Güncelleme Tarihi:
Müzakere masası için Meclis’e gel
Her türlü sorunun çözüm yeri, demokratik siyaset alanıdır. Dağda siyaset yapmak isteyenler, buyursunlar dağa çıksınlar. Teröristlerle kucaklaşanlar, parlamentoda millet adına mücadele veremezler. Vermeye kalksalar dahi saygı göremezler. Zira iki tercih var ya Kandil ya TBMM. Eğer Meclis diyorsan gel mücadeleni Meclis’te ver, o zaman seninle müzakere masasına oturacak siyaseti, iktidarı bulursun.
Sivas’ın ötesine halkın arasına
CHP’ye, MHP’ye sesleniyorum. Gelin Sivas’ın ötesinde teşkilatlarınızı ayağa kaldırın, çalışsınlar, halkın arasına karışsınlar. Diyorum ki, tabela partisi olmayın, halkın arasına karışın. Orada sadece AK Parti olmamalı, siz de olmalısınız. Orada beraber demokrasi mücadelesi verelim, demokrasiyi birlikte güçlendirelim. Ama ‘Ben Ankara’da kalayım, seçim zamanı şöyle bir uğrarım veya herhangi bir olay olduğu zaman gidip bir ziyaret yaparım.’ Bu değil siyaset. Her zaman siyaset... Tabela partisi olmayacaksın.
Hiçbir örgüte müsamahamız yok
Bizim terörle, silahla, korkutmayla, sindirmeyle bu ülkede varlık göstermeye çalışan hiç kimseye, hiçbir örgüte, hiçbir yapıya en küçük bir müsamahamız yoktur, olamaz. Biz siyaset yoluyla siyasetin meşru araçları ve dili yoluyla her şeyin konuşulmasına taraftarız. Bir sivil toplum faaliyeti olarak yürütülen her çalışmaya saygı duyarız. Türkiye bugüne kadar karşılaştığı pek çok badire gibi inşallah terör meselesinin de üstesinden gelecektir.
‘Ne kadar yaralarız’ bütün dertleri bu
Tabii sadece terör meselesi canımız yakmıyor. Kimi talihsiz olaylarda verdiğimiz kayıplar bizi üzüyor. İşte Perşembe günü Afyonkarahisar’da yaşanan elim olayda şehit olan 25 askerimizin acısı hepimizi yüreğini dağladı. Olay olduğu andan itibaren yazılı ve görsel medyada atılan başlıklar, yapılan yorumlar inanın bilerek değil sadece farklı senaryolarla. Biri bir emekli generali götürüyor, bir emekli askeri götürüyor. Kendisi olmadığı süre içinde ne tür el bombaları üretilmiş, ithal edilmiş, bundan haberi yok. Kendi zamanında var olan üzerinden açıklama yapıyor, tabii vatandaşım da dinleyince zannediyor ki, işin gerçeği bu. Maalesef bazı emekli askerler geldikleri ocağa ihanet ediyor. Geldikleri ocağa ihanet ediyor. Sizin göreviniz bu mu ya? Bu toplumda dezenformasyon, bunu yapıyorlar. Bu ahlaki, vicdanı değil. Bu, milletin gelecek ideallerine ket vurmaktır. Ben milletimi bu noktada özellikle uyarmak istiyorum. Bazıları da köşelerinde yapılan bazı hatalar varsa bu hataları kasta mahsus yapıyor, bekle, dur bakalım. Bu işin incelemesi yapılacak, ondan sonra gerekli açıklama yapılacak. Hemen bir anda bir iki saatte netice bekliyor. Nerede var böyle netice, hangi işte. Orada yangın sürüyor, hemen değerlendirme başlıyor. İtfaiye yaklaşamıyor, bunlar bir taraftan yorum yapıyor. Biz bir taraftan telaş içindeyiz, acaba havadan söndürme yapabilir miyiz vesaire, onlar sürekli tahrik ediyor. İnsaf edin. Ama bunlarda insaf yok. Çünkü bunlar ne kadar yaralayabiliriz, ne kadar vurabiliriz, dertleri bu.