Güncelleme Tarihi:
BDP Arnavutköy İlçe Yöneticisi Hacı Zengin, Zeytinburnu’nda polisin müdahalesiyle sonuçlanan Nevruz kutlamalarının ardından öğlen saatlerinde Haraççı’daki evine döndü. Zengin, iddialara göre, evinde bir süre sonra rahatsızlanarak Özel Arnavutköy Hastanesi’ne kaldırıldı. Zengin yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ölüm haberini alan BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak ile aralarında Sırrı Sakık, Sebahat Tuncel, Özden Uçar, Hüsamettin Zenderlioğlu’nun da bulunduğu milletvekili ve çok sayıda partili hastaneye geldi.
DARP EDİLDİĞİNİ SÖYLEMİŞ
Zengin’in ailesiyle görüşen Gültan Kışanak ve Sırrı Sakık çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Zengin’in Topkapı minibüs duraklarının olduğu mevkide yoğun gaza maruz kaldığını öne süren Kışanak, "Bu saldırıdan sonra herkes dağılmış. Yakınları 15 dakika sonra minibüs duraklarının olduğu yerde bulmuşlar. Bulduklarında nefes almakta zorlanıyormuş. Aynı zamanda darp edildiğini, arkadan vurduklarını söylemiş. Yakınları evine Arnavutköy’e getirmiş. Bir süre sonra rahatsızlanıp, hastaneye kaldırmışlar ve hayatını kaybetmiş. Umuyoruz otopside gerçekten ölüm nedeni doğru bir şekilde belirtilir. Herkes biliyor ki arkadaşımız polisin yoğun gazı ve darp sonucu yaşamını yitirmiştir. Ölüme sebebiyet veren şey, yoğun gaza maruz kalmasıdır. Aslında gaz bombalarını ne kadar ölümcül olduğunu biliyoruz. Her yıl ülkede birkaç kişi polisin kullandığı yoğun gaz bombası sonucu yaşamını yitiriyor" dedi.
"BAŞBAKAN VE İÇİŞLERİ BAKANI HESAP VERECEK"
Gaz bombaları öldürücü bir silah olduğunu söyleyen Kışanak, "Bu silahları savunmasız insanlar üzerinde her gün deniyorlar. Ben bedduamı tekrarlıyorum. Halkın bayramına göz dikenler gün yüzü görmesinler. Bu saldırı talimatını verenler, ölüme sebebiyet verenler, hastanedeki yaralılardan sorumlu olanlar, Başbakan ve İçişleri Bakanı hesabını verecek. Baskıyla zulümle iktidar kurmak isteyenler bu zulmün altında kalacaklar, tüm diktatörler gibi" dedi.
"ŞEHİTLER HEPİMİZİN BABASI"
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise 18 Mart Şehitler Günü olduğunu vurgulayarak, "Bu şehitler kimin babası. Hepimizin babası Çanakkale’de savaşa gidenler herkes ortak vatan için mücadele etti. ‘Bizim istediğimiz şekilde Nevruzu kutlarsınız’ anlayışı valla hiç kimse Kürt halkının beyninin efendisi değil. Onlar nasıl emrettiği zaman kutlanacak anlayışına biz teslim olmayız. Bugün kapıları açmış olsaydı, böyle vahim olaylarla karşılaşmamış olsaydık, ne olurdu. Gaz bombası atıldığında daha önce de kendisinde rahatsızlığının olduğu hatta bir polisin kendisini tekmelediğini yeğenleri anlattı. Bu iddialar var ortada. Adli tıp kurumu kararı verecek. Ölüme neden olan şey burada yaşanan olayların sonucudur. Devlet diyor ki, ’ben nasıl emredersem öyle yaşayacaksın’. Kimse kusura bakmasın. Bu halk devletin ceberut yapısına boyun eğmez. Boyun eğmiş olsaydı. 1990’lı yıllardan beri ne kadar ağır bedellerle nevruzu özgürleştirdiğini sayın Başbakan ve İçişleri Bakanı da biliyor" diye konuştu.
Hacı Zengin’in cenazesi hastanedeki işlemlerinin ardından otopsi için Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Zengin’in asıl ölüm nedeni otopsinin ardından ortaya çıkacak.
Öte yandan, Zengin’in ölüm sebebinin ilk belirlemelere göre solunum yetmezliğine bağlı kalp krizi geçirmesi olduğu ve vücudunda darp izine rastlanılmadığı belirtildi. Ayrıca Zengin’in cebinde astım hastalığına yönelik ilaç bulunduğu da ifade edildi.
Emniyet, Hacı Zengin’in Kazlıçeşme Mitinginde bulunup bulunmadığı ve ölüm sebebiyle ilgili araştırma yapmak üzere özel bir ekip oluşturdu.