Güncelleme Tarihi:
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Selçuk Kozağaçlı ve Baran Timtik ile 2'si başka suçtan tutuklu 10 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya, İspanya, İtalya, İsviçre ve Fransa’dan avukatlar da izleyici olarak katıldı.
Duruşmada, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesince bazı sanıklar yönünden verilen hükmün bozulduğu bildirildi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinin Yargıtay tarafından 2 sanık yönünden bozulan dosyanın, bu dava ile birleştirilmesine ilişkin kararı da duruşmada okundu.
Dosyaları bu dava ile birleşen sanıklar Selçuk Kozağaçlı ve Baran Timtik savunma yaptı. Sanıklar savunmalarında, haklarındaki suçlamaları reddetti.
Savunmaların ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, iki sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Selçuk Kozağaçlı ve Baran Timtik'in tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Selçuk Kozağaçlı'nın "terör örgütü yöneticisi olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 16 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Diğer sanıkların da benzer suçlardan cezalandırılmaları talep ediliyor.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesindeki DHKP/C'nin avukatlık yapılanması davasında yargılanan 18 sanıktan 14'ünün hapis cezaları Yargıtay tarafından onanırken, diğer sanıklar Barkın Timtik, Ebru Timtik, Selçuk Kozağaçlı ve Ezgi Çakır Gökten hakkındaki hükümler bozulmuştu.
Bozma kararında, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 18 yıl 9 ay hapis cezası verilen Barkın Timtik hakkında İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinde "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan açılan başka bir dava daha olduğu, bunların birleştirilerek delillerin bir arada değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlatılmıştı.
Selçuk Kozağaçlı hakkında da İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinde "silahlı terör örgütü yönetmek" suçundan dava bulunduğu kaydedilen kararda, "Her 2 davanın birleştirilip sanığın eyleminin terör örgütünü yönetmek vasfını taşıyıp taşımadığı, eylemler arasında fiili ve hukuki kesinti bulunup bulunmadığı saptandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayininde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir." ifadesi yer almıştı.
Kararda, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan ceza alan sanık Ezgi Çakır Gökten'in eylemlerinin "örgüte yardım" suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hata yapılmasının bozma nedeni sayıldığı ifade edilmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararında, cezaevinde yaptığı açlık grevi sırasında hayatını kaybeden Ebru Timtik'in ölümüne ilişkin nüfus kaydının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği bildirilmişti.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi de Yargıtay'ın kararı doğrultusunda 2 sanığın dosyasını İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.