Bayrampaşa bomba gibi

CEZAEVİNDE HER AN ÇETE SAVAŞI ÇIKABİLİR

Sedat Peker ve Alaattin Çakıcı'nın adamları olduğu ileri sürülen mahkumlar arasında demir parmaklıklar ardındaki savaş devam ediyor. Bayrampaşa Cezaevi'ndeki gelişmeler iki hafta önce bu cezaevinde öldürülen Peker'in iki adamı için intikam operasyonunun başlatılabileceği endişesini doğurdu.

Peşpeşe iki büyük kanlı olayın yaşandığı Bayrampaşa Cezaevi'nde gerekli tedbirlerin alınmaması, hasım gruplar arasında yeni çatışmaları gündeme getirdi. Sedat Peker'in yakın adamı Mecnun Odyakmaz'ın, 16 Haziran'da öldürülen Orhan Pala ve Mahmut Boyacıoğlu'nun intikamını almak için, basit bir suç işleyerek Bayrampaşa Cezaevi'ne sokulduğu önesürüldü.

Pala'ya yakınlığıyla bilinen Tahsin Eşme'nin ise can güvenliği bahanesiyle Bayrampaşa'dan başka bir cezaevine nakil olmak istemediği, amacının, ölen arkadaşlarının intikamını almak için fırsat kollamak olduğu ileri sürüldü. Ayrıca cezaevinde sağlıklı arama yapılamadığı için, silahlı saldırı olayı yaşanan koğuşlarda bulunduğuna kesin gözüyle bakılan tabancaların ortaya çıkarılamadığı belirtildi. Hasım grupların kaldığı D-2 ve D-10 koğuşlarındaki tarafsız mahkumlar, yönetimi uyardı: Asıl savaş şimdi başlıyor.

Pala ve Boyacıoğlu'nun öldürülmesi, sekiz kişinin de yaralanması olayından sonra çifte tabancalı saldırgan Osman Tabakdüzen ile adamı Asım Kayış, başka cezaevlerine sevkedildi. Olaydan sonra cezaevindeki aramalar sıklaştırıldı.

Sevk pazarlığı sürüyor

Ancak Pala'nın adamlarından olduğu bilinen Tahsin Eşme'nin sevki, olay tarihinden bu yana yapılamadı. Ordu Cezaevi'ne gönderilmek istenen Eşme, ‘‘Orada Alaattin Çakıcı'nın adamları var gitmem’’ diyerek sevke karşı çıktı. Bunun üzerine kendisine, ‘‘Sen nereye gitmek istiyorsun’’ diye sorulan Eşme, gitmek istediği 10 cezaevinin ismini yazarak yönetime verdi. Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürlüğü, Eşme'nin istediği cezaevlerinden birine değil de Manisa'nın Alaşehir ilçesi'ndeki cezaevine gönderilmesine karar verdi. Ancak Eşme, bu sevke de karşı çıktı ve istediği bir cezaevine gönderilene kadar direnişini sürdüreceğini bildirdi.

Son olaydan sonra, hasım grupların Bayrampaşa Cezaevi'ne, yeni çatışmalar için basit suçlar işleterek adam sokacakları yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde, bu söylentileri doğrular nitelikte bir olay yaşandı.

Suç makinesi Bayrampaşa'da

Sedat Peker'in yakın adamı Mecnun Odyakmaz, bir hafta önce Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından, çete suçlamasıyla çıkarıldığı DGM'de tutuklandı ve Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderildi. Daha önce futbolcu Sergen Yalçın'ın kumarda kaybettiği paranın tahsilinde aracılık yaptığı iddiasıyla yargılanan ve tam bir 'suç makinesi' olduğu iddia edilen Odyakmaz'ın, böylesine hassas bir dönemde Bayrampaşa'ya konması, gerginliği artırdı.

Çatışmaların yaşandığı D-2 ve D-10 koğuşlarında kalan tarafsız mahkumların sık sık cezaevi yönetimine ve jandarmaya, ‘‘Asıl savaş şimdi başlıyor. Birileri, Alaattin Çakıcı ile Sedat Peker'i karşı karşıya getirmek için, ısrarla yarayı kaşıyor. Mecnun Odyakmaz içeri kasten sokuldu’’ dedikleri bildirildi.

Çark böyle işliyor

ÇETE savaşlarının çıkmasına neden olan cezaevi rantının, idareci ve gardiyanların yönlendirdiği iddia edildi. Yöneticilerin, uyuşturucunun cezaevine dağılımının yapıldığı ekmek fırınında özellikle uyuşturucu sanıklarını çalıştırdıkları, 'koğuş mümessili' olarak sivrilttikleri, bazı çete mensuplarının topladığı haracı bölüştükleri ileri sürüldü. 4 koğuşun mümessili olan ve önceki günkü çatışmada öldürülen Orhan Pala'nın, cezaevinin haraç ve uyuşturucu işinin başındakilerden biri olduğu belirtildi. Tabaklıdüzen'in Pala'yı, 'pastayı' paylaşmaya yanaşmadığı için öldürdüğü ifade edildi.

Suç aletleri, uyuşturucu ve telefonlar cezaevine Kenar Sokak'taki duvardan atılıyor. Havalandırma boşluğunun üzerindeki tel örgülerin üzerine düşen suç aletleri, jandarma gidene kadar mahkumlar tarafından alınıyor. Cezaevine ayrıca, gıda maddeleri içinde de uyuşturucu, silah ve telefon sokuluyor. Cezaevindeki çete ve uyuşturucu suçluları, Çakıcı ve Peker'in isimlerini kullanarak haraç topluyor. Yöneticilerle samimi olan bu kişiler, mahkumlara işkence yaparak, ailelerinden haraç alıyor.

İçerde köstebek var

EMNİYET Müdürlüğü, 6 Mayıs'ta savcılığa ve jandarmaya bir yazı göndererek, D-2 Koğuşu'nda kalan Orhan Pala, Fatih Ay, Tahsin Eşme'nin, D-10 Koğuşu'nda kalan Kenan Ali Gürsel sempatizanlarına silahlı saldırıya hazırladıkları yönündeki duyumlarını iletti. Jandarma Alay Komutanlığı da savcılıktan bu kişilerin kent dışındaki cezaevlerine nakledilmesini istedi. Buna karşın cezaevi yöneticileri herhangi bir girişimde bulunmadı. Uyarıdan 10 ay sonra cinayet gerçekleşti. Saldırganlardan Tabakdüzen'in, ‘‘Cezaevine Pala ve adamlarının bize saldıracağı yönünde bir yazı geldi. Bekledik ve onlar saldırmadan biz pusu kurduk’’ biçimindeki ifadesi, cezaevi yönetiminden birilerinin, üzerinde 'Çok gizli' ibaresi bulunan yazıyı mahkumlara sızdırdığını ortaya çıkardı.