BDP Olağanüstü Kongresi'nden notlar

Güncelleme Tarihi:

BDP Olağanüstü Kongresinden notlar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2012 09:11

Barış ve Demokrasi Partisi, 'Direnerek Özgürlüğe Yürüyoruz' sloganlı 2.Olağanüstü Büyük Kongresi Ankara'da Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonunda yapılıyor. Yurdun dört bir yanından onlarca otobüsle Ankara'ya gelen partililer, kongre salonunun bahçesinde yerel kıyafetleriyle halaylar çektiler. Salondaki dev Öcalan posteri de dikkat çekti.

Haberin Devamı

AK Parti ve CHP kongrelerinde olduğu gibi bu kez BDP yönetimi de salona giremeyen partililer için bahçeye büyük ekran koydu. Kadın ve gençlerden büyük katılım oldu. Salonda dev bir Öcalan fotoğrafı asıldı. Fotoğrafın üzerinde hem Türkçe hem de Kürtçe "Öcalan'a Özgürlük" yazısı yer alırken, bu mesajın güvercinlerle desteklendiği görüldü. "Barışın Elçisi İmralı'da" pankartı da salonun dikkat çekenleri arasında yer aldı.


TÜRK BAYRAĞI DA VAR

Kürsünün ve divanın kurulu olduğu platformdaki ekranın bir yanına Türk Bayrağı bir yanına da BDP bayrağı asıldı.

Öcalan posteri açmak isteyen bir gruba, "Bütün salon zaten Sayın Öcalan'a sahip çıkıyor. Ayrıca poster açmanıza gerek yok" uyarısı yapıldığında salonda alkış tufanı koptu. Kürtçe ve Türkçe pankartların asıldığı kongrede, bazı pankartların partililer tarafından da anlaşılamadığı görüldü.

Haberin Devamı

BDP Olağanüstü Kongresinden notlar
Aysel Alp BDP Kongresi'nden bildiriyor

56 PM ÜYESİ CEZAEVİNDE

Eş başkan seçiminin yanı sıra Parti Meclisi ve Disiplin Kurulu üye seçiminin de yapılacağı olağanüstü Kongrenin gerekçesini BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bu kongre bir kadro yenileme kongresinden çok tutuklanan ve bu vesileyle eksik kalan kadroları tamamlama kongresi olacak. Parti Meclisimizin 120 üyesinden 56'sı cezaevinde" sözleriyle açıklamıştı.

BARZANİ GELMEDİ

AKP Kongresine katılarak bir konuşma yapan Barzani'nin, BDP Kongresine davetli olmasına karşın gelmeyeceği öğrenildi. AKP Kongresine davet edilmeyen BDP de AKP'ye davetiye göndermedi. MHP de davet gitmeyen bir başka parti oldu.

KONGREYE 'ÖCALAN' DAMGASI
 
BDP kongresine Öcalan damgasını vurdu. İlk kez büyük bir Öcalan fotoğrafı asılırken, pankartlarda da Öcalan'a 'özgürlük'  talepleri dikkat çekti. Adeta bir Öcalan kongresi havasında yapılan salondaki pankartlarda Öcalan'a ilişkin taleplerin 'ev hapsinden' tamamen 'serbest' bırakılması talebine döndüğü gözlendi.
 
"Barışın Elçisi İmralı'da" pankartı PKK savaşı anahtarının Öcalan'da olduğu mesajını verirken; "Önderlik yaşamdır, yaşamımızdan vazgeçmeyeceğiz" pankartı ise 'Önderimiz Öcalan, serbest bırakılana kadar ondan vazgeçmeyeceğiz' anlamını taşıyordu.
 
"Özerk Kürdistan Demokratik Türkiye" pankartı bir başka dikkat çeken pankart oldu.
 
Kongre açılışındaki sinevizyon gösteriminde KCK operasyonları ve Uludere kayıpları dikkat çekti. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'bu toprakların adı Kürdistan, bu halkın adı da Kürt halkıdır. Siz kabul etseniz de etmeseniz de' sözleri salonda büyük alkış aldı. KCK operasyonlarından sorumlu tutulan Başbakan Erdoğan da yuhalananlar arasında yer aldı.

Haberin Devamı

KIŞANAK KONUŞTU

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak konuşmasına, "Dört parça Kürdistan’dan gelen misafirlerimiz var. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için açlık grevi yapan siyasi tutsakları selamlıyorum" diyerek başladı.

