Bayramda nereye gidelim ?

Güncelleme Tarihi:

Bayramda nereye gidelim
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kolonoros ya da Alanya

Kalesi, mağaraları, kulesi, tersanesi ve tarihi liman kenti ile heryerinde tarihten bir iz bulunan bu şirin kent il olmayı bekliyor.

ALANYA, tarihin her döneminde uygarlıklara yurt olmuş, günümüzde ise Türk turizminin en önemli merkezlerinden biridir. Manavgat'tan Alanya istikametine giderken yol kenarındaki Alarahan tabelası, sizin Alanya'ya yaklaştığınızın habercisidir.

Hemen ardından İncekum Plajı, az sonra da Alanya Kalesi tüm heybetiyle dikilir karşınıza. Ayrı bir dünyada olduğunuzu hissedersiniz. Altın renkli kumsalı, tarihi mekanları ve sayıları azalan muz bahçeleri, il olmayı bekleyen bu güzelliğin birer parçasıdır.

Gezilecek yerler

ALANYA KALESİ

Yürüyerek çıkılması zahmetlice olan Alanya Kalesi'ne özel araç ya da dolmuşla ulaşmak mümkün. Açıkhava müzesi durumundaki surların içinde eski çağlara ait kültürel izlerin yanı sıra korumaya alınan eski Türk evleri görülmeye değer güzellikler.

İçkale'deki kilise ve diğer yapılar, islam öncesi Alanya'ya ait eserler. Osmanlı mimarisinin ilginç örneklerinden biri olan Kaleiçi'ndeki Süleymaniye Camii 16. Yüzyılda Selçuklular'a ait bir mabedin üzerine inşa edildi.

Ayrıca, kale surlarından Alanya manzarasını seyredebilirsiniz. Kalenin batı surlarından uçsuz bucaksız plajları, doğu tarafından ise Kızıl Kule ve limanı görebilirsiniz.

DAMLATAŞ MAĞARASI

Mağara, 1940'lı yıllarda iskele inşaatı sırasında tesadüfen bulundu. Taş ocağı olarak kullanılan alanda patlatılan dinamitlerin etkisiyle ortaya çıkan Damlataş Mağarası'nın şifa vermesi ise 2. Dünya Savaşı sırasında anlaşıldı.

Savaşın korkunç günlerinde gaz bombalarından korunmaya çalışan Almanlar'dan astımlı olanlarının mağarada iyileştikleri anlaşılınca Damlataş Mağarası'nın ünü bir anda dünyaya yayıldı.

Daha sonraki dönemlerde de bilimsel çalışmalarla mağaranın sağlığa yararlı olduğu tespit edildi. Bu mağarada şifa aramak isteyenlerin önce bir doktor kontrolünden geçmesi gerekiyor.

KIZIL KULE

Sultan Alaaddin Keykubat döneminde yapılan kule, Dim Vadisi'nden getirilen kesme ve kızılımsı taşlardan inşa edildi. Üzerindeki kitabede 1226 yılında yapıldığı belirtilen kule, yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekmekte, zaman zaman da kulenin iç mekanlarında kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.

SELÇUKLU TERSANESİ

Kızıl Kule'den sonra yapılan tersane o dönemlerdeki Selçuklu donanması için büyük bir üs konumunda idi. 1228 yılında Sultan Alaaddin tarafından yaptırılan tersane doğudan gelecek saldırılara karşı bir önlemdi.

Sultan bu tersaneyi yaptırmakla Sultan-ül Bahreyn (İki denizin sultanı) ünvanını aldı. Tersaneyi gezmek isteyenler tekneyle ya da surların üstünden yürüyerek Türklerin Akdeniz'deki ilk deniz üssünü ziyaret edebilir.

IOTABE LİMAN KENTİ

Alanya'ya 30 km. uzaklıkta Gazipaşa yolu üzerindeki Iotabe, Roma dönemine ait bir kenttir. Kral Antichus'un karısı Iotabe anısına kente bu adı verdiği yazılı kaynaklarda belirtilmektedir.

Yolun ikiye böldüğü antik kentin doğal bir limanı bulunmakta. Yöreye gelen turistler, burada denizden yararlanalabildiği gibi, çevredeki antik kalıntıları gezmektedirler.

İlçenin tarihçesi

Tarİhte Alanya bazen Klikya, bazen de Pamfilya topraklarında sayılmış. Bademağacı ve Oba köylerinde yapılan kazı çalışmalarında bulunan fosiller Alanya tarihinin çok eski çağlara dayandığını göstermektedir. Syedra'daki kilise çevresinde çokça bulunan fallüs ve gözyaşı kapları bölgenin Yunan medeniyetinden de oldukça etkilenmesinin izleridir.

Arap İstilası

Antik çağda sık sık istilalara maruz kalan Alanya'nın o dönemdeki adı Coresium idi. ‘‘Gök Karga’’ anlamına gelen bu ad Bizanslılar döneminde, ‘‘Güzeldağ’’ anlamına gelen Kolonoros oldu. Arap istilasına uğrayan Alanya'daki Sitti Zeynep Türbesi, Arapların yerleştiğinin kanıtı olarak gösterilmektedir.

Ata'nın isteği

Selçuklu egemenliğine giren Alanya, Türklerin Akdeniz'deki en büyük denizüssü konumuna geldi ve Kolonoros olan adı Alaiye'ye dönüştü. Atatürk'e gönderilen bir telgrafta Alaiye yerine Alanya yazılınca Ulu Önder'in ‘‘Madem ki böyle olmuş, bundan sonra bu güzel kentin adı Alanya olsun’’ olurunu vermesi üzerine kent bu yeni adını aldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!