Güncelleme Tarihi:
BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Destici, Pençe- Kilit operasyon bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan 5 askere Allah'tan rahmet, yaralanan askerlere de acil şifa dileğinde bulundu. Katillere hesap sormanın, boyunlarının borcu olduğunu söyleyen Destici, "Hesap sorulmaktadır. Bir eksiksiz mutlaka Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kahramanları tarafından sorulacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bugüne kadar olduğu gibi hiçbir geri adım atmayacağız. Hiçbir taviz vermeyeceğiz. Teröre, terör örgütlerine, teröristlere, katillere nasıl davranılması gerekiyorsa her birine öyle muamele edecek ve anladıkları dilden konuşacağız. Mutlaka köklerini kazıyacağız. Terörle terör örgütleriyle ilgili elbette herkesten, her bir vatandaşımızdan aynı hassasiyeti ve tavrı görmeyi bekliyoruz" diye konuştu.
'AYNI TUZAĞA DÜŞMEMEMİZ GEREKİYOR'
Türkiye'nin, terör örgütlerine kucak açan ülkelerin NATO'ya girişine 'evet' diyemeyeceğine işaret eden Destici, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelik girişimine ilişkin, "Finlandiya ve İsveç heyetleri, Türkiye'dekiler, garanti vermeleri yetmez. Daha önce de farklı ülkelerden buna benzer garantiler aldık. Türkiye'nin bugün haklı olarak istediği Türkiye'nin tüm güvenlik endişelerini ortadan bir mutabakat metninin imzalanması ve bunun da sadece Finlandiya, İsveç, Türkiye arasında imzalanması bize göre yetmez. NATO tarafından da bunun onaylanması ve kabul edilmesi gerekir. Bundan sonra aynı tuzağa düşmememiz gerektiğinin altını bir kere daha çiziyorum" açıklamasında bulundu.
'BUNA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'
Mustafa Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında gündeme taşıdığı iddialarla ilgili şunları kaydetti:
"İçeriğine girmeden önce özellikle şehitlerimizin matemini yaşadığımız bir günde CHP Genel Başkanı'nın bu ölçüde bir yanlışa düşmesinden dolayı ayrıca üzüntü duyduğumu kamuoyumuzla paylaşmak istiyorum. Konunun muhatapları muhakkak cevap vereceklerdir. Ayrıca iddiaların yargıya taşınması zaruri hale gelmiştir. Tümü yasal yollarla kayıt altında Türkiye Cumhuriyeti ve ABD yasalarına uygun şekilde, vakıflar tarafından gönderilen bu paraların; Türkiye'yi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı itibarsızlaştırmak için bir yalana malzeme edilmesini kınıyorum. Bu yalanın bir kaçış planı şeklinde servis edilmesini ise hiçbir masum gerekçeyle herhangi bir fikir ve ifade özgürlüğü izahıyla veya iyi niyetle hiçbir şekilde yan yana getiremiyorum. İçinde bulunduğumuz şartlarda muhalefet partilerinin bir bölümünün uzun bir süredir Türkiye'yi uluslararası alanda itibarsızlaştırma ve etkisizleştirme misyonunu kendilerine görev edindiklerini görüyoruz. Sandıkla seçimle millet iradesiyle demokratik yollarla seçilmiş meşru hükümeti değiştirme ümidini yitirenler, 15 Temmuz'da üniforma giymiş FETÖ'cü hainlerle başaramadıklarını bugün başaracaklarını mı zannediyorlar? Gezide, 15 Temmuz'da iç savaş çıkaramadınız yine çıkaramayacaksınız. Kardeşi kardeşe düşüremediniz yine düşüremeyeceksiniz. Biz Büyük Birlik Partililer ve Alperenler olarak buna müsaade etmeyeceğiz ve geçit vermeyeceğiz."