BDP Genel Başkanı'ndan flaş açıklamalar

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmede, Hükümetin 1 Eylül’e kadar paket hazırlayarak 15 Ekim’e kadar Parlamento desteğiyle hayata geçirildikten sonra 3. Aşamanın başlayacağını ifade etti. Demirtaş, Suriye’de yaşanan çatışmalarla ilgili olarak da “Kürtlerin kalbi Rojava’da atıyor. Yalnız değiller” dedi.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da bir grup gazeteciyle sohbet toplantısı düzenledi. Kürt Ulusal Konferansı, Suriye ve Barış süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, İmralı’da yapılan son görüşmede Öcalan’ın Hükümetin 1 Eylül’de paket veya projesini hazırlayarak, 15 Ekim’e kadar parlamento desteğiyle hayata geçirildikten sonra 3.aşamanın başlayacağını ifade ettiğini belirterek şöyle konuştu:

Öcalan karamsar değil
“Hükümet cephesinde somut bir adım yok. Yapacağız edeceğiz söylentisi içerisinde. Bu bizde kaygı uyandırıyor. Pratiklere bakıyoruz. Karakolları yapacağız demek kalıcı barışa inanmamak demektir. Öcalan karamsar değil. PKK sınır dışına çıktımı çıkmadı mı bu tartışma bitmeli. Temel sorun nasıl çıkacak değil dağdan nasıl inecek. Geri dönüşleri kanunla silahsız olabilir. Bunun dışında da geri dönüşün imkanı yok. Hükümetin bunları nasıl yapacağını tartışması gerekir. Birinci aşama bitmiş. Çatışma riski yoktur. İkinci aşama başlamış demektir”

Elçi’nin adının verilmesi jesttir
“Şerafettin Elçi’nin adının verilmesi jesttir. Hükümetin böylesi bir jestine karşı bizde genel merkeze gerekli talimatları verdik. Büyük kitlesel karşılama hazırlığı yoktur gerekli dikkatin gösterilmesini ve açılışa katılım sağlanmasını istedik”

Ortadoğu’daki dengeleri değiştiren aktördür
“Sayın Öcalan İmralı’da basın toplantısı değil, sadece basının temsilcileriyle buluşmak istiyor. Hükümetin basit talepleri karşılamak yerine ayak diremesi anlaşılır değil. Tek sözüyle savaşı durduran a görüşemeyecek mi. Ortadoğu’daki dengeleri tek sözüyle değiştirecek aktördür. Bu insanlara kanunsuzluk uygulayamazsınız. Öcalan yası dışı bir şey istemiyor. Balbay’ın ne hakkı varsa Öcalanın’da vardır”

Sağlık sorununa hassasiyet gösterilmeli
“Hiçbir sağlık tedbiri alınmadan gelişigüzel bırakılırsa devlet bu süreci riske atmış demektir. Barışı istiyorsa sağlığına bizden daha fazla Hükümet hassasiyet göstermelidir. Yaşanacak en küçük olumsuzluğun nasıl bir faciaya yol açacağını devletin hesap etmesi gerekir. Hükümetin cesur kararlar vermesi gerekir”

Dikkatli olunmalı
“Diyarbakır ve Cizre’de ortaya çıkan görüntülerin hangi saikle yapıldığını anlamış değiliz. Kaş yapayım derken göz de çıkarmaması gerekir. Gençlik uyuşturucu, fuhuş, hırsızlığa karşı direnmeli. Ama bunları gerçekleştirirken kendini tartışılır hale getirmemeli. Süreç kritik. Bozmak isteyenlerin eline koz verecek gelişmelere karşı herkesin dikkatli olması gerekir”

Valinin görevi çetele tutmak değil
“Halen gözünü dağa diken gençler varsa hükümet ‘gelin siyaset yapın’ mesajını iyi yapamamış. BDP’nin değil Devletin politikası gençleri dağa götürüyor. Sayın valiler çetelesini tutacağına Başbakana rapor yazsınlar. Reel durumu merkeze rapor etmeli. Gençlerin tamamı da dağa gidiyorsa savaşmak için gitmiyordur. Gençler demokratik siyasete daha fazla katılsınlar. Gençlik siyaset yapmalı. AKP’nin gençleri siyasetten uzaklaştıran tarzı var”

Davutoğlu ile görüştük
“El Nusra ve benzeri grupların Kürtlere yönelik saldırısıyla birlikte bir gurup milletvekilimiz Davutoğlu’nu ziyaret etti. Bazı gruplara lojistis destek sağlandığı yolundaki iddiaları Davutoğlu ret etti. Suriye’de çözüm ararken, yangına benzin dökecek bir tutum içerisinde olmamalıdır. Herhangi bir grubu desteklemek yanlıştır. Tüm grupların tamamının haklarını savunmak zorundadır. Şu anda pratik öyle değil. Kürtler ve Araplar Türkiye’nin sınır komşusudur. Komşumuz El Nusru, Kaide olacaksa de facto durumu kimse kabul etmez. Türkiye’nin oradaki Kürtlere yaklaşımı bütün Kürtlerin hassasiyetidir. Suriye’deki aleviler, Kürtler asla yalnız değildir. Türkiye kendi nüfusunun yarısını gözden çıkarmayı düşünmelidir”

Geçici yönetim yadırganmamalı
“Kürtlerin ayrı devlet hükümet kurma niyeti yok. Başkalarına saldırma niyeti yok. Geçici yönetim yadırganacak durum değil. Türkiye’de yürüyen çözüm süreci Suriye’de ki Kürtlerin durumundan bağımsız değildir. Suriye’de çözüm ne kadar ilerlerse Türkiye’de o kadar ilerler. Hükümet yetkilileri de bunun farkında. Bu Türkiye açısından bir avantajdır. Risk değildir. Fırsatı yakalamıştır”

Müdahale riski yoktur
“Müdahale riskinin olduğunu düşünmüyorum. Zaman zaman angajman kuralları hatırlatılıyor ama Kürtleri gerekçe göstererek müdahale mümkün değil. Oradaki Kürtler düşman değildir. Kendi içindekine kardeş deyip oradakine düşmanlık yapamazsın. Kürtlerin saldırmayacağı kesindir”

El kaideyi mi, Kürtleri mi Komşu görmek istiyor
“Barzani Suriye’deki birliğin korunması konusunda çaba sarf etti. Ulusal kongre oradaki küçük sorunları aşma konusunda katkı sunacaktır. Kürtlerin kalbi rojava’da atıyor. Biliyor ki yalnız değiller. Asla yalnız olmayacaktır. İki gün öncede PYD lideri Salih Müslüm ile görüştük. Çatışmaların durması konusunda bir çaba içerisindeyiz. Ama asıl görev Türkiye’ye düşüyor. Böyle arabuluculara gerek kalmadan cesur davranması gerekir. El-Kaideyi mi, yoksa bu toprakların binlerce yıllık Komşusu Kürtlerimi komşu olarak görmek istiyor”

“Ulusal Kürt konferansı 4 Ülkede Kürt sorununun çözümünü kolaylaştıracak. Bütün Ortadoğu açısında da son derece belirleyici sonuç doğuran sonuçları itibarıyla dengeleri değiştirebilecek etkili bir kongre olacaktır. Kürtlerin hangi ülkede nasıl statü ile yaşayacağı kongre ile ilan edilecek. Suriye’deki tıkanıklığın aşılması konusunda önemli kararlar ortaya çıkarılacağını düşünüyoruz”