BBP lideri Mustafa Destici: HDP tabanına bunu anlatamayacağı için isim vermedi

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin açıklamasından satır başları şu şekilde:

Seçimler milletimiz için hayırlı olsun. Biz sahadayız, çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sivas'a Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte yoğun giden biriydim, inanılmaz bir destek gördük orada. Bu sandığa olumlu şekilde yansıyacak. Yurt dışında da sandıklara katılım arttı. Katılımın düşmeyeceğini, yükseleceğini düşünüyorum. Depremzedeler için verilecek ürünlerin olacağı yerin açılığını yapacağız. Burası avm gibi olacak. Birinci turdan sonra Erdoğan 49.5 aldı, diğer adaya 5 puan fark attı. Bu 5 paun Sinan Oğan'a giden oydu. Oğan ile Ata İttifakı'na giden oy bir değildi. Ata ittifakı 2.4 puan alırken Oğan 5.17 oy aldı. Oğan belli hassasiyetler öne sürmüştü. İleri sürülen 4 maddenin zaten cumhur ittifakının hassasiyeti vardı. Herhangi bir talebi olmadı kendisine bir şey de teklif edilmedi. 4 madde ile ilgili sıkıntı yok. Biz de sığınmacıların gönderilmesini savunuyoruz ama bunu Stalin gibi değil bu ülkenin inancına, uluslararası hukuka uygun yapacağız. Oğan Ata İttifakı'nın bir katından fazla oy aldı.

Kılıçdaroğlu'nun açuklamasında nmillet ittifakı var. Özdağ'ınn açıklamasında Kılıçdaroğlu ile mutabakat sağladık dedi. Bir mutabakat açıklandı ama Bababacan'ın hdp'nin açıklamasına bakınca yapılan mutabakatın bir öneminin olmadığını söylüyorlar. Bizim için asıl olan önceden ortak olduğumuz mutabakatlardır, onlar uygulanır deniliyor. Zafer partisi'nin oylarını almak için yapılan bir mutabakat olduğunu anlıyoruz.

HDP AÇIKLAMASI

HDP, YSP, PKK'nın siyasi uzantıları tabanlarına zafer partisi ile Kılıçdaroğlu arasındaki mutabakatı tabanına nasıl anlatacakları noktasında böyle bir yol buldular. HDP tabanına bunu anlatamayacağı için isim vermedi. Önemli olan Erdoğan'dan kurtulmak diyerek açık mesaj verdiler. Israrla söylediği yerel yönetimler özerklik şartından vazgeçtiğini söyledi mi söylemedi. Orada başkası olacağına PYD olsun sözünden geri adım atmadı. Sakık'ın açıklamalarından Öcalan'ın ve tüm PKKlıların çıkarılacağını söyledi. Bundan sonra Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları olmadı. Onlara ayrı söz veriyor, bu taraftan da Zafer Partisi'nin oyunu almak için mutabakat imzalıyor. Akşener, CHP bakanlıkları kendi hissesinden verebilir, dedi. Sakın ha milliyetçi seçmen bu mutabakata aldanmasın. Bu mutabakat bir kandırmacadır. Orada asıl olan alınmak istenen bakanlıklardır. Kılıçdaroğlu oradaki mutabakata uymayacaktır. Bu bir bakanlık pazarlığıdır. AK Parti ile yaptığı görüşmede de Özdağ'ın birkaç bakanlık talebinde bulunduğunu ve reddedildiğini biliyoruz. Kabul edilse Erdoğan'a destek açıklanacaktı. 

7'li masa pazarlık üzerine kurulmuş bir ittifaktır. Bütün genel başkanlar cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Meral Akşener bunu masadan kalktığında da açık şekilde ifade etmiştir. Özdağ, Kılıçdaroğlu seçilirse ülkede iç savaş, kaos çıkar demişti, doğru söyledi. Ben de aynı kanaatteyim. İç savaş olmasa bile bir kaos olacaktır. Meclis'te çoğunluğun yok nasıl yapacaksın? Özerkliği de senin Meclis'ten çıkarman lazım. Millet 'dur' dedi. Kazanılmasa bile meclis çoğunluğu Millet İttifakı'nda olacak diyorlardı, millet buna geçit vermedi. Erdoğan'a oy verecek seçmen rehavete kapılmasın. 14 Mayıs'ta 7. ortakları HDP'yi de yanlarına alarak sandıkta çok agresifleştiklerini gördük. 

SEÇMENİ ASLA İKNA EDEMEZ

İlk turdan sonra Demirtaş'a artık açıklama yapma dendi. Açıklamalarının zarar verdiği, vatansever seçmende aksi karşılık bulduğu, oy gelmediği, Kandil'den gelen destek açıklamaları gereği yürütülen stratejidir. Atatürkçü ulusalcı söylemlere döndüler. HDP'ye de siz sessinizi çıkarmayın, bizim vatansever milliyetçi oylara ihtiyacımız var, dediler. Size verdiğimiz sözler, taahhütler yerine getirilecektir dendi. Bu taahhütlerinden biri özerklik. Kılıçdaroğlu'nun sözlerine dayanarak bunları söylediler. Yerel yönetimler özerklik şartını getireceğim diyor. YPG terör örgütü değil diyor. Kandil'i basacağız, diyor. Onlar YPG içinde şu an zaten. Seçmeni asla ikna olmaz. Tutarsızlığı görüyor seçmen. Bunları söylerken ben geçmişte evet PKK ile anlaşmıştım şimdi bunlardan vazgeçiyorum, diyor.

Gerçekten samimi ise terörle mücadele konusunda, bugün çıkar "ben terörle arasına mesafe koymayan siyasi organizasyonlarla iş birliği yapmıyorum. Yaptığım görüşmelerden dolayı milletimden özür diliyorum. Özerklik demiştim, Suriye'nin kuzeyinde PYD olsun demiştim bundan vazgeçiyorum" demesi lazım ama bunları demiyor.

NE İYİ PARTİ MİLLİYETÇİ BİR PARTİ NE DE AKŞENER MİLLİYETÇİ

Akşener HDP eşittir PKK dedi. Peki Kılıçdaroğlu gidip HDP ile görüşmedi mi? Bunu diyorsanız ve adayınız HDP ile görüşüyorsa adayınız PKK ile görüşüyor demektir. Akşener'e "sen özde değil sözde milliyetçisin" dedim. Ne İYİ Parti milliyetçi partidir ne de Akşener milliyetçi değildir. Olsa idi HDP ile aynı adayı destekleyemez. Akşener'e ve onun gibi düşünenlere diyorum ki eğer gerçekten milliyetçi iseniz, Atatürkçü iseniz, ordumuzun yanındaysanız PKK'nnın desteklediği bir adayı destekleyemezsiniz. Bu adam daha ilerisini söylüyor; özerklik diyor. ABD destekli yönetimi ben kabul ediyorum diyor. İmamoğlu'nun hanımı zafer işareti yaptığında Akşener'den bir şey duymadık.

Seçmenimize çağrım, önemli bir seçime gidiyoruz. Devletimizin ikinci yüzyılının ilk seçimi olacak. İkinci yüzyılına Erdoğan seseçilecek biz buna yürekten inanıyoruz. İkinci turda bu destek artacak. Daha güçlü, daha büyük bir şekilde yoluna devam edecek.