Güncelleme Tarihi:
Batman Emniyet Müdürlüğü’ne çevik kuvvet polisleri ve özel harekat timi, saat 03.30’da mahkeme kararıyla BDP’nin bir hafta önce Turgut Özal Bulvarı’nda kurduÄŸu çadıra baskın düzenledi. Çevik kuvvet ve özel hareket ekipleri, mahkeme kararıyla çadırı parçalayarak söktü. Çadırda bulunan, bilgisayar, ses düzeni, masa, sandalye diÄŸer malzemelere de el koyan polis bunları kamyona yükleyerek merkeze götürdü.    Â
BDP Grup BaÅŸkan Vekilleri Bengi Yıldız ve Ayla Akat Ata da çadırda bulunan malzemelerin götürülmesine tepki gösterdi. Baskın sırasında Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Bilim ile telefonla görüştüğünü belirten BDP’li Yıldız, "Çadır, suçun merkeziymiÅŸ gibi gösterilmiÅŸ. Yasa dışı müzik yayının yapıldığı da mahkeme kararında yer verilmiÅŸ. Çadırın suçu ne? Bu çadırı tertip komitesi izinle açtı. Suç unsuru varsa, gündüz gözüyle tertip komitesine bildirilebilirdi. Her tarafı parçalanarak sökülüp götürülen çadırın kendisi suç olabilir mi? Ayrıca çadır içinde kalan 50'ye yakın arkadaşımız da gözaltına alınmış" dedi.   Â
BDP Grup BaÅŸkan Vekili ve Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ise, pratik bir gece baskınıyla çözüm ve demokrasi çadırının sökülerek kaldırıldığını belirtirken, "Çözüm mü, kaos mu? Bunun deÄŸerlendirildiÄŸi süreçte, devletin çadırları parçalayarak kaldırması düşündürücüdür" dedi. Halkın ’gereken deÄŸerlendirmeyi yaparak’ çadırları tekrar kuracağını anlatan Ata, şöyle devam etti: Â
"Batman’ın birçok alanında çadır kurmaya çalışacağız. Ülkede barış ve çözümün olması yönünde arayışların sürdüğü bir zamanda devlet bir çadıra bile tahammül göstermemiştir. Tertip komitesinin izin alarak açtığı bu çadırın gece yarısı operasyonla sökülmesi tuhaftır. İki gündür Batman’da bize yönelik baskılar için suç duyurusunda bulunacağız. Hukuki işletmeye çalışacağız. Bu çadır hukuk dışı bir kararla kapatılmıştır."
Çadırda nöbet tutanların arasında yer alan BDP Merkez İlçe Başkanı Şerif Çakar, çadırın sökülmesi sırasında güvenlik görevlilerinin sert tutumuyla karşılaştıklarını iddia etti. Çakar, şöyle devam etti:
"Gece sokakta kalan çocukların bazıları ateş etrafındaydı. Bir anda çocukların ’Baskın’ sesini duyduk. Sonradan güvenlik görevlilerinin sert hareketleriyle karşılaştık. Herkesi yere yatırdılar. Yüzüm yere dönük olduğu için göremediğim bir güvenlik görevlisinden kafama sert bir darbe geldi. Sözlü hakaretlerle karşılaştık. Beni de götürecekleri sırada bir güvenlik görevlisi sayesinde serbest bırakıldım. Baskın 90’lı yılların dönemini anımsatıyordu. Çadırdaki birçok kişiyi tartakladılar. Spor ayakkabıları yırttılar. Masa ve sandalye ne varsa kırdılar. Çadırı da parçalayıp söktüler. Olup biteni sadece izlemekle yetindik."
Merkez İlçe Başkanı Şerif Çakar ve Hamit Can, aldıkları darbeler üzerine hastanede ayakta tedavi edilirken, darp edildiklerine dair doktor raporu aldı.
BATMAN VALİLİĞİ ÇADIR SÖKÜLMESİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTI
Batman Valiliği resmi internet sitesinde, Turgut Özal Bulvarı’nda sabaha karşı sökülen BDP’nin, ’Demokratik Çözüm Çadırı’ ile ilgili açıklama yaptı. Çadırın 15 Mart tarihinde kurulduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Bahse konu çadır kurulduğu günden bu yana yasadışı gösterilerin ve yürüyüşlerin merkezi haline gelmiş, çadırda ve çadır çevresinde toplanan gruplar tarafından sürekli, kanunsuz gösteri, yasadışı yürüyüş, yasadışı slogan, sık sık yolun trafiğe kapatılması, resmi ve özel otoların taşlanması, lastik yakılması, çevredeki iş yerlerine ve kamu binalarına taşlı ve molotoflu saldırı, güvenlik güçlerine ve araçlarına taşlı, sopalı, molotof kokteyli, havai fişekli ve bombalı saldırı eylemleri gerçekleştirilmiş ve bu eylemler sonucu 8 güvenlik görevlisi yaralanmış, 16 resmi ve sivil araçta maddi hasar meydana gelmiş, çok sayıda iş yeri ve kamu binasında maddi hasar meydana gelmiştir."
