ söylemini doğruluyor.

P.H: Evet, kesinlikle öyle.

Ortaya çıkan albümle ilgili hisleriniz ne?

P.H: Sonuç gayet memnun edici.

G.M: Bu projeyi hayata geçirmek benim için bir onurdu.