Güncelleme Tarihi:
Kışanak, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Uludere'nin üzerinden 334 gün geçtiğini, 334 gündür adalet için mücadele sürdürüldüğünü ancak “zerre kadar ilerlemenin söz konusu olmadığını” savundu.
“Bu kadar yalın bir gerçeği bulamamak mümkün değil” diyen Kışanak, şunları söyledi:
“TBMM İnsan Hakları Uludere Alt Komisyonu'nun ortaya çıkmış bir raporu yok. Katliamı kimin yaptığını bulamadıysanız aylarca neyi soruşturdunuz?
AKP, Uludere'yi örtbas etmeye, unutturmaya çalışıyor. Failleri, suç ortaklarını yargıdan kaçırıyor. Uludere'nin üzeri kapatılamayacak, halkın vicdanından gizlenemeyecektir. Bu olayın siyasi sorumlusu hükümettir. Bu katliamın emrini verenler Başbakanlık'ta, Genelkurmay'dadır. Bu hakikati değiştirmeye hiçbir iktidarın, zorbanın, despotun gücü yetmeyecek. Bu hakikat, bu katliamı işleyenlerin peşini bırakmayacak.”
Son günlerde yapılan gözaltıları eleştiren Kışanak, “Hangi darbe döneminde bu kadar seçilmiş tutuklanıp cezaevine konulmuştur? Biz artık sayısını tutamaz hale geldik. Bu darbe değil de nedir? Bu barışı engelleme girişimidir. AKP'nin tutumu ikiyüzlü, sahtedir ve çözüme giden yolları kapatma yaklaşımıdır” diye konuştu.
Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen Kışanak, Türkiye'nin yaptığı tek şeyin; “elinde silah olan bir takım silahlı grupları desteklemek” olduğunu öne sürdü. Kışanak, bu yaklaşım sonucu artık çatışmaların Türkiye sınırına geldiğini söyledi.
Sabırla, sebatla, bütün tahriklere, kışkırtmalar rağmen Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda oturmaya devam ettiklerini ve devam edeceklerini bildiren Kışanak, burada yaşananların kamuoyuna tam yansıtılmadığını kaydetti.
Kışanak, “Türkiye'de yaşayan herkesin ayrımsız özgürlük hakkını savunan tek parti BDP olmuştur. Üç parti de genel sınırlama sebepleri denilen ucu açık, istenilen şekilde yorumlanan ve bugün özgürlüklerimizi kullanamaz hale getiren anlayışı, her maddenin içine yerleştirmeye çalışıyor” dedi.
“Keyfi bilir”
“Biz demokratik, Kürt sorunu çözecek anayasa yapmakla, Uludere'nin aydınlatılmasıyla, siyasi soykırım operasyonlarının durdurulmasıyla, kadın haklarıyla meşgulüz” diyen Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biliyorum dokunulmazlık konusunda görüşlerimizi merak ediyorlar. Ancak bu görüşlerimizi kamuoyuna yansıtsalar daha iyi olacak. Biz aslında Başbakan'ın canının istediği gündemi yaratma, istediği kadar onu tartıştırma yaklaşımından bıktık, usandık. Bence medya da artık bu yaklaşıma prim vermesin.
Uludere oluyor ortaya kürtaj, açlık grevi oluyor ortaya idam tartışması atılıyor. Biz, 'Kürt sorununu nasıl çözeceğiz, bir çözüm yolu arayalım', bunu konuşalım diyoruz, Başbakan ortaya dokunulmazlık meselesini atıyor. Keyfi bilir, istediği kadar kendisi söylesin, kendisi tartışsın, kendini konuşsun. Biz, bu konuda konuşmayı gerekli ve faydalı görmüyoruz.
Ancak biz dokunulmazlıklarla ilgili konuşacağımız zamanı biliyoruz. Uludere'nin katillerinin siyasi sorumlularının dokunulmazlığını hemen kaldıralım. Bu parlamentoda yüz kızartıcı suçlardan fezlekesi bulunan milletvekillerinin tamamı BDP dışındaki partilere aittir. Bunları kaldıracağımız zaman konuşalım. Bizzat Başbakan'ın kendisiyle ilgili dünya kadar yolsuzluk dosyaları var, istiyorsa bunları gelsin konuşalım. Bunun dışındakilere dair bizim söyleyecek fazla sözümüz yok, duruşumuz var.
BDP/Blok milletvekillerinin hiç biri dokunulmazlık zırhıyla siyaset yaparak bugünlere gelmedi. Her birimizin hayatı, demokrasi mücadelesinde bedeller ödeyerek geçmiş bir hayattır. Bu bedelden korksaydık bu yola baş koymazdık, bu mücadeleyi omuzlamazdık.”
“Anamızdan milletvekili doğmadık”
Kışınak, toplantının ardından gazetecilerin dokunulmazlıklarla ilgili sorusu üzerine, “Sayın Başbakan İspanya'ya giderken bunu ortaya atacağına 'İspanya'ya gidiyorum oradaki BASK modelini araştıracağım, öğreneceğim' deseydi, daha hayırlı olurdu” ifadesini kullandı.
Bazı BDP'lilerle ilgili fezlekenin Meclis'e sevk edildiğinin anımsatılmasına üzerine Kışanak, “Sevk edilsin. Bunu konuşmayı faydalı görmüyoruz. Bundan sonra da demokrasi, barış için siyaset yapmaya devam edeceğiz. Biz milletvekili olarak doğmadık anamızdan, dokunulmazlık zırhıyla da doğmadık” diye konuştu.
Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk da sorular üzerine, “Türkiye demokrasisi yara alır. Biz siyaset yapmaya, mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz” ifadesini kullandı.
Bu arada toplantıya, Uludere'de yaşamını yitirenlerin aileleri, ellerinde fotoğraflarla katıldı.