Bayrağı gördü, vizeyi aldı, hayatı değişti

Güncelleme Tarihi:

Bayrağı gördü, vizeyi aldı, hayatı değişti
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2003 15:29

Haberin Devamı

Adı Rouzi Uğur. O, bir Çinli, eşi Türk. 42 yaşında ve yedi yıldır Türkiye'de yaşıyor. Ana lisanı Çinçe dahil olmak üzere beş dil biliyor. Türkçe'yi çok iyi konuşuyor. Taksim Gümüşsuyu'nda Hong Bin Lou adlı Çin lokantasının sahibi.

Pekin Üniversitesi Kimya Bölümü mezunu ve konusunda uzman. Uzun yıllar Pekin'de Çevre Bakanlığı müfettişi olarak görev yapmış, daha sonra İngiltere'deki su arıtma projelerine, oradan da Somali'de bir lastik sanayi projesinde çalışmış.

Aklı ve gözü daha yükseklerde olduğu için yurtdışındaki bir başka ülkede kariyer yapmak istemiş. Somali'nin başkenti Mogadişu'da dolaşırken gözüne çarpan Türk bayrağı kafasındaki yeni ufuklara yelken açmış. İçeriye girmiş, ‘‘Ben Türkiye'ye vize istiyorum‘‘ demiş. Konsolosluktaki görevliden vizeyi alınca, Ankara'ya gelmiş.

Haberin Devamı

Yedi yıl önce Türkiye'ye gelmesinde en büyük etkenin bayrağın renkleri olduğunu belirtirken ilginç yaşam öyküsünü şöyle anlatıyor:

‘‘Konsolosluktaki bayrak adeta bana cesaret verdi, içeriye çekti. Kırmızı-beyaz renklerle, beynimde, Türkiye'de yeni bir yaşam umutları canlandı. Atladım geldim. Geliş o geliş. Başarmak ve Türkiye'de tutunmak istiyordum. Hemen Türkçe öğrenmek istedim. TÖMER'e yazıldım. ODTÜ'de Kimya üzerine yüksek lisans yaptım. Bu arada Çin ile ticaret yapan firmaları buldum. Onlara tercümanlık hizmetleri vermeye başladım. Hem para kazanıyor hem de eğitimimi sürdürüyordum. Sonra da eşimle karşılaştım. Yaşamımızı birleştirdik. Artık ben de Türküm.‘‘

Çin'deki turizm potansiyelinin kendisini tetiklediğini belirten Rouzi şöyle devam ediyor:

‘‘Turizm kimyadan daha büyük pazardı. Çin'de bir şirket kurdum. Oralardan buralara turist getirmek için kolları sıvadım. Türkçe lisanım da çok iyi duruma geldiği için vatandaşlarıma rehberlik hizmetleri vermeye başladım. Dünyanın üç büyük mutfağından biri olan Çin mutfağının İstanbul'da gördüğü ilgi beni yüreklendirmişti. ‘Vatandaşlarıma lokanta hizmeti de vereyim’ diyerek Hong Bin Lou'yu açtım. Artık Çin'den turistleri çağırıyor, onları gezdiriyor, karınlarını da doyuruyordum. Hatta çok keyfim yerinde olunca elime mikrofonu alıp onlara Çin şarkıları söylüyorum‘‘.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!