Valilik açıklamasında ayrıca, meydana gelen olaylara yapılan müdahale ve operasyonlarda, kullanıma hazır 166 molotof kokteyli, molotof kokteyli yapımında kullanılmak üzere 16 boş şişe ve 15 litre benzin, 115 adet sopa, 17 adet 16’lı tabir edilen toplam 272 adet havai fişek ele geçirildiği duyuruldu. Bu olaylarla ilgili yakalanan 16 kişiden 4 kişinin tutuklandığı belirtilen açıklamada, bu sabaha karşı BDP’nin ’Demokratik Çözüm Çadırı’nın sökülmesiyle ilgili şöyle denildi:
"24.03.2011 günü saat 02.40 sıralarında alınan mahkeme kararına istinaden çadırda yapılan aramada; 1 adet ruhsatsız tabanca ve fişekleri, 1 adet sapan, 34 adet kar maskesi, çok sayıda terör örgütü elebaşı posteri, çok sayıda örgüt mensubuna ait fotoğraf, örgütsel içerikli poster, bayrak ve afişler ele geçirilmiştir. Çadırda 30 erkek, 8 bayan toplam 38 kişinin olduğu, bu şahıslardan 4’ü geçmiş tarihlerde meydana gelen yasadışı olaylara katıldığının tespit edilmesinden dolayı gözaltına alınmışlardır. Kamuoyuna duyurulur."
ARA SOKAKLARDA OLAYLAR ÇIKTI
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne ait Ofis semtindeki Konukevi önünde sivil itaatsizlik eylemi devam ederken, kentin merkez Bağlar İlçesi’nin bazı sokaklarında toplanan göstericiler, polislere havayi fişekler ve taşla saldırdı. Polis, tazyikli su sıkarak grupları dağıtırken, emniyet amirleri zorunlu kalmadıkça gaz bombası kullanmaması yönünde uyarıda bulundu. Olaylarda 4 kişi gözaltına alındı.
ÃœZERÄ°NDE BOMBA VAR
Gözaltı sırasında görüntü almak isteyen gazetecilere bir polis, gözaltına alınan bir kişinin üzerinde bomba olduğunu belirterek, "Uzaktan çekin üzerinde bomba var" diye uyardı.
DEMİRTAŞ’TAN VALİYE TEPKİ
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP otobüsü üzerine çıkıp, bir konuşma yaparak, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’ı AK Parti’nin il başkanı gibi çalışmakla suçladı. Konukevi önündeki alanın Valinin talimatıyla hukuksuz bir şekilde kapatıldığını kaydeden Selahattin Demirtaş, şunları söyledi:
"Meydanlar halkın meydanıdır. Meydanlar Amed’in (Diyarbakır) meydanıdır. Meydan Valiliği’nin değildir. Buradan bizi engelleyen ve AKP’nin il başkanı gibi çalışan sayın Valiye sesleniyorum. Bu halkın iradesine önünde durulmaz. Bu halkın iradesine bu şekilde saygısızca yaklaşmak sizin göreviniz değildir. Panzerleri bütün güvenlik güçlerini geri çekin. Biz AKP’nin aldığı karar doğrultusunda geri adım atmak üzere bu meydana çıkmadık. Buradaki kararlılığımızın iyi anlaşılması lazım. Bu kentteki insanların güvenliğinden sorumlularsa kendisi güvenliği tehdit etmesin. Bıraksın halk kendi iradesini bu meydanda haykıracak. Bunun başka yolu yok. Valinin kararı hukuksuzdur. Vali halkın meydanını halka yasaklayamaz. Bugüne kadar yüzlerce eylem, etkinlik, miting ve oturma eylemi bu meydanda yapıldı. Hangisi yasaklandıda bunu yasaklıyor Vali bey. Bu hukuksuzluğun karşısında boynumuzu uzatacağımızı kimse bizden beklemesin. Bütün halkımıza şunu açıkça belirtiyorum ki, sonuç alınıncaya kadar bu duruş devam edecektir. Bu hukuksuzluğa boyun eğilmiyecektir. Buradan sizlerin huzurunda bir kez daha Vali beye sesleniyorum. Güvenlik güçlerini geri çekin. Panzerlerle kapattığınız caddeleri açın. Bu halk bu meydanda oturacak, bu bir haktır. Bu halkın eylemi siyasi bir eylemdir. Siyasi eylemin muhatabı siyasetçilerdir. Halkın karşısına polisi çıkarmayın. Bu bir güvenlik bir asayiş olayı değildir. Bu bir siyasi olaydır. Gönderecekseniz İçişleri Bakanını gönderin, muhatabımız hükümettir, siyasetçilerdir. Bu taleplerimiz hükümet tarafından kabul edilince, somut bir adım atılıncaya, somut bir taahadüt verilinceye kadar Başbakan bu konuda çıkıp yaklaşımlarını, düşüncelerini açıklayıncaya kadar ve bu taleplere saygı duyduğunu belirtinceye kadar bu direniş sürecektir. Bugün başladı, sonuç alınıncaya kadar sürecektir. Biz sizi, bütün halkımızı eğer bu meydan bize kapalıysa Diyarbakır’ın bütün meydanları serbest demektir. Yasak olan sadece burasıysa Amed’in(Diyarbakır) bütün meydanlarını özgürlük meydanına dönüştürecektir. Bu nedenle Vali bey kentin güvenliğini gerçekten düşünüyorsa derhal bu hukuksuzluğa son vermelidir. Kararını ve güvenlik güçlerini geri çekmelidir. Bunu hemen bekliyoruz. Bulunduğumuz yerde sivil itaatsizliğimizi, eylemimizi sürdürüyoruz."