Bayram çayı 250 bin lira
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2001 02:05
ANAP'ta bayramlaşma, bakanlar Nejat Arseven ve Rüştü Kazım Yücelen, Genel Başkan Yardımcıları Miraç Akdoğan, Abdulkadir Baş, Disiplin Kurulu Başkanı Abdullah Tenekeci'nin tören mahallindeki yerlerini alması, (yani pencerenin önüne dizilmesiyle) başladı.
Olay, derhal bir kuyruk oluşturmak ve yarım saniye sürecek bir el sıkışmaktan ibaretti. Sırası gelirken ceket düğmelerini ilekleyen ve ellerini önlerinde kavuşturanları, işleri bitince çikolata, sigara ve kolonya ikramı bekliyordu. Ama bayram çayları şirket ikramı değildi. Her bir bardağa 250 bin lira ödendi.
Emekli işçi Hüseyin Faik, Tunceli'de belediye reisi olan kardeşi tarafından yazdırılmıştı ANAP'a. Bu soğuk bayram gününde merkeze gelmesindeki amaç, partiyi, 'Mesut Yılmaz'ı, insanları görmekti. Çünkü ‘‘İnsan gördü mü iyiydi.’’ Dert anlatmak için orada olanlar da vardı. Mesela Ankara İlahiyat Fakültesi'nin 4 türbanlı öğrenci, bir çiçek ve yazıyla kutladılar Bakan Yücelen'in bayramını. Pantolon yasağının kalkmasına çok sevinmişlerdi. Ama Yücelen'in de onları dinlemeye pek vakti yoktu. Ancak Yücelen, çok kişinin birbirine ‘‘Başkanım’’ diye hitap ettiği kalabalığın arasında bir ara ‘‘Sayın Başbakan Yardımcım’’ diye başlayan bir telefon konuşması yaptı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, Türkiye'nin genel durumuyla ilgili bilgi verdi.
Yılmaz'sız kutlama sönüktü
ANAP'ın Balgat'taki petek biçimli genel merkez binasında gerçekleşen bayramlaşma seramonisi, biraz sönük ve daha çok sıkıcı bir atmosferde geçti. Çünkü ne derlerse desinler, liderin olmadığı yerde pek kalabalık ve hareket olmuyor. Genel Başkan Mesut Yılmaz bayramını İstanbul ve Karadeniz'de geçirdiğinden, bayramlaşmak için parti merkezine gelenlerin sayısında geçen bayramlara göre ciddi bir azalma sözkonusuydu. Kongre nedeniyle yoğun kulislerin yaşandığı geçen bayramlaşmada partili sayısı 7 bini bulurken, dün bu sayı 500'de kaldı. Misafirlerin çoğu erkek, erkeklerin çoğu da takım elbiseliydi. Yine çoğu liderlerinin izinde, ciddi sigara tiryakisiydi. Bunun bir iyi yanı, buz gibi olan giriş salonunun sigara dumanıyla biraz olsun ısınmasıydı.
Bayramlaşmaya gelen en kalabalık grup partinin Çankaya Kadın Kolları'ydı. Ülker Topçuoğlu, konuşmasının arasına başkanı olduğu grubun faaliyetlerinden bol bol reklam aldı.
DEDİKODU OLMAZ MI
Ona göre bu bir kucaklaşma günüydü ve bugünlerde asla dedikodu, kulis gibi kötü şeyler olmazdı. Oysa Çankaya İlçesi'nin genç başkanı Salih Uzun hiç de öyle düşünmüyordu:
‘‘Ohhho konjonktüre göre her şey konuşulur, bol bol kulis ve dedikodu da yapılırdı!’’ Ama bu bayramlaşma dedikodu açısından da sönüktü. Aslında tek hareketlenme, Yaşar Arslan adlı bir partilinin baygınlık geçirmesiyle yaşandı denebilir. Acaba Mesut Yılmaz olsaydı, daha eğlenceli olur muydu?
Emekli işçi Hüseyin Faik, Tunceli'de belediye reisi olan kardeşi tarafından yazdırılmıştı ANAP'a. Bu soğuk bayram gününde merkeze gelmesindeki amaç, partiyi, 'Mesut Yılmaz'ı, insanları görmekti. Çünkü ‘‘İnsan gördü mü iyiydi.’’ Dert anlatmak için orada olanlar da vardı. Mesela Ankara İlahiyat Fakültesi'nin 4 türbanlı öğrenci, bir çiçek ve yazıyla kutladılar Bakan Yücelen'in bayramını. Pantolon yasağının kalkmasına çok sevinmişlerdi. Ama Yücelen'in de onları dinlemeye pek vakti yoktu. Ancak Yücelen, çok kişinin birbirine ‘‘Başkanım’’ diye hitap ettiği kalabalığın arasında bir ara ‘‘Sayın Başbakan Yardımcım’’ diye başlayan bir telefon konuşması yaptı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, Türkiye'nin genel durumuyla ilgili bilgi verdi.
Yılmaz'sız kutlama sönüktü
ANAP'ın Balgat'taki petek biçimli genel merkez binasında gerçekleşen bayramlaşma seramonisi, biraz sönük ve daha çok sıkıcı bir atmosferde geçti. Çünkü ne derlerse desinler, liderin olmadığı yerde pek kalabalık ve hareket olmuyor. Genel Başkan Mesut Yılmaz bayramını İstanbul ve Karadeniz'de geçirdiğinden, bayramlaşmak için parti merkezine gelenlerin sayısında geçen bayramlara göre ciddi bir azalma sözkonusuydu. Kongre nedeniyle yoğun kulislerin yaşandığı geçen bayramlaşmada partili sayısı 7 bini bulurken, dün bu sayı 500'de kaldı. Misafirlerin çoğu erkek, erkeklerin çoğu da takım elbiseliydi. Yine çoğu liderlerinin izinde, ciddi sigara tiryakisiydi. Bunun bir iyi yanı, buz gibi olan giriş salonunun sigara dumanıyla biraz olsun ısınmasıydı.
Bayramlaşmaya gelen en kalabalık grup partinin Çankaya Kadın Kolları'ydı. Ülker Topçuoğlu, konuşmasının arasına başkanı olduğu grubun faaliyetlerinden bol bol reklam aldı.
DEDİKODU OLMAZ MI
Ona göre bu bir kucaklaşma günüydü ve bugünlerde asla dedikodu, kulis gibi kötü şeyler olmazdı. Oysa Çankaya İlçesi'nin genç başkanı Salih Uzun hiç de öyle düşünmüyordu:
‘‘Ohhho konjonktüre göre her şey konuşulur, bol bol kulis ve dedikodu da yapılırdı!’’ Ama bu bayramlaşma dedikodu açısından da sönüktü. Aslında tek hareketlenme, Yaşar Arslan adlı bir partilinin baygınlık geçirmesiyle yaşandı denebilir. Acaba Mesut Yılmaz olsaydı, daha eğlenceli olur muydu?