Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2003 00:00
İMAR Bankası'ndaki gelişmeleri dünkü yazımda ele alırken, yıllardır uygulanmayan 16. maddeden söz etmiştim. Uzanlar'ın ve onları temsil eden yönetim kurulu üyelerinin istifasının 16. maddenin uygulanmasını önlemeye yönelik bir çaba olabileceğini belirtmiştim. Top BDDK'daydı ve benim yazı ‘‘İşin kokusu bir iki günde çıkar’’ diye bitiyordu. İşin kokusu bir günde çıktı. BDDK şimdilik ‘‘son derece doğru’’ bir hamle yaptı ve İmar Bankası'nı Bankalar Kanunu'nun 16. maddesi kapsamına aldı. Soru, şimdi ne olacak?Size anlamsız yasa maddeleri saymayacağım. Ancak BDDK'nın tavrından anlaşılan, güzel bir temizlik olacak. BDDK 6 ay içinde vadesi dolan hesaplardaki paraları mudilere İmar Bankası veya uygun göreceği bir banka üzerinden ödeyecek.İmar Bankası'ndaki toplam mevduat 750 trilyon. Bu paralar ödenecek. Bankanın Uzan Grubu'ndan alacağı 550 trilyon.. Bu para da Uzanlar'ın şirketlerinden tahsil edilecek.Sonunda bir hesap yapılacak. Aradaki fark Uzan Ailesi'nden alınacak. Bankalar Kanunu'nun 16. maddesi gereği, Uzanlar'ın mallarına, haklarına ve her türlü alacağına tedbir veya haciz uygulanacak.. Sonrasında da BDDK, İmar Bankası'nın iflasını isteyebilecek. Yani işin özü, eğer bankanın alacakları bankanın yükümlülüklerini yerine getirmiyorsa, bu para Uzanlar'dan alınacak. 16. maddenin uygulanması, geçmişte yaşanan sıkıntılardan ders alındığını gösteriyor. Hadi hayırlısı. NOT: İmar Off-Shore LTD. bu işlemin dışında ele alınması gereken bir konu. Game over, insert coin YILLARDIR yazdıklarım, nasıl bir bir kanıtlanıyor. İşte Uzan Grubu. Bir cesur hareket, her şeyi gün ışığına çıkardı. Satın alınmış adalet, satın alınmış siyasetçi ile döndürülen çark birden teklemeye başladı. Onlar da bu işin daha uzun süre böyle gitmeyeceğini bildikleri için siyasete girme kararı almışlardı. Yoksa siyaset nelerine. Ama baktılar ki çember daralıyor, siyasete girip kendi işimizi kendimiz görelim dediler. Çünkü artık onları koruyacak bir Süleyman Demirel yoktu devletin zirvelerinde. Hukuku ise daha fazla engelleyemeyeceklerini görüyorlardı. Bu yüzden çocuğunu bile Amerikan vatandaşı olsun diye Amerika'da doğuran, New York'un en pahalı evlerini satın alan Uzan Ailesi birdenbire vatanperver siyasetçi oluverdi. Başka çare yoktu. Ancak olmadı. Herkes Uzanlar'ın partisinin barajı aşacağını söylerken ben ‘‘Hayal görüyorsunuz’’ dedim. Dediğim de çıktı. Giremediler. Sonrası çorap söküğü gibi geldi. ÇEAŞ ve Kepez'in imtiyaz sözleşmeleri 8 yıllık gecikmeyle de olsa feshedildi. Çünkü artık onları siyasetteki gücüyle koruyacak bir Süleyman Demirel yoktu. İktidara ise hiç yakın değillerdi. Bundan sonrasının çorap söküğü gibi gelmesi kaçınılmazdı. Çünkü Uzanlar bütün işlerini ÇEAŞ ve Kepez Elektrik şirketleri ile finanse ediyorlardı. Bankaya geçen yıl el konulmamış olmasının tek nedeni ÇEAŞ ve Kepez'in bu bankaya koyduğu nakit paraydı. Bir anlamda ÇEAŞ ve Kepez süt veren inek, İmar Bankası ise mandıraydı. Elektrik şirketleri gidince bankanın da enerjisi kesilmiş oldu. Şimdi Uzanlar'ın elinde devletten alıp, çoğunu kapattıkları çimento fabrikaları, alıp çalıştırmadıkları TOE, METAŞ, Nasaş gibi işlevsiz bırakılmış şirketler, grup şirketlerinin yardımıyla ayakta duran, hepsi zararda basın kuruluşları ve Telsim var. Diğer yanda ise grup şirketlerinin İmar Bankası'na olan borçları, Telsim'in devlete olan borçları söz konusu. Bu aile yıllardır sisteme karşı bir kumar oynadı. Yakın zamana kadar hep kazandı. Ancak her kumarbazı açgözlülük bitirmiştir. Bunlara da öyle oldu. Krupiye değişti, talih döndü. Galiba Uzanlar için deniz bitti. Yazık. Halbuki her birinin 60-70 milyon dolarlık yatları vardı. Acep bu yatlar karada gider mi? NOT: Başlık ‘‘Oyun bitti para atın’’ anlamına gelir. Arazide işlem bu sefer tamamİÇİŞLERİ Bakanı Abdülkadir Aksu sabah erkenden aradı. ‘‘Ben sana yalan söyler miyim? Biz ilgili yönetmeliği hazırlayıp Başbakanlığa gönderdik. Onaylanıp resmi gazetede yayınlansın diye. Orada takılmış’’ dedi. 4x4 araçların hız limitlerinin otomobillerle aynı seviyeye getirildiğini söylemişti ama uygulama bu yönde olmayınca ben de dün Bakan Aksu'ya biraz çatmıştım. Bakan Aksu, yönetmeliği Başbakanlığa gönderirken, bir yandan da illere bir genelge yollamış. Yönetmelik değişikliğinin yolda olduğunu bildirmiş ve ‘‘Değişikliği bilin. Uygulamayı ona göre yapın’’ diye de uyarmış. Ancak uygulama değişmemiş. Bakan Aksu, ‘‘Biz il emniyet müdürlüğüne yolluyoruz. Oradan ilçeye, oradan trafiğe birinde takılıyor, bir ekibin eline geçmiyor. Sonra böyle oluyor’’ dedi. ‘‘Merak etme. Bugün işlem tamam’’ diye ekledi. Nitekim 1 saat sonra Emniyet Genel Müdür Yardımcılarından Feyzullah Arslan çıktı ve 4x4 araçların bundan böyle otomobillerle aynı hız sınırlarına tabi olduğunu açıkladı. Yani şehir içinde 50, şehir dışında 90, otoyollarda 120. NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Bürokratlar gazeteciler kadar fikri takip yaptıkları zaman.
button