"Kürt halkının barış konusunda güçlü bir irade ortaya koyduğu dönemde Kürtlerle barışamayanlar, tüm ülkenin geleceğini kararttırlar" diyen kışanak, çözümün kapısına gelip dayanıldığını söyledi. "Biz kapıyı açıp özgürlükle buluşmak istiyoruz" dedi.

Ancak savaş politikasında ısrar edildiğini savunan Kışanak, binlerce Kürdün tutuklanıp cezaevlerine konulduğunu, Kürtler'in diline kilit vurulmak istendiğini ileri sürdü.

"PKK LİDERİ ÖCALAN'DIR"

Öcalan'ın 13 yıldır, tek başına tecrit altında rehine muamelesi gördüğünü ifade eden Kışanak, "Buradan bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Hepimizi özgür bir geleceğe, ortak yaşama götürecek önemli bir olanak var. Bu da sayın Öcalan realitesidir. Kürt sorununun en büyük reailetisidir. Kürt halkı ve PKK için önderdir. Türkiye için de bir şanstır."

Kışanak'ın bu sözleri üzerine “Biji Serok Apo” 'Yaşasın Başkan Apo' sloganları yükseldi.

Devlet içinde bu realiteyi gören tartışmalar olduğuna değinen Kışanak, "Bu tartışmaların bir sonuca bir çözüme yol açabilmesi için açık ve net konuştuk. Öcalan’ı bir araç, enstrüman olarak görüp kendi emellerine ulaşmak istiyorlar. Oysa Sayın Öcalan’ın rolü çevrelerin gördüğü ve anladığından çok daha büyüktür. Kürt halkı önder olarak görüyor. PKK da lider olarak görüyor, her defasında Öcalan’ın izleyeceği yolu takip edeceklerini ifade ediyorlar. Kamuoyunda tartışılmayan bir başka boyutu var. Öcalan’ın projeleri, görüş önerileri demokratik Cumhuriyeti inşa edebilecek görüşlerdir. Sayın Öcalan birlikte yaşama iradesinin temsilcisidir" dedi.

"DİYALOG SÜRECİ BAŞLAMALI, ARTIK ÖLÜM İSTEMİYORUZ"

Özerk Kürdistan projesinde çok açıkça birlikte yaşama iradesi olduğunu savunan Kışanak, birlikte yaşamanın şartlarını şöyle sıraladı:
"Demokratik değerle buluşmuş bir birlikte yaşamdan söz ediyoruz. Demokratik bir ulustan, Kürt halkının tanınmasından bahsediyoruz. Ortak vatanda gönüllü birliği kuracak mıyız, kurmayacak mıyız? Kürdistan gerçeğini kabul edeceksiniz, Türkiye ne kadar Kürdistan’sa Kürdistan da o kadar Türkiye. Daha fazla bedel ödemeden, daha fazla gencimiz toprağa düşmeden müzakere, diyalog süreci başlatılmalı. Öcalan’ın yeri açık ve nettir. Birleştirici bir role sahiptir. Kürt sorununu çatışma zemininden çıkarma programını konuşabiliriz. Kardeşçe, yan yana yaşayabiliriz.

BDP olarak biz bunun mücadelesini veriyoruz. Çözüm politikamıza cezaevi ile yanıt verdiler. Kandırmak, tasfiye politikası yürütmek istiyorlarsa halkımızın iradesini karşılarında bulurlar.

Tüm Kürt halkına çağrıda bulunmak istiyorum. Her birey tek tek rolünü yerine getirmeli. Suriye’deki Kürtler için özgürlük fırsatı çıktığında hemen ayağa kalktılar, ‘asla izin vermeyiz’ deme cesareti gösterdiler. Kürt halkına sesleniyorum. Türkiye halklarının bu savaş politikalarına karşı güçlü direniş sergilemesidir. Kürtlerin özgürlüğü tüm Türkiye’nin özgürlüğüdür. Bir çete yönetimine teslim olmayız. Mezhep kökenli savaş bölgenin kapısını çalmış durumda. Birileri bizim acılarımızın arasına ayrılık koymaya çalışıyor.

Gerilla cenazesinde asker cenazesinde yan yana duralım. Artık ölüm istemiyoruz."